Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam
İsmail Atasever

TASADA VE KIVANÇTA BİR

Ülke olarak yaklaşık bir ay öncesinde yüzyılın en büyük deprem felaketine maruz kalınca, birbiri ardı sıra cevap arayan sorular vardı.

Öncelikle, şimdi ne yapılacaktı?

Az buz değil, öncesinde 10 il daha sonra bir ilimizin daha eklenmesiyle 11 kentimiz, yüzyılın en büyük depremiyle yüz yüze gelmişti.

Her ne kadar geçen süreler içerisinde de ülkemiz birçok depremlere maruz kalmış,

Bunun üzerine can ve mal kayıpları olmuştu.

O zaman görülmüştü ki Türkiye, aynı zamanda bir deprem ülkesidir.

Bu nedenle, özellikle yapılaşma noktasında gereği yerine getirilmelidir.

Bunun üzerine, her ne kadar tam anlamıyla gereği yapılamasa da imkanlar ölçüsünde daha sağlıklı konutlar inşa edilmişti.

                                                           ***

Geçen süre içerisinde gözlenen gelişmeler üzerine, olmazsa olmaz bir nokta vardı.

Deprem gerçeğinden hareketle yapılaşma noktasında daha bir dikkatli olunmalıydı.

Ülke olarak bu konuda önemli çalışmalar sergilense de tümüyle gereğinin yerine getirildiği söylenemezdi.

Hal böyle iken aksi iddia edilemezdi.

Değilse, bugün gözlemlenen deprem bu denli tahribat yapmazdı.

                                                             ***

Her şeye karşın depremin geçen zaman içerisinde ne tür etki yarattığı, özellikle küçümsenmeyecek derecede can ve mal kayıpları olduğu gözlenince, halkımız daha bir dikkatli olmuş.

Öngörülen kriterler doğrultusunda, olabildiğince daha dayanıklı yapılar inşa edilmeye başlanmıştı.

Ne var ki yeterli değildi.

Olmadığı, günümüzde olduğu gibi aradan geçen yüzyıllık sürede çoğu kez etkisini göstermiş,

Beraberinde küçümsenmeyecek derecede zayiatlar olmuştu.

Hal böyle olunca özellikle bilim dünyası bir noktada birleşmişti.

“Türkiye’nin aynı zamanda bir deprem ülkesi olduğu.”

Kabul etmek gerekir ki bu yaklaşımda abartı yoktu.

Gözlemlendiği gibi tarihi süreler içerisinde birçok kez benzer sarsıntılar olmuş,

Sonrasında hiçte küçümsenmeyecek derecede can ve mal kayıplarımız meydana gelmişti.

                                                             ***

Ne yazık ki ülke olarak, kısa bir süre öncesinde bir kez daha benzer sarsıntıyla yüz yüze geldik.

Ne var ki bu kez başkaydı.

Bu defa gözlenen sarsıntı az buz değildi.

Özellikle belirttiğim gibi 11 ilimiz depremin etkisinde kalmış.

Ortaya, her birimizi derinden etkileyen bir tablo çıkmıştı.

O gün bugün dünyada yer alan ülkelerin neredeyse tamamının gözlerini ülkemiz üzerine çevirmesi,

İlişkin olarak dayanışma bağlamında yardımcı olma eğilimleri,

Bazılarının gerçekten her şeyiyle ülkemizin yanında olduğunu göstermesi, dayanışmanın en güzel örneklerinden biriydi.

                                                              ***

Şahsen sıkça belirttiğim ve de altını çizdiğim gibi halkımızın yaklaşımlarında en küçük abartı yoktu.

Bunun en belirgin göstergesi, ülkemiz genelinde yer alan ana caddelerin, deprem bölgesine ulaşmak için yola çıkan yardım malzemeleriyle yüklü araçlarla kaplı olmasıydı.

Üstelik sadece bir güzergâh üzerinde değildi.

Tüm ana yollar aynı şekildeydi.

Sonuçta böylesine yaklaşımlar üzerine söylenecek tek bir söz vardır.

Milletimiz geçmişte olduğu gibi günümüzde de TASADA VE KIVANÇTA BİR olarak geleceğe uzanmaktadır.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER