Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam
İsmail Atasever

ÖNCE TEDBİR

Yaşadığımız kent Muğla adına bir realite var ki, yadsınamaz.

Konuya ilişkin gelişmeler gözlendiğine göre aksi de düşünülemez.

Dolayısıyla realite, Muğla ve çevresinin, önemli deprem kuşağı üzerinde bulunan bir yerleşim silsilesi olduğudur.

Geçmişten günümüze meydana gelen sismik olaylara yönelik bilim adamlarının araştırmaları teyit ettiğine göre aksi söylenemez,

Ve de farklı yaklaşımlar içerisinde bulunulamazdı.

Değilse yanlış saplantılar içerisinde olunduğunun resmidir.

O nedenle konunun uzmanlarının görüşlerine itibar edilmeli.

Öngörülen hususlar ve tavsiyeler, harfiyen yerine getirilmelidir.

Böylelikle bir şekilde olabildiğince tehlikeden uzak durulmuş olunurdu.

                                                                   ***

Aslında gözlenen gelişmeler bağlamında bir yaklaşımın, depremin Muğla’ya etkisi açısından önemli olduğu yadsınamazdı.

Özellikle öngörülen ve dile getirilen ayrıntılar söz konusu olduğunda.

Hal böyle olunca, konu ele alınıyor.

İlişkin olarak, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof.Dr. Haluk Özener, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’a ziyaretinde, önemli ayrıntıların altı çiziliyor.

“Bilhassa Bodrum’daki Tsunami gözlem çalışmaları ve Belediyenin olası afetlere karşı yürüttüğü çalışmalar üzerinde duruluyor.”

Kabul etmek gerekir ki önemli birliktelikti.

Özellikle Tsunami ve olası bir depreme yönelik bilgilendirmelerin yapıldığı, bu bilgiler ışığında harekete geçileceği düşünülürse.

                                                                       ***

Bu ziyaret üzerine başkan Ahmet Aras, görüşlerini paylaşıyor.

Diyor ki;

“Bodrum Yarımadamız, Gökova Körfezi ve çevresinin, bir deprem bölgesi içerisinde bulunduğu gerçeğinin farkındayız.

2017 de meydana gelen deprem, bunun bir göstergesiydi.

Bu yüzden diyor başkan Aras;

“Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsünün sergilediği konuya ilişkin çalışmalara destek oluyor ve olmaya devam edeceğiz.”

Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, önemli bir ayrıntıdan daha dem vuruyor.

“Belediye olarak sadece depreme karşı değil, yangın ve sel gibi doğal afetlere karşı da her türlü hazırlığımızı yapıyoruz.

Bilinçli ve eğitimli gönüllülerimizle, teknik araç ve ekipmanlarımızla, su taşkınlarına karşı yaptığımız altyapı çalışmalarımızla, halkımızın olası afetleri en az hasarla atlatmaları için mücadelemiz sürüyor.”

Gözlendiği gibi başkan Aras’ın duyarlılığı ve yaklaşımları görmemezlikten gelinemezdi.

                                                                     ***

Kuşkusuz deprem ve Tsunami önemli doğal olaylardı.

Özellikle şiddet derecesi normalin çok üzerinde seyrettiğinde, küçümsenmeyecek hasarların oluşmasına neden oldukları göz önüne alındığında…

İlişkin olarak bu tür doğal afetler, zaman zaman ülkemiz sınırları içerisinde gözlendiği için ilgili ve yetkililerin bir takım tedbirler almalarına karşın, şiddet derecesi sonucu ne tür hasarlar yaptığı ortadaydı.

Hem de yıllar itibariyle.

Sonra, ülkemizde bu tür sarsıntılarla sıkça karşılaştığı için ilgili ve yetkililerin tavsiyelerini yerine getirmek kaçınılmazdı.

İlişkin olarak Prof.Dr. Haluk Özener görüşlerini yansıtıyor.

“Hepimizin yaşadığı 2017 Bodrum-Kos depremini biliyorsunuz.

Özellikle o depremden sonra enstitü olarak biz buradaki, hem deprem hem Tsunami çalışmalarını güçlendirmek için Avrupa Birliğiyle ortak bir proje gerçekleştirdik.

Bu kapsamda çok parametreli Tsunami gözlem istasyonunu mendirekte inşa ettik.

Toplamda sadece Bodrum Bölgesinde 3 adet deprem istasyonumuz bulunmakta.

Bu çalışmalarımız kapsamında 2019’da bir deprem Tsunami tatbikatı gerçekleştirdik”

                                                                           ***

Gözlendiği gibi hiçte küçümsenmeyen bir çalışma sergilenmişti.

Özellikle Tsunami’nin ülkemizde etkisi, geniş çaplı değerlendirilmişti.

Bu nedenle uzmanların tavsiyesi, muhtemel Tsunami olduğunda, evlerden çıkıp kıyı bölgelerine gidilmemesi…

Sonra konuya ilişkin gerçekleştirilen araştırmalar, sadece ülkemizle sınırlı değildi.

Ege’de, Akdeniz’de ve Karadeniz’de ve bağlantılı denizlerde de Tsunami ile ilgili mesajlar gönderiliyor.

Hem de 13 ayrı ülkeye.

Ardından önemli bir noktanın altı çiziliyor.

Yapılan araştırmalar ve gözlemler sonucunda ülkemizde irili ufaklı, diri ve aktif 500’ün üzerinde aktif fay bulunduğu tespit ediliyor.

Kabul etmek gerekir ki önemli bir sayıydı.

Bilhassa etki derecesi göz önüne alındığında.

Yanı sıra etkilediği alanlar yönünden.

                                                                         ***

Sonuçta, yapılan araştırmalar ve değerlendirmeler bağlamında ortak bir noktada birleşiliyor.

Her vesileyle şahsen dile getirdiğim, ülkemizin önemli deprem kuşağı üzerinde bulunduğunu yadsımak mümkün değildi.

Üstelik oldukça geniş alanlar, aynı etki altındaydı.

Hal böyle olunca yapılması gereken tek bir nokta vardı.

Tedbiri elden bırakmamak…

Öngörülen tavsiyeleri eksiksiz yerine getirmek.

Bilhassa yapılaşma bağlamında zemin etüdünün yapılması ve uygun malzemelerin kullanılması, ÖNCE TEDBİR açısından önemli yaklaşımlardı.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER