Ülkemiz insanı adına bir realite var ki yadsınamaz.
Gelişmeler ayan beyan ortada olduğuna göre akside söylenemez.
Değilse haksızlık edildiğinin resmidir.
Bu nedenle asıl olan gözlenen gelişmeler doğrultusunda gereğini yerine getirmektir.
O takdirde her kesimin beğenisini kazanan bir yaklaşım olduğu için daha bir tasvip görür ve de takdir edilir.
Bu nedenle bir kez daha vurgulamak gerekirse ast olan, olması gerektiği şekilde hareket etmektir.
***
Kuşkusuz neden dem vurduğum kestirilmiştir.
Aksi düşünülemezdi.
Ülkemiz tarihin en büyük felaketine maruz kaldığı süreçten bu yana başka bir şey düşünemiyor,
Ne yapsanız da yönünüzü başka tarafa çeviremiyorsunuz.
Kaldı ki bu yaklaşımda abartı yoktu.
Şahsen geçen süre içerisinde ağırlıklı olarak aynı konuyu kaleme almam yanında, yerel ve ulusal bazda yayın yapan medya organları ve yazarlar da farklı yaklaşımlar içerisinde olmadılar.
Sıkça altını çizdiğim gibi olunamazdı da…
Ülke olarak tarihin en büyük felaketine maruz kalınmış, tabir yerindeyse feleğimiz şaşmıştı.
Hal böyle olunca ne yapılsa ne edilse de yönümüzü başka tarafa çeviremiyoruz.
Gerçekten çok büyük bir doğa olayıyla yüz yüze gelinmişti.
***
Gözlenen olağanüstü doğa olayı üzerine ne yapılmıştı?
Özellikle ülkemizin önce 10, ardından 11.ci ilini de kapsayan depremle ilgili kişi, kurum ve kuruluşlar bazında nasıl hareket edilmişti?
Dahası, böylesine bir felaketin etkisini nispeten hafifletecek yaklaşımlar sergilenmiş miydi?
Hemen belirtmem gerekirse, milletimizle ne denli övünsek azdır.
Tarihin seyri içerisinde ne zaman ülkemiz bir sıkıntıya düştü.
Bilhassa bağımsızlığın söz konusu olduğu süreçte 7 den 77’ye tek yürek olunmuştu.
Şimdi de farklı değildi.
Halkımız bakıp gördü, Malatya ili ağırlıklı 11 kentimiz yüzyılın felaketiyle yüz yüze gelmişti.
Hiçbir şey düşünmeksizin, halkımızın deyimiyle elsiz ayaksız deprem bölgesine koştular.
Böylesine ağır kış şartlarının hüküm sürdüğü sürece karşın kardeşlerimiz bir büyük felaketle yüz yüze geldiklerine göre kayıtsız kalamayız dediler.
Nitekim TV ekranlarına yansıyan görüntülerden anlaşıldığı gibi her ilimiz depremde mağdur olan vatandaşlarımıza ulaşmak için seferber olmuştu.
***
Her dem altını çizdiğim gibi halkımızın bu yaklaşımlarında abartı yoktu.
Tüm dünya medya organların, depremin etkilediği alanları göstermek yanında halkımızın bu insani yaklaşımlarını altını çizerek belirtmesi, bir gerçeği gözler önüne seriyordu.
“Türk Milletinin sinesinde saklı insani yaklaşımlar, her türlü değerin üzerindedir.”
Eğer her kim olursa olsun hiçbir şey düşünmeksizin her şeyiyle felakete maruz kalanların yanına ulaşmak, onların içine düştüğü durumdan arınmaları için canını dişine takmışsa, bu yaklaşımların ölçüsü yoktur.
Bu tür yaklaşım olsa olsa, insan sevgisini egemen kılan bir duyarlılıktır.
İşte insanımız aynı yaklaşımı sergilemişti aradan geçen bir aylık süre zarfından.
İlişkin olarak, depreme maruz kalan illerimize ulaşan yollar üzerinde seyreden onca araçlar, yardım malzemeleriyle doluydu.
Böyle bir tabloyu gören başka ülkeler medya mensupları, gelişmeleri gazetelerinin manşetlerine taşırken aynı başlığı kullanıyorlar.
TÜRKİYE BİR BÜYÜK FELEKAT ÜZERİNE TEK YÜREK OLMUŞTU.
YORUMLAR