MHP Muğla İl Başkanı Oğuz Akarfırat, önceki gün duyurduğu istifasının, bazı basın yayın organlarında “teknesinin göçmen kaçakçılığı” ile ilişkilendirilmesinin gerçekleri yansıtmadığını açıkladı.
Akarfırat, “ Gazeteci İsmail Saymaz’ın ileri sürdüğü gibi görevden alınmam söz konusu değil. Aksine Genel Başkan Yardımcımız Sayın Semih Yalçın, bu konuda bilgi kirlililğinin olduğunu belirterek önce istifama karşı çıktı. Göçmen kaçakçılığına karıştığı iddia edilen teknem çalındı. Teknemin çalınmasından yarım saat sonra 112’ye ardından 1 saat sonra emniyet görevlilerine ihbarda bulunduk. Aynı gün benim teknem ile birlikte 6 teknenin çalındığını öğrendik. Hatta çalınan teknelerin birinin içinde 23 göçmen yakalandı. Başlayan adli sürecin sonunda her şey ortaya çıkacak. Bu MHP’yi yıpratmak için kurulan bir kumpas” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Muğla İl Başkanı Oğuz Akarfırat, sağlık sorunları nedeniyle görevinden dün istifa ettiğini açıkladı. Bu gelişmenin ardından başta Gazeteci İsmail Saymaz olmak üzere bazı basın yayın organlarında, teknesinin göçmen kaçakçılığı ile ilişkilendirilmesi sonucu görevinden alındığı yönünde haberlerin çıkmasının ardından, Akarfırat, açıklama yaparak iddiaların gerçekleri yansıtmadığını söyledi.
Akarfırat, Ankara’dan Yenigün Gazetesi’ne yaptığı açıklamada iddialara açıklık getirdi.
Akarfırat, bu gelişmelerin ardından geçtiğimiz hafta MHP Teşkilat Başkanı Semih Yalçın ile görüştüğünü ve istifasını bildirdiğini belirterek; “Geçen hafta telefonla Semih Yalçın Bey’le görüştüm, kendisine bir süre ayrı kalmak istediğimi söyledim. Tekne olayı ile ilgili bilgi kirliliğini biliyorlardı. Onlar ilk önce karşı çıktılar istifama, ‘konuyu biliyoruz, seninle alakası yok’ dediler. Ben de bu olayı başka türlü getirmeye çalıştıklarını söyledim. Kendimden emin olduğumu söyledim. Dün de sabah saatlerinde Muğla’dan yola çıktım. Akşam 4 gibi istifamı vermek için Genel Merkeze geldim. Hatta istifamı vermeye ilçe başkanlarım, yönetim kurulu üyelerim ile yaklaşık 30 kişi ile geldik” dedi.
“Teknemiz 15 gün önce de hedef alınmıştı”
Akarfırat, Marmaris’teki teknelerinin daha önce de hedef alındığını ve buna karşı önlem olarak GPS cihazı taktıklarını belirterek, “Teknemiz çalınmadan 15 gün önce anahtar deliği zorlanmıştı. O zaman şüphelenip emniyete başvurduk, parmak izi alındı ama bir şey bulunamadı. Bize ders olduğu için tekneye GPS cihazı takmıştık” diye konuştu.
“Çalındığı an, oğlum beni aradı”
Teknenin çalındığı günü anlatan Akarfırat, 7 Ekim tarihinde oğlu tarafından arandığını ve teknenin hareket halinde olduğunu öğrendiğini söyledi.
Akarfırat, “Çalınmadan bir gün önce Pazar günü çocuklarımla teknedeydik, balığa çıktık yaklaşık 2 buçuk saat. 7 Ekim Pazartesi günü makamımda iken, akşam saat 4 civarı oğlum beni aradı. Oğlumun telefonuna eşliydi GPS cihazı ‘Baba tekneden bir sinyal geldi. Tekne hareket halinde’ dedi. ‘ Oğlum, nasıl olur? Git, bak hemen’ dedim. Oğlumun tekneye bakacağı yer 10 dakikalık mesafede. 10 dakika sonra beni aradığında teknenin orada olmadığını söyledi, tekne çalınmış. Hemen polisi aramasını söyledim. Hemen oğlum 112’yi arıyor. Sağ olsun, emniyette arkadaşlarımız geliyorlar. Hemen oğlumun orada ön ifadesini alıyorlar. Arkasından ben Muğla’dan Marmaris’e geçtim. Kızımın üzerine olduğu için tekne, kızımı alıp emniyete hırsızlık ihbarında bulunduk. Kayıtlara geçti. Tekne çalındıktan sonra yaklaşık 1 saat içinde ihbarda da bulunduk. İlk 112 müracaatımız yarım saat sonra, arkasından Emniyet Müdürlüğü’ne ihbarda bulunmuşuz. Hepsini ispatlayabiliyoruz” şeklinde konuştu.
“2 saat boyunca tekneyi çalıştırmak için uğraşıyorlar”
Akarfırat, tekneyi çalanların çalıntı araç ile oraya geldiklerinin tespit edildiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Ertesi gün emniyet kayıtları inceliyor. Kameralarda teknenin çalındığı saat belli. Televizyonlardaki dönen kayıtları ben gönderdim mesela. O kısa bir görüntü ama onun öncesinde şöyle bir görüntü var. Bunlar yaklaşık 2 saat boyunca tekneyi çalıştırmak için uğraşıyorlar, beceremiyorlar. Sonra dışardan birisinden yardım istiyorlar. Tamirci mi, arkadaşları mı artık bilmiyorum. Yarım saat o uğraşıyor. Sonra tekneyi çalıştırıp, görüntülerde sağdaki soldaki teknelere çarpa çarpa olay yerinde uzaklaşıp, gidiyorlar. Görüntüler kötü olduğu için ilk önce şahısların kimlikleri tespit edilemiyor. Allah razı olsun, emniyetteki arkadaşlarımızın ciddi çalışma sonrasında teknenin geldiği aracı tespit ediyorlar. Araç sahibini çağırıyorlar, ‘ araç benim çalınmıştı’ diyor. Tekneyi çalmaya da çalıntı araçla geliyorlar. Araç sahibi vatandaşın da emniyete müracaatı var. Kimlikleri tespit edildikten sonra bu kişilerin çeşitli suçlardan sabıkalı olduğu meydana çıkıyor.”
“ O gün 6 tekne daha çalınmış”
Akarfırat, “Benim teknemin çalındığı gün 6 tane teknenin çalındığını duydum. Hatta Türkiye’nin en büyük markalarından birine ait Katamaran çalınmış o gün ve Katamaran’ın içinde Rodos’ta 23 mülteci yakalanmış. Marmaris’te tekne hırsızlığı, akü ve motor çalınması çok oluyormuş, biz de başımıza geldikten sonra öğrendik. Şimdi o Türkiye’nin en önemli ve büyük markalarından biri için mülteci işi yapıyorlar diyebilir misiniz? Onların da teknesi çalınıyor onlar da müracaatta bulunuyorlar” dedi.
“Ağır bir karalama ile karşı karşıyayım”
Akarfırat, teknesinin kızının üzerine kayıtlığı olduğunu ve kızı üzerinden ağır bir suçlama ve karalama ile karşı karşıya olduğunu söyledi.
Akarfırat; “Buradan bizi vurmaları çok acı verici. Benim kızım 24 yaşında, iki üniversite mezunu. Herkesin evladını Allah bağışlasın gerçekten çok hanımefendi, kendi işinde gücünde olan bir kız çocuğudur. Beni kızımla vurup böyle gitmeleri beni çok üzdü. Ben yıllardır siyasetin içindeyim. Bir çok iftiralar duyduk, çok dedikodular duyduk ama bu sefer evladımla vurup, ağır bir suçlama ile bir insanı karalamak hiç yakışmadı. Sorarım size hangi cahil bir konuda suç işleyecek ise kendi evladının adı olana bir şey ile yapar bunu. Akıl var mantık var. Bu çok acı verici bir şey. Kızım çok üzgün. ‘Nasıl olur böyle bir şey’ diyor. ‘ Kusura bakma kızım, suçun babanın siyasetle uğraşıyor olması’ dedim” diye konuştu.
“İsmail Saymaz beni aradı”
Akarfırat, Gazeteci İsmail Saymaz ve basında çıkan iddialara ise şu şekilde cevap verdi: “Ankara’ya gelirken İsmail Saymaz Bey beni aradı. ‘Başkanım, hakkınızda bir iddia var. Ben bu konuyla ilgili konuşmak istiyorum. Bu konuda saklayacak bir şeyimiz olmadığı için gayet rahat bir şekilde beyefendiye olayı anlattım. Ben istifa ediyorum dememe rağmen, yazılı olarak da kendisine mesaj attım söylediklerimin çarpıtılmaması için. O mesaja rağmen dün televizyonda, ‘ görevden alındı’ dedi. Bu memleketin savcısı, hakimi, emniyeti var. Allah razı olsun Cumhuriyet Başsavcımızdan, İl Emniyet, İlçe Emniyet Müdürlüğünden, Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanından. Hepsi bu iş olduğundan beri hassasiyet ile başında duruyorlar. Konuyu herkes biliyor. “
“MHP’yi yıpratmak için yapılan bir kumpas”
Akarfırat, sürecin sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirterek, “MHP’yi yıpratmak için yapılan bir kumpas bu. Bizim gizli, saklı hiçbir hareketimiz yok bu konuda. Adli sürecin sonunda kişisel bir intikam mı, siyasi bir intikam mı olduğu neyin komplosu olduğu meydana çıkar. Biz sonuna kadar yargıya güveniyoruz ve yargı sürecinin sonuna kadar gideceğiz. Adli sürecin sonunda her şey belli olacak ve gerçek ortaya çıkacak” diye ekledi.