Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam
İsmail Atasever

OMUZ OMUZA

6 Şubat 2023 tarihinde yüzyılın en büyük depremiyle yüz yüze gelince şok olmanın ötesinde bir düşünceye dalmıştık.

Şimdi ne olacaktı!

Bu şoku üzerimizden nasıl atacaktık!

Elbette devletimiz gereğini yerine getirecek,

Açıklandığı şekliyle bir yıllık süre içerisinde depreme maruz kalan illerde, ailelerin barınmaları için yeni konutlar yapılacaktı.

Ancak bu kez çok katlı yapılar yerine en fazla iki katlı konutlar inşa edilecekti.

Aynı iller deprem kuşağı üzerinde yer aldıkları için hiç değilse bundan sonrası adına tedbirli olmak gerekirdi.

Dolayısıyla bizatihi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalar doğrultusunda bir yıl içerişinde yeni konutlar inşa edilecek.

Depreme maruz kalan bölge halkı aynı konutlara yerleşeceklerdi.

                                                            ***

Belirttim gibi devletimiz bir şekilde gereğini yerine getirecekti.

Bundan en küçük şüphemiz yoktu.

Sonra yalnız değildik.

75 milyonu aşan nüfusumuzla bir ve beraberdik.

Nasıl ki geçmişin nice dönemlerinde, özellikle bağımsızlık mücadelesi verildiği süreçlerde, tarihte eşi görülmeyen fedakârlıklar sergilenmişti.

Şimdi de aynı yaklaşımlar içerisinde olunacağında en küçük kuşku yoktu.

                                                               ***

Nitekim olmamıştı ve olmayacaktı.

Yüzyılın depremi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizde meydana gelen deprem üzerine, milletimiz seferber olmuştu.

“Her birimiz kardeşiz” yaklaşımı içerisinde OMUZ OMUZA vererek, tabir yerindeyse elsiz ayaksız deprem bölgesine koşmuşlardı.

Nasıl koşmasınlar!

Söz konusu bölgelerde kardeşlerimiz, büyük bir yıkımla yüz yüze gelmişlerdi.

Dolayısıyla onlarının yanında yer almak, bir şekilde yaraya merhem olmak gerekirdi.

İşte böylesine halis düşüncenin sahibi halkımız, aradan geçen 22 günlük süre içerisinde depremin büyük bir yıkıma neden olduğu illerimizdeydi.

                                                                ***

Her dem altını çizdiğim gibi nasıl onlarla birlikte olmasınlardı?

Onların her biri canımızdan bir parçaydı.

Şu an böylesi bir afetle yüz yüze geldikleri için daha çok desteğe ihtiyaçları vardı.

Ancak bu tür yaklaşımlar gösterildiği takdirde, bir nebze olsun teselli bulurlar.

Her şeye karşın yalnız olmadıklarını görürlerdi.

Nitekim, yalnız bırakılmadılar.

Devletimizin maddi manevi desteği yanında vatandaşlarımız, hiçbir ülke halkına nasip olmayan yaklaşımlar sergilemişler ve devam ediyorlardı.

Böylelikle bir kez daha Türk Milletinin dünyada eşi menendi olmayan hasletlerin sahibi olduğu tescillenmişti.

                                                              ***

Sonuçta, bizleri bu yaklaşımlardan gayri, daha mutlu eden ne olabilirdi?

Olamazdı…

Değil mi ki her bir vatandaşımız, deprem bölgesi halkının daha da mağdur olmamaları için yiyecekten giyeceğe ve de barınmaya kadar ne gerekiyorsa hazırlayıp yollamışlar ve yolluyorlardı.

Dolayısıyla bu yaklaşım altında yatan tek gerçek, insan sevgisiydi, yardımlaşma içgüdüsünün yarattığı bir hasletti.

İşte bu tür emsalsiz yaklaşımların sahibi halkımız, kardeşlerimiz üşümesinler, aç açıkta kalmasınlar diyerek, OMUZ OMUZA vererek emsalsiz bir girişimin sahibi olmuştu.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER