Ülkemiz insanı adına bir realite var ki yadsınamaz.
Gelişmeler gözler önünde sergilendiğine göre aksi de düşünülemez.
Hal böyle olunca tek söylenebilecek olan;
“İnsanımızda yer eden yardımlaşmaya yönelik takdire şayan yaklaşımların sergilendiğidir.”
Üstelik bu durum sadece belirli bir süreye özgü değildi.
Tarihin seyri içerisinde halkımızın her dem aynı yaklaşımlar içerisinde olduğu görülür.
Dolayısıyla bu tür bir eğilim üzerine tek söylenebilecek olan;
“Türk insanında yardımlaşma ve dayanışmaya yönelik hasletlerin, galebe çaldığıdır.”
Hem de zaman mevhumu olmaksızın.
Ve de şartlar ne olursa olsun…
***
Kabul etmek gerekir ki söz konusu yaklaşımlar, belirli bir sürece ve gelişmeye özgü değildi.
Bakıp görüldü bir sıkıntı var.
Halkımızın bir kesiminin imkanları sınırlı.
Hatta yok denecek kadar az…
Tereddüt etmeksizin, bir şekilde yardımcı olmalıyız yaklaşımı içerisinde olundu.
Bilhassa, her zaman olsa da eda etmekte olduğumuz Mübarek Ramazan ayında…
***
Sonra bu tür yaklaşımların sınırı yoktu.
Bireysel ve kurumsal bazda gerçekleştirilen yardımlaşma ve dayanışmalar her dem olduğu gibi, Ramazan Ayı münasebetiyle daha belirgin şekilde yerine getirilmektedir.
Hem de aralıksız.
Ve de ayırt etmeksizin.
Kısaca belirtmek gerekirse, ülkemizin her bir noktasında kişisel ve kurumsal bazda aynı yardımlaşma ve yakınlaşmalar sergilenmektedir.
***
Ülke genelinde, söz konusu yardımlaşma ve dayanışmaların sergilendiği illerden biri, kuşkusuz konuşlandığımız kent MUĞLA’dır.
Özellikle Yerel Yönetim Başkanlığı, sadece Ramazan ayında değil yılın her anında imkanları sınırlı vatandaşlarımıza bir şekilde yardımcı olmaktadır.
Böylelikle Muğla Belediye Başkanlığı, bu ayın hikmeti gereği gerçekten ihtiyaç sahibi ailelere ulaşarak, çok önemli bir görevi yerine getirmektedir.
Dolayısıyla yardıma muhtaç aileler mutlu, onların ihtiyaçları karşılandığı için yerel yönetim başkanlığı daha bir memnundur.
***
Kuşkusuz yardımlaşma ve dayanışma adına yaklaşım gösteren birçok kurum ve kuruluşlar yanında, nice aileler de vardır.
Gözlemlendiği üzere bu tür yardımlar ve yakınlaşmaların sınırı olmadığı için yılın her anında birçok vatandaşımız da aynı duyarlılığı göstermektedir.
Dolayısıyla onlar yardımcı oldukları için bir şekilde mesut ve mutludurlar.
Sonra nasıl olmasınlar!
En azından;
“Komşun muhtaç iken sen rahat olamazsın” yaklaşımı bağlamında, insani bir görev eda edilmiştir.
Böylelikle ihtiyaç sahipleri de en az onlar kadar mesut ve mutludurlar.
İhtiyaçları karşılandığı için çoluk çocuklar da daha bir sevinçlidir.
Sonuçta bir realite var ki aksi söylenmediği gibi görmemezlikten de gelinemez.
Yüce dinimizin temel buyruğu yanında, insani yaklaşımlar açısından asıl olan, yeri ve zamanı geldiğinde YARDIMLAŞMADIR.
YORUMLAR