Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam
Yüksel Ercan

Penceremizdeki güneş

Nerede ise 24 saatimiz siyaset. 14 Mayıs ve 28 Mayıs tarihlerinde yapılan seçimlerin üzerinden henüz 1 yıl bile geçmeden, 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimin etkileri, henüz geçmeden toplumun büyük bir bölümü “Erken seçim” beklentisi içerisine girmiş durumda.

Bu toz duman arasında daha çok sosyal medyadan gelen mesajlar ile nerede ise çok uzun yıllardır tanıyıp bildiğimiz bir dostumuzun, arkadaşımızın vefat ettiğini bu dünyaya veda ettiğini öğreniyor, üzülüyoruz.

Edebiyat ile daha fazla şiir ile ilgilenenler Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Gün eksilmesin penceremden” isimli şiirini çok net hatırlayacaklardır,

1910 yılında doğan çok uzun yaşamayı düşündüğü için 35 yaşı yolun yarısı olarak kabul eden Cahit Sıtkı 1956 yılında 46 yaşında vefat etmiş yani daha 46 yaşında iken penceresinden gün eksilmiş.

Cahit Sıtkı Tarancı ‘Gün eksilmesin penceremden’ isimli şiirinde;

“Ne doğan güne hükmüm geçer,
Ne halden anlayan bulunur;
Ah aklımdan ölümüm geçer;
Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.
Ve gönül Tanrısına der ki:
Pervam yok verdiğin elemden;
Her mihnet kabulüm, yeter ki
Gün eksilmesin penceremden!”

diyerek pencereden gün eksildiğinde daha doğrusu insanın penceresinde günü görmediğinde ömrünün sona ereceğini çok net bir şekilde anlatmış.

Türkiye bilindiği gibi gerçekten zor bir coğrafya üzerinde bulunuyor.

Bu zor coğrafyada tutunabilmek adına 85 milyon vatandaşın gösterdiği çabaya ne yazık ki siyaset aynı oranda cevap veremeyince sadece temel ihtiyaçlarımızı karşılamak adına gece gündüz çalışmamıza rağmen iki yakamızın bir araya gelmediği günlerden geçiyoruz.

Ülkemizde hepimizi çepeçevre saran olumsuz ekonomik şartlar dolayısı ile büyük bir çoğunluk zaten sıkıntı yaşıyordu ancak tüm olumsuzluklara rağmen gelecek günlere umutla bakmak isteyen milyonlar zorda olsa yollarına devam ediyorlar.

Bu zorlu koşullara rağmen vatandaş “belki bir gün düzelir” umudu ile partilere güvenmeye devam ediyor, Partilerin sergiledikleri tüm olumsuzluklara rağmen hayattan kopmak istemiyor.

Ancak bizim gibi artık hayatının sonbahar mevsiminde bulunan milyonlarca insan umudunu her zamankinden daha fazla kaybetmiş bir şekilde yaşamaya devam ediyor.

Yeter ki gün eksilmesin penceremden” söylemi bilindiği gibi artık hayatın sona ermesi anlamını taşıyor.

İnsanoğlu bunca zorluğa bunca olumsuzluğa rağmen “bir gün daha fazla hayatta kalayım bir gün daha fazla nefes alayım” diyerek umudunu hep yarınlara taşımanın mücadelesini veriyor.

Yaşadığımız bunca felaketin son olması en büyük dileğimiz, çok büyük zorluklar ile karşı karşıya kaldığımız bu hayatta “Yeter ki gün eksilmesin penceremden” ifadesi bu aşamadan sonra hepimiz için daha da önemli olacak.

Bunca felakete bunca acıya rağmen.

Her mihnet kabulüm, yeter ki
Gün eksilmesin penceremden!”

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER