Türkiye İşçi Partisi (TİP) Muğla İl Başkanlığı Kongresi yapıldı. Tek liste ile gidilen kongrede, Pınar Göktürk il başkanı seçildi. Göktürk, “Bizler, Cumhuriyetin 2. Yüzyılı projesi olarak önümüze konulan anti-laik planı bozmak, Cumhuriyetin ikinci yüzyılını emek ve emekçiden yana, barış, özgürlük ve eşitlik kavramlarının üzerine kurulu bir cumhuriyet ile taçlandırmak için mücadelemize devam ediyoruz” dedi.
TİP Muğla İl Başkanlığı Kongresi, 22 Ekim Pazar günü Konakaltı İskender Alper Kültür Merkezi Nail Çakırhan Toplantı Salonu’nda, üye ve delegelerin katılımı ile gerçekleşti.
Kongrede konuşma yapan katılımcılar, Türkiye İşçi Partisi’nin 2. kongre süreci için hazırlanmış olan kongre metni üzerinden, geçmiş dönem kazanımları ve gelecek dönem hedefleri konusundaki görüş ve düşüncelerini paylaştılar. Partinin nihai hedefinin, emekçilerin iktidarı ve sosyalizm olduğu vurgulanan kongrede, gündeme ilişkin konularda konuşulurken Filistin-İsrail savaşının dünü ve bugünü de değerlendirildi.
Konuşmalarda ayrıca Muğla özelindeki Deştin, Akbelen, şezlongsuz kıyı ve emekli eylemleri ve partinin bu alanlardaki duruşuna odaklanıldı.
98 delegenin oy kullandığı ve tek adayın olduğu kongrede, Pınar Göktürk il başkanı seçildi. Yönetim Kurulu ise Mehmet Yapıcı, Baran Penzerlioğulları, Füsun Ünlüsoy, Neşe Tuncer, Gökhan Çimen, Sehat Özgen ve Pelin Bolgül’den oluştu.
Pınar Göktürk kongrede yaptığı konuşmada, Türkiye İşçi Partisi olarak genel seçimlerin yarattığı moral bozukluğuna rağmen Muğla özelinde 11 ilçede partinin ‘Kazanım siyaseti’ anlayışını Muğlalı vatandaşlarla buluşturduklarını, yerel seçim planlamalarını da emek, ekoloji, tarım, hukuk, kadın konularında Muğla’nın kırmızı çizgilerini önceleyen “kamucu” ve “halkçı” yerel yönetim anlayışı üzerine kuracaklarını belirtti.
Göktürk, açıklamasına şöyle devam etti;
“Arkadaşlar, tüzüğümüzün ilk cümlesinde de belirttiğimiz gibi ‘Zamanların en iyisindeyiz ve zamanların en kötüsünde.’ Bugün buraya arkasına emperyalist güçleri alan İsrail’in modern tarihin en kanlı katliamını gerçekleştirdiği Filistin için kalbimiz kanayarak geldik. Barış için çaba göstermek sosyalizmin ve emeğin bir davasıdır. Siyonist İsrail devletinin karşısında yaşam ve özgürlük mücadelesinde Filistinli kadınların, çocukların ve sivil halkın yanındayız. Ülkemizde 100 yılı aşkın süredir devam eden sosyalizm mücadelesinin bütün engellemelere, işkencelere, dayatmalara rağmen en kötü zamanlarda bile yeniden ateşlendiğini ve bugün artık mücadelenin içinde olmasa bile tüm yurttaşların sosyalizmin 100 yıllık kazanımlarını yaşamsal birer ihtiyaç olarak gördüklerini biliyoruz.
“CUMHURİYETİN İKİNCİ YÜZYILINI EMEK VE EMEKÇİDEN YANA TAÇLANDIRMAK İÇİN MÜCADELEMİZE DEVAM EDİYORUZ”
Doğanın yaşamın ve emeğin karşısında oluşturulmak istenen organize kötülük karşımıza her gün yeniden emek, doğa, kadın, çocuk, LGBTİ+ düşmanı yüzleri ile çıkıyor, emekçiler, emekliler, kadın ve çocuklar büyük bir yoksulluk ve yoksunlukla adeta yok edilmeye çalışılıyor. Cumhuriyetin 2. Yüzyılına sadece birkaç gün kala AKP-MHP gerçi ittifakı ırkçı politikalarına, özgürlüklerin, laikliğin, adaletin ve insan haklarının tamamen ortadan kaldırıldığı, Siyasal İslamcı, emek ve emekçi düşmanı kapitalist Türkiye kurma projelerine tam gaz devam ediyor. Bizler Cumhuriyetin 2. Yüzyılı projesi olarak önümüze konulan anti- laik planı bozmak, cumhuriyetin ikinci yüzyılını emek ve emekçiden yana, barış, özgürlük ve eşitlik kavramlarının üzerine kurulu bir cumhuriyet ile taçlandırmak için mücadelemize devam ediyoruz.
“11 İLÇEMİZDE HAREKETE GEÇTİK”
Partimizin geçtiğimiz üç yıl içinde Muğla özelindeki sayıları onlardan binlere çıkan üyelerinin yanı sıra binlerce destekçi, on binlerce seçmen kazanmış olması bu iktidarın yaratmaya çalıştığı yıkımın karşısında ‘yeter’ diye haykırmak isteyenlerin, devrimci sosyalist hareketin bir parçası olmak isteyenlerin, Metin Çulhaoğlu’nun sözleri ile ‘Sosyalizmden aşağısı kurtarmaz’ diyenlerin potansiyelini de bize gösterdi. Partimizin sosyalizmi geniş kesimlerle buluşturma iddiası saflarımıza katılan üye ve gönüllülerimiz ile hayat buldu. Seçim döneminde bu potansiyeli örgütlerimizin olduğu 8 ilçenin yanı sıra Yatağan, Ortaca ve Dalamanda da ateşleyerek toplam 11 ilçemizde harekete geçirmeyi başarabildik, on binlerce seçmene ulaşabildik. Bu başarı parti il ve ilçe örgütlerimizde emek harcayan yoldaşlarımızın partimize adanmış güzel kalplerinin, tükenmek bilmeyen bir enerji ile ortaya koydukları fedakâr çabalarının bir sonucudur. Yoldaşlarımız; seçim döneminde sahada geliştirdikleri duruş ve tavrı 2023 genel seçimlerinin yarattığı moral bozukluğu ve karamsarlığa rağmen Deştin ve Akbelen direnişlerine, şezlongsuz kıyı ve emekli eylemlerine de taşımışlardır.
“YURTTAŞIN HAYATIN HER ALANINDA UMUDA İHTİYACI VARDIR”
Süreçte partimizin önümüzdeki dönem için ön gördüğü “Kazanım siyaseti” pratiğinin halkla buluşturulmasının adımları atılmıştır; Yerel seçimler öncesinde bu pratiği büyütmek öncelikli hedeflerimizdendir. Muğla il örgütümüz yerel seçim planlamalarını da emek, ekoloji, tarım, hukuk, kadın konularında Muğla’nın kırmızı çizgilerini önceleyen “kamucu” ve “halkçı” yerel yönetim anlayışını üzerine kurmaktadır. Yurttaşın hayatın her alanında umuda ihtiyacı vardır arkadaşlar, bu umudu bulabileceği tek yer de Türkiye İşçi Partisidir. Türkiye’yi AKP karanlığından kurtaracak olan şey, emeğin gücü ve emekçilerin kararlı mücadelesi olacaktır. Türkiye İşçi Partisi işte bu kararlılığın adıdır ve sosyalist Türkiye’yi kuracak olan emekçi halkın öncü partisidir.”