Yaratanın hikmetiyle inananlar olarak bir mübarek Ramazan Ayına daha kavuştuk.
Böylelikle ülkemiz başta olmak üzere tüm Müslüman devletler için ayrıcalık teşkil eden mübarek günleri, hep birlikte eda edeceğiz.
Ümidimiz ve beklentilerimiz o ki böylesine kutsal bir ay, her türlü zorlukların bir şekilde giderileceği günlerin başlangıcı olur.
Kaldı ki olmalı da…
Adı üstünde, mübarek ve istisna teşkil eden günlerden oluşan bir ay olduğu için bir şekilde inananlar adına mutluluk içeren günler olarak yer etmeliydi.
***
Görüldüğü gibi bu kez mübarek günleri, sıkıntılı bir süreç içerisinde eda etmeye çalışacağız.
Sıkıntı, sadece ülkemiz ve Müslüman alemi değil, tüm dünya insanlığı söz konusuydu.
Nereden bakılsa, 2 seneyi geçen sürede Covid-19 olarak nitelendirilen Coronavirüs, ayırt etmeksizin bir şekilde herkesi etkisi altına almıştı.
Bu nedenle tüm dünyada ve de ülkemizde, aynı virüs nedeniyle tahminlerin üzerinde insan hayatını kaybetmişti.
Üstelik tüm çabalara karşın…
Oysa, Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere ülkelerin sağlık teşekkülleri, tabir yerindeyse gece gündüz insanlığı büyük oranda etkileyen virüsün nedenini araştırmıştı.
Yanı sıra, ülkemizin ilgili sağlık teşekkülleri bünyesinde görev yapan doktorlar olmak üzere tüm sağlık personelleri..
Buna karşın hala, söz konusu virüsle ilgili insanlığı tümüyle rahatlatacak bir bulgu elde edilememişti.
***
Vurguladığım gibi dünyada inananlar, Mübarek Ramazan ayına kavuşmanın mutluluğu ve huzuru içerisinde olmalarına karşın, söz konusu virüs bir şekilde tedirgin ediyordu.
Nasıl etmesindi!
Her dem vurgulandığım gibi onca insan hayatını kaybetmişti.
Üstelik, söz konusu virüsün etkisini yok edecek bir çare bulunamadığı sürece, sıkıntılar devam edip gidecek demekti.
Bu nedenle şu sıra tüm dünya sağlık teşekkülleri, ilişkin olarak doktorların bu konuya yoğunlaşmasının nedeni başkası değildi.
Konuya ilişkin tüm araştırma ve çabalar da bu yüzdendi.
***
Gözlendiği kadarıyla, tüm gelişmeler bağlamında tek bir beklenti vardı.
Tez elden SIKINTILI SÜRECE KARŞIN insanlığın kurtulması…
Yanı sıra, daha da can kayıpları olmadan;
VİRÜSÜN ETKİSİNİ YOK EDECEK BİR BULGU ELDE EDİLMESİ.
Ancak bu takdirde rahat bir nefes alınırdı.
Değilse, endişe ve tedirginlikler devam edip gidecek demekti.
Özellikle tüm Müslüman Alemi için Mübarek Ramazan ayının başladığı süreçte.
Bu nedenle istenen, gönül rahatlığı içerisinde mübarek günlerin eda edilmesi…
Huzur içerisinde oruç faraziyesinin yerine getirilmesi.
Böylelikle kafalar dinç, dolayısıyla huzur içerisinde mübarek günler kendini gösterirdi.
Aksi halde bir hoşnutsuzluk ve de tedirginlik söz konusu olacağı için sıkıntıların galebe çaldığı günler eda edilmeye çalışılırdı.
***
Sonuçta Müslümanlar olarak, sıkıntı ve tedirginliğin egemen olduğu bir mübarek Ramazan ayına erişilmişti.
Dolayısıyla tüm insanlık ve de inananlar adına tek bir beklentimiz vardı.
SIKINTILI SÜRECE KARŞIN gönül rahatlığı içerişinde ve sağlıklı bir şekilde mübarek günleri eda etmek…
YORUMLAR