Neresinden bakılsa 2 seneyi geçen süre.
Kaldı ki 5 seneden bu yana gözleniyordu diyenlerde var.
Ama ne olursa olsun geçen süre içerisinde Covid-19 olarak nitelendirilen CORONAVİRÜS tüm insanlığı bir şekilde etkilemişti.
Özellikle belirttiğim gibi 24 aylık sürede, tedirgin olmayan hiçbir Allah’ın kulu yoktu.
Olamazdı…
Söz konusu virüsün şakası yoktu.
Dünyada konuşlanan onca ülkeler bir yana, kendi memleketimizde aynı zaman diliminde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı, önemli rakamlar içermişti.
Uzunca süre ülkemiz genelinde günlük 200-250 civarında ölümler olması, beraberinde endişe ve korkular getirmişti. ***
Derken bunca süreyi hep birlikte yaşadık.
Ne var ki vurguladığım gibi tedirginlik içerisinde.
Hal böyle olunca tek isteğimiz vardı.
“İnsanlığın yakasından düşmesi”
Ancak bu durumda rahat bir nefes alınırdı.
Sonra artık etkisini kaybetmeliydi.
Değilse, geçen sürede yaşanan haleti ruhiye olgusunun devam etmesi halinde ruh dengesi, daha da sıkıntılı hal alırdı.
Kaldı ki şu aşamada dahi insanların psikolojisi, bir şekilde etkilenmişti.
Bu nedenle daha da bir takım sorunların ortaya çıkmaması için tabir yerindeyse, insanlığın yakasından düşmeliydi.
Ancak böyle bir durumda, nispeten rahat nefes alınırdı. ***
Belirttiğim gibi bunca süreyi bir şekilde yaşadık.
Hem de endişe ve korku içerisinde…
Buna karşın tek beklentimiz, her vesileyle altı çizildiği gibi, söz konusu virüsün insanlığın yakasından bir şekilde tez elden düşmesi.
Düşmeli ve de sağlıklı günler gelmeliydi.
Sonra, önemli bir ayrıntı daha vardı.
Bu durum, ilişkin olarak ortaya çıkan tablo insanlık adına bir uyarı ise…
Özellikle sağlıklı yaşam için mutlak yerine getirilmesi gereken kriterler söz konusu ise…
Gereği yerine getirilmelidir.
İlişkin olarak önemli bir nokta daha vardı.
Gözlenen gelişmeler üzerine, her kim olursa olsun bundan yeterince bir ders almıştır.
Kaldı ki, alınmalı da…
Değilse, bir şekilde daha da olumsuz tablonun gözlenmesi sürpriz olmayacaktır.
Hiç kimse böyle bir durumu istemeyeceğine göre her kim olursa olsun belirlenen koşulları eksiksiz yerine getirmek durumundadır. ***
Şimdi, bir realite var ki yadsınamaz.
Gelişmeler ayan beyan ortada olduğuna göre farklı yaklaşımlar içerisinde de olunamaz.
Aradan geçen bunca süre içerisinde gözlenen gelişmeler üzerine, bir şekilde tedirgindik.
Onun için tek bir beklentimiz vardı.
Bunca sürede insanlığı etkileyen önemli ölçüde etkileyen ve de tedirgin eden Covid-19’un artık etkisini kaybetmesi.
Kaldı ki kaybetmeliydi.
Aradan geçen, ilişkin olarak tedirginliğin sürdüğü süreç, az buz zaman dilimi değildi. ***
Derken, denir ya bir ümit ışığı belirti.
Gerçekten öyle oldu.
Yaşamın tüm alanını bir şekilde etkileyen, özellikle ekonomiyi önemli derecede sekteye vuran, kısaca hepimizi 2 seneden bu yana esir alan Coronavirüs’le ilgili kısıtlamalar, bir şekilde ortadan kaldırılmıştı.
Bunun üzerine, konunun uzmanlarının görüşleri doğrultusunda ortaya çıkan genel durumu, bizatihi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklıyor..
“Türkiye kendi aşısını üreten 9 ülkeden biridir.
İlişkin olarak 160 ülkeye, 12 uluslararası kuruluşa tıbbi yardım sağladık.
Bilim kurulu, artık olağanüstü bir durum olmadıkça toplanmayacak.”
Kuşkusuz önemli bir yaklaşımdı.
Neresinden bakılsa, belirttiğim gibi tüm dünyayı, ilişkin olarak ülkemizi bunca zaman Covid-19’un etkisi altına aldığı düşünülürse…
Ancak… Her şeye karşın TEDBİRİ ELDEN BIRAKMAMALIYIZ…