SEÇİMDE DEVLET İMKANLARINI KULLANMAK

Seçim esnasında devletin her türlü imkanlarını kullanan siyasi iktidar milletin vergileriyle ayakta duran TRT kurumunu ve Anadolu Ajansını kendi sözcüsü gibi kullanmakta bunun yanında hükümet yanlısı havuz medyası da gerekli desteği vermek suretiyle mevcut iktidara her türlü desteği vermektedir. Halbuki tarafsız olması ve halkı aydınlatması gereken bu iki kurum bizim vergilerimizle yaşamını sürdürmekte ve hizmet vermektedir. Ülke genelinde en geniş hizmet ağına sahip olan bu kurumlar tarafsız hareket ederek halka tarafsız bilgi sunmalıdır. Gene halka hizmet etmekle yükümlü Kızılay kurumu kan stoklarını yeterli seviyenin altına düşürmüş ve vatandaşın güvenini yitirmiştir. Kurumdan. yeterli kan desteğini alamayan sağlık kurumları ameliyatları erteleyerek gerekli sağlık hizmetini veremiyor ne yazık ki. Bu kurumların başındaki yöneticilerin hiç mi utanması yoktur bilemiyoruz. Halkın bunca tepkisine rağmen halen yüzsüzlük yaparak bu kurumların başında durup istifa etmeyi bile düşünmüyorlar. Tabi ki işlerine gelmiyor. Adamlar 3 er 4 er maaşı başka nerede bulacaklar. Fırsat bu fırsat deyip küplerini doldurmaya bakıyorlar. Halihazırdaki siyasi iktidar devletin her türlü imkanlarını kullanarak seçim kampanyalarını sürdürürken görev başındaki bakanlarda seçim toplantılarını bile iş başında bulundukları kurumlardan yürütmekte hiçbir sakınca görmüyorlar. Görünen o ki seçimler her geçen gün daha da sertleşerek soluk soluğa geçecek gibi. Gerek iktidardaki Cumhur ittifakı gerekse muhalefetteki diğer ittifaklar her geçen gün yeni stratejiler geliştirmek suretiyle ortamı daha da gerecekler gibi görünüyor. Aslında her iki tarafın söylemlerini inceleyecek olursak birbirlerinden çok farkları olmadığını göreceğiz. Birbirlerini suçlarken diğer yandan aynı yanlışların içinde olduklarını kabullenemiyorlar. Bir başka önemli konu ise Atatürk’ün partisinden yetiştiğini ona minnet borcu olduğunu ifade eden Memleket Partisi genel başkanı Muharrem İnce ye gelince yaptığı akıl alır gibi değil. Kendisi de kazanamayacağını bilmesine rağmen ne yapmak istediğini kimse çözebilmiş değil. CHP küskünleriyle çıktığı yolda hızla irtifa kaybettiğinin farkında bile değil. Halbuki daha önceki seçimlerde kendisine CHP tarafından bu imkân sunulmuş kaybedince seçim gecesi yok olmuştur. Önemli olan parti içinde kalıp mücadele etmek değil miydi? Yeni bir parti kurup daha önce senin yolunu açıp sana bu imkânı sunan partide mücadele etmek daha akılcı olmaz mıydı? Görünen durum seçimlerin açık ara farkla değil burun farkıyla gideceği küçük bir ihtimalde ikinci tura kalabileceği. Diğer yandan seçim atmosferine giren ülkede depremzede vatandaşların her geçen gün biraz daha kaderleriyle baş başa bırakılarak Ankara’dan İstanbul’a 90 dakikada gidecek yüksek hızlı tren. Madem böyle bir projeniz vardı 21 yıldır iktidardaydınız niçin yapmadınız elinizi tutan mı vardı. Bundan önceki seçimlerde asrin projesi olarak sunulan ve araziler bile rant mafyasınca parsellenen 2. Boğaz geçişi projesine ne oldu. Yeni seçim geldi şimdide yeni projelerle bu milleti uyutmaya çalışmak çok akıllı bir yöntem değil. Zira bu millet artık kendisine söylenen tüm sözleri takip ediyor ve sorguluyor.