Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, pamuk ve pamuk hasadı ile bazı açıklamalarda bulundu.Bayraktar, pamuk ürününün değerine vurgu yaparken, üretimdeki ve üreticinin sıkıntılarını da dile getirdi.
Ülkemizdeki en büyük pamuk üretilen araziler Çukurova’da yer alırken, Muğla’da da Milas ilçesi önemli üretici ilçemiz. Geçtiğimiz yıllarda Milas, Dalaman, Ortaca, Köyceğiz ilçelerinde önemli ölçülerde üretim yapılırken ne yazık kı son yıllarda diğer bir çok tarım ürününde olduğu gibi üretim giderek düşmekte. Bunun sonucunda da bir önemli tarım ürününde de giderek ithalat yönüyle dışa bağımlı hale gelmekteyiz.
Pamuk üretimi sadece tarımsal üretim olarak değil; ülkemizde ihracatı ve istihdamı gerçekleştiren çok önemli bir sektörün hammaddesidir. Bu anlamda pamuk stratejik bir ürün olarak değerlendirilmeli ve bu bakış açısıyla politika üretilmelidir.
Ülkemizdeki pamuk fiyatları, uluslararası fiyatlardaki gelişmelerden fazlasıyla etkilendi. ABD’de ortalama lif pamuk fiyatı kilogramda 42,31 liradır. Türkiye’nin ABD’den pamuk lif ithalat fiyatı ise navlun dâhil kilogramda yaklaşık 52 liradır. Pamukta uygulanan gümrük vergisi ise yüzde sıfırdır.
Üretim sezonunun başından günümüze kadar başta gübre, mazot, sulama ve sulamada kullanılan elektrik olmak üzere, girdi fiyatlarında yüzde 300’lere varan artışlar gerçekleşti.
Geçtiğimiz sezon piyasa fiyatı, arz-talep etkisi ve dünya pamuk piyasasında fiyatların yükselişi nedeniyle TARİŞ, Çukobirlik, Antbirlik gibi tarım satış kooperatiflerinin açıklamış olduğu pamuk alım fiyatlarının üzerine çıktı. Bu yıl da tarım satış kooperatiflerinin, maliyetlerdeki artışı ve çiftçi refah payını gözeterek geçtiğimiz sezon serbest piyasada oluşan fiyatın üzerinde bir fiyat açıklaması bekleniyor.
Bu nedenle gerekli düzenlemelerle tarım satış kooperatiflerinin güçlendirilmesi ve etkin bir şekilde devreye girerek müdahale alımı yapabilmesi sağlanmalıdır. Bu durum, üreticimizin pamuk fiyatında önünü görebilmesi ve piyasanın düzenlenmesi açısından önem arz ediyor. Üretici örgütlerinin zayıflaması, pamuk üretiminin azalışı ve istikrarsızlığında önemli bir etkendir.
Pamuk aynı zamanda strajik bir değere de sahiptir. Pamuğu sadece bir tarım ürünü diye bakamayız.
Pamuğun endüstri bitkileri içinde hem lif hem de yağ bitkilerinin arasında bulunmaktadır. Birçok sanayinin temel hammaddesinin buradan karşılandığını söyleyerek açıklamasına şöyle devam etti:
Pamuk, lifiyle tekstil sanayinin, çekirdeğinden elde edilen pamuk yağıyla bitkisel yağ sanayinin, kapçık ve küspesiyle yem sanayinin, ayrıca lifleriyle de selüloz sanayinin hammaddesini teşkil ediyor.
Pamuk, gerek lifi gerekse çiğidinden elde edilen yağı ve diğer yan ürünleriyle ekonomik değeri çok yüksek olan bir bitkidir.
2021 yılında ihracat bir önceki yıla göre değer bazında yüzde 70,9 oranında, ithalat ise yüzde 12,9 oranında arttı. 2022 yılının ilk 7 ayında ise 729 bin 822 ton ithalat gerçekleştirilirken 2 milyar 48 milyon dolar döviz harcandı.
Pamuk üretimi dünyada; fiyat desteği, doğrudan gelir desteği, gümrük önlemleri ve sigorta destekleri gibi pek çok farklı araçla destekleniyor. ABD ve Çin gibi başlıca pamuk üreticisi ve ihracatçısı ülkeler, üretimlerini önemli ölçüde destekleyerek, rekabette Türkiye’nin önünde bulunuyor.
Ülkemizde de girdi fiyatlarındaki yüksek artışlar gözetilerek prim ve destekler artırılmalı ve üreticilerimiz korunmalıdır.
Laboratuvar ortamında standartların belirlenmesi, kalitenin kullanıma kadar korunması, lisanslı depoculuğun yaygınlaştırılması gibi çiftçilerimizin teşvik edilmesine yönelik alınan tedbirler önemlidir.
Türkiye’nin bir çok tarım ürününde olduğu gibi pamuk üretimini de ihmal etmemesi gerekmektedir.
Aslında; bütün tarım ürünlerinin üretiminde ulusal bir politika ortaya konulmalı, tekrar tarımda kendi kendimize yeten bir ülke haline dönmeliyiz. Bu ülkemiz ve ülke insanımız için yaşamsal bir önem taşımaktadır.
Ayrıca; sanayimizin başat sektörü de tarıma dayalı sanayi olması şarttır.
YORUMLAR