İlk baharın yaklaştığı şu günlerde havaların bu kadar kurak ve yağışsız geçmesi önümüzdeki yazın bir hayli kurak geçeceğinin bir göstergesi olsa gerek. Bir yandan yağışlar azalırken öbür taraftan izinsiz ve yoğun şekilde açılan kuyular yeraltı sularının dengesini bozmaktadır. Muğla’mızın göz bebeği olan Karabağlar yaylasında yaklaşık 1000 civarında kuyu açıldığı ve bu kuyuların sadece 300 civarında ki kuyunun kayıtlı olduğu ifade edilmektedir. Bu da Karabağlar yaylasının yeraltı su dengesini bozmaktadır. Diğer yandan ufak ufakta olsa yapılaşma da devam etmekte ve yayla yavaş yavaş yerleşime açılmaktadır. Büyükşehir belediyesi bu konuda biraz daha araştırmacı ve denetleyici olması gerekmektedir. İzinsiz yapı ve kuyular varsa derhal müdahil olması gerekmektedir.
Bir diğer önemli konu ise mermer sektörünün bir an önce derlenip toparlanarak bir organize sanayiine kavuşturulmasıdır. Bugün ağırlıklı olarak Bayır, Yatağan, Kavaklıdere. Milas ve Fethiye. yöresinde bulunan mermer firmaları dağınık bir vaziyette olup sektör olarak derli toplu bir alana toplanmaları gerekmektedir. Bu konuda gerek Denizli de gerekse de Afyon da nasıl bir yol izlenmiş incelenip şehrimizde de bunlara benzer uygulamalar yapılabilir.
Muğla’mız için bir başka önemli konuda geçen yıl yanan ormanlarımız. Bu konuda bugüne kadar neler yapılmıştır ve yapılacaktır. Acaba yangından sonra kıyılarımız korunabilmiş midir? Bu konuda Büyükşehir belediyemiz gerekli çabaları göstermekte ve kıyılarımızı korumak için elinden gelen çabayı göstermektedir. Fakat rant çevreleri hiçbir yasak ve engel dinlemeksizin bu değerli yerleri yağmalamak için pusuda beklemektedir. Diğer yandan yanan yerler kesim işlemi yapıldıktan sonra yeniden ağaçlandırmak üzere doğru dürüst hiçbir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu konularda Muğla Çevre Gönüllüleri de yoğun bir çaba göstermemekte ve kamuyu konuyla ilgili olarak bilgilendirmemektedir. Çevreciler çimento fabrikasıyla uğraşırken öbür yandan bölgenin talan edilmesini gözden kaçırmamalıdır. Özellikle inşaatların yoğun bir şekilde başlayacağı bu günlerde gözlerimizi bu koylarımızdan ayırmamalı ve dikkatli olmalıyız. Daha düne kadar yeşiliyle mavisiyle dünyaca meşhur Marmaris’imizi yeniden yeşille buluşturmak için elimizden gelen çabayı göstermeliyiz.
Muğla için yapılması düşünülen fuar ve Yörük Türkmen köyü projelerine ne oldu. Niçin bu projeler için hazırlanan projeler tozlu raflara kaldırılmıştır. Fuar konusunun en büyük destekçisi ve projenin onursal başkanı ticaret odası başkanı Bülent Karakuş yeniden başkan seçilmiş olup halen projenin arkasında mıdır? Kamuoyunu bu konuda neden bilgilendirmiyor. Yörük Türkmen Köyü projesi de daha sonra yeri değiştirilmiş olup o projede rafa kaldırılmıştır. Bu konuda da yetkililerden gerekli açıklamaları bekliyoruz.
YORUMLAR