Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam

MUĞLA’DA SKANDAL! DOKTOR, TEKNİKERLERİ YILLARDIR ÖLÜMLE TEHDİT EDİP, TAKİP EDİYOR

Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Nükleer Tıp Uzmanı Dr. O.K., evli olduğu halde, birim çalışanı M.M.’ye ilişki teklif edip reddedilmesinin ardından yıllardır psikolojik şiddet uyguladığı iddia ediliyor. M.M. ve aynı birimde çalışan sağlıkçılar, iş çıkışlarında takip edilmekten, istifaya zorlanmaya kadar pek çok zorlayıcı durumu yaşıyor.

Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Nükleer Tıp Uzmanı Dr. O.K.,

Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Nükleer Tıp Uzmanı Dr. O.K., evli olduğu halde Nükleer Tıp Teknikeri M.M.’ye yıllar önce ilişki teklif etti. M.M.’nin teklifi reddetmesinin ardından, Dr. O.K.’nın yıllarca süren psikolojik şiddete maruz kaldı. M.M. bu süreçte yaşadıklarını defalarca tutanak altına aldı.

M.M. ve aynı birimde çalışan sağlıkçılar, Uzman Dr. O.K.’nın kendilerini taciz ettiğini, psikolojik olarak zorladığını, iş çıkışlarında takip edildiklerini, ölüm tehditi aldıklarını, üstlerine yüründüğünü, iftiraya uğradıklarını, istifaya zorlanma gibi baskılara maruz kaldıklarını belirtiyorlar. Bunun yanı sıra, Dr. O.K.’nın şiddetli baskılarla M.M.’yi yalnızlaştırmaya çalıştığı ve eziyet politikası uyguladığı belirtiliyor. Çalışanlar, hizmet alım personeli oldukları için, yaşadıkları psikolojik şiddet ve tehditlere karşı işlerini kaybetme korkusuyla seslerini çıkaramadıklarını, artık dayanacak güçlerinin kalmadığını ifade ettiler.
Ayrıca, Uzman Dr. O.K.’nın daha önce çalıştığı başka bir ilin hastanesinde, tekniker kızı darp ettiği ve bu konuda davalarının sürdüğü de iddia edildi.

“BİRLİKTELİK TEKLİF ETTİ”

Hastaneye yaşadığı her olayda tutanak tuttuğunu; yıllardır mobinge maruz kaldığını ve tehdit edildiğini belirten M.M.: “Uzman Dr. O.K., 2021 Haziran ayı gibi bana birliktelik teklif etti. Ben kendisine ‘hayır’ dedim. ‘Birlikte çalıştığımız doktorumsunuz, eşiniz ve çocuğunuz var, böyle bir şeyin mümkün değil’ dedim. Kendisi bana, ‘Eşim ve çocuğumun olması seni rahatsız eder mi?’ şeklinde konuştu. Ben kabul etmeyeceğimi kendisine söyledim. O ortamda başka bir arkadaşım daha şahit olarak vardı ama Uzman Dr. O.K., rüşvet vererek o arkadaşı susturdu. Sonra bana özür mahiyetinde bir not yazarak çiçek gönderdi. Ben özrünü kabul ederek, ‘İş arkadaşı olarak aynen devam edebiliriz’ dedim. Dr. O. K.’yi, reddettikten sonra çalışma arkadaşlarımı bana karşı doldurmaya başladı. Kendisinin özrü sonrasında olayı kapattığımızı düşünmüştüm. Ancak çalışma arkadaşlarımdan S.E.E’ye karşı da samimiyetini fark edince, ben tüm arkadaşlarıma durumu anlattım ve o günden sonra yanımda olan tüm arkadaşlarıma eziyet politikası uyguladı. 2023 Kasım ayında bir Perşembe günü, S.E.E bana geldi.”

“M.M’YE SÖYLE ONU ÖLDÜRÜRÜM”

Birim çalışanlarından S.E.E: “Bölüm, Menteşe Devlet Hastanesi’ndeydi. Buradayken büyük bir sorun yoktu çünkü o zamanlar Dr. O.K. sorumlu değildi. Sonra bu bölüm Eğitim Araştırma Hastanesi’ne taşındı. Ben yaklaşık 2-3 aydır çalışıyordum o sırada Dr. O.K, sorumlumuz Ö.A’ın sorumluluk yapamadığını, beni sorumlu yapmak istediğini söyledi. Ben, ‘3 aydır çalışıyorum, bunu yapamam.’ dedim. O ise, ‘Yaparsın, senden başka yapacak kimse yok.’ dedi. İstemediğimi belirttiğim halde, beni sorumlu yaptı. Sonra biz Eğitim Araştırma Hastanesi’ne taşındık. Bu süreç böyle ilerledi, çalışıyorduk. Bir gün beni kapının önüne çağırdı. Bana dedi ki, ‘M.M’ye söyle, benim arkamdan hiçbir yerde konuşmasın, onu mahvederim. Onu öldürürüm, ailesini de öldürürüm, tüm Muğla’dan silerim.’ Ben de dedim ki, ‘Ne oldu, ne yapmış?’ O da, ‘Akyaka’da benim arkamdan konuşmuş.’ dedi. Ben de, ‘Öyle bir şey yapmamıştır.’ dedim. ‘Hayır, sen git ona böyle söyle, o anlar.’ dedi. M.M. o gün izinliydi. Ben akşamüstü M.M.’nin evine gittim ve durumu anlattım. Hem ona hem ailesine karşı ciddi tehditlerde bulunmuştu. Yani ‘Muğla’dan onları silerim,’ demişti. O gün şirket sorumlumuzla konuştuk. O, ‘Bir şey yapamayız, siz sakin olun.’ dedi. Bir gün sonra yine beni dışarı çağırdı. ‘Söyledin mi arkadaşına?’ dedi. Ben de, ‘Evet, söyledim.’ dedim. ‘Ne dedi?’ dedi. ‘Çok üzüldü, ağladı, sizin hakkınızda konuşmamış.’ dedim.”

“SENİ DE YAKARIM”

S.E.E.: “’Neden polise gitmiyor?’ dedi. Ben de uzatmak istemediğini, çünkü çok korktuğunu söyledim. ‘Kim var bunun arkasında?’ dedi. Ama başta, ‘Boşanma aşamasındayım, çocuğumun velayetini alamayabilirim. Karım bunu bana karşı kullanacak,’ dedi. Bir gün sonra, neden polise gitmediğini sorguladı ve üstümde baskı kurmaya başladı. Sonra M.M.’yi aradım ve böyle dediğimi söyledim. Beş dakika geçmeden beni odasına çağırdı. Odaya gittim, ‘Senin ne yapmaya çalıştığını öğrendim. Aramızdan çekil, seni de yakarım, sakın bu konuya girme. Artık sorumlu sen değilsin. Sana güvenmiyorum,’ dedi. O gün M.M.’ye, ‘Biz baş edemeyiz, birine söyleyelim’ dedim ama M.M. korktu ve ‘Burada tek başıma yaşıyorum, baş edemem’ dedi.”

“BANA BİR ŞEY OLMAZ, OLAN SANA OLUR”

M.M.: “Bir gün diğer bölüm doktoru öğretim görevlisi Dr. O.K.’nin odasına gittim ve kendimi açıklamak istedim. Kendisine Uzman Dr. O.K.’yi Akyaka’da görmediğimi, hiçbir yerde onun hakkında konuşmadığımı söyledim. Ardından bölüm içinde olayların daha fazla büyümesin diye ‘Başhekime bile çıkmıyorum, aileme anlatmıyorum’ dedim. Kendisinin beni anlaması için ‘Kız evladınız var, beni anlayın’ dediğimi hatırlıyorum.
Bir gün sonrasında ise konuştuğum doktor O.K. beni çağırdı ve kendini açıklamamı istedi. ‘Yanında o çok bilmiş arkadaşını da getir.’ dedi. (S.E.E.’den bahsediyor.) Biz odaya gittik ve O.K. şahit olarak bir sekreter arkadaşımızı da odaya çağırıp, ‘Burada kalmanı istiyorum’ dedi. Sekreter arkadaşımız çıkmak istese de Uzman Dr. O.K. onu çıkarmadı ve odanın kapısını kilitleyerek konuşmaya başladı.
Bana dönerek, ‘Sen beni ailenle ve başhekimle mi tehdit ediyorsun?’ dedi. Ben de, ‘Hayır, ben kimseyi tehdit etmiyorum’ dedim. ‘Tehdit etsen ne olur, başhekime gitsen, şikayet etsen, buradan sen gidersin, bana hiçbir şey olmaz. Olan sana olur’ dedi. ‘Haklısınız, öldürürsünüz bile’ dedim. S.E.E.’ye dönüp, ‘Sen bu olayı yönetemedin, o yüzden seni sorumluluktan aldım. Ben arka kollayacak insan arıyorum’ dedi.

Diğer bölüm doktoru öğretim görevlisi Dr. O.K., beni hiç dinlememişcesine, ‘Bu bölüm yansa umrumda değil’ dedi.
tekniker S.E.E. ise, ‘Bu olay bölüm dışı bir olay ve ben bölümde gayet iyi bir sorumluluk yapıyorum’ dedi. Uzman Dr. O.K. bağırarak, ‘Hayır, yapamıyorsun’ dedi. S.E.E.’de bağırarak, ‘Siz bizi mağdur ediyorsunuz’ dedi.
Bunun üzerine tekerlekli sandalyede oturan Uzman Dr. O.K., bağırarak S.E.E.’nin üzerine yürüdü. Diğer bölüm doktoru O.K., onu durdurdu. S.E.E. kalbini tutarak ağlamaya başladı, sakinleştiremedim. Çıkmak istememize rağmen çıkamıyorduk. Sonrasında diğer bölüm doktoru O.K., kapıyı açtı ve biz S.E.E. ile bahçeye çıktık.
Bu süreçten sonra stresten dolayı vücudumda değişik tepkiler yaşadım ve S.E.E. de kalp ilacına başladı.”

“İSTİFANI BEKLİYORUM, GETİRECEKSİN”

Eski birim çalışanı G.E.: “O süreçte işe başladım. Bir ay sonra bana, ‘Sorumlu E.E. değil, sensin,’ dediler. İlk bir ay çok iyi gitmişti, diğer arkadaşlarla da aram normaldi. Ama sonra olaylar patlak verdi. Bir gün geldi, ‘Bunları şirket sorumlumuzla görüşmeden yapıyorsun, artık sorumlu sensin,’ dedi. O dönemde Z.M. ile samimiydik. Z.M., ‘Uzman Dr. O.K., benden hoşlanıyor dedi. Aralarında bir ilişki vardı. Zaten bölüm içinde sürekli birbirlerine iltifat ediyorlardı. Kızı eve bırakıyordu. Benim olaylarla hiçbir bağlantım yoktu. Henüz yeni başlamıştım, kimseyi tanımıyordum. Şu anda başka bir yerde çalışıyorum ama kısa sürede Z.M. ile aramızda bir husumet oluştu. Uzman Dr. O.K, istifa etmemi istedi. ‘İstifanı bekliyorum, getireceksin,’ diye tehdit etti. Başhekimle görüştüm ve durumu anlattım. Başhekim, ‘Kesinlikle kimse istifa etmesin, kimsenin ekmeğiyle oynanamaz. Ben görüşeceğim,’ dedi. Ancak sonra psikolojik şiddete devam etti. ‘Ailene bu yaşananları anlatabiliyor musun?’ dedi. Ben de, ‘Anlatabiliyorum, saklayacak neyim var?’ dedim. Bana ciddi baskı yaptı. Hiçbir olaya dahil olmamama rağmen, sadece o kızla olan husumet yüzünden bana böyle davrandı. O dönemde hala evliydi, şu an da hala evli.”

HASTALARA FAZLA RADYASYON VERİLDİ İDDİASI

Nükleer Tıp Uzmanı Dr. O.K., geçen yıl geriye dönük 300 hasta dosyasını inceleyerek bazı hastalara fazla doz verildiğini, böbrek hastalarına farklı bir ilaç verildiğini ve adenozin verilmediğini öne sürdü. Müfettiş incelemelerinin ardından, iki ana iddianın asılsız olduğu belirlendi. 300 hastadan 66’sında doz aşımı tespit edilse de bunun insan sağlığına zarar vermeyecek seviyede olduğu raporlandı.

Şirket çalışanları ise ilaç dozlarının hastaların kilosuna göre ayarlandığını ve Uzman Dr. O.K.’nin yanlış raporlar hazırlayarak tüm sorumluluğu kendilerinin üzerine attığını savundu.

M.M.: “Uzman Dr. O.K., geçen yıl geriye dönük 300 hasta dosyasını inceleyerek bazı hastalara fazla doz verildiğini, böbrek hastalarına farklı ilaçlar verildiğini ve bazı kalp hastalarına adenozin verildiğini öne sürdü. Müfettişlik incelemelerinin ardından iki ana iddiasının asılsız olduğu belirlendi. 300 hastadan 66’sında doz aşımı tespit edilse de bunların insan sağlığına zarar vermeyecek seviyede olduğu raporlandı.
Şirket çalışanları ise hastalara fazla doz verilemediğini, taşıma sürecinde iki farklı gama kamera olduğunu, öncesinin eski çekim protokollerinin farklı olduğunu, elma ve armutları karıştırdıklarını savundu.
Kalp çekimi yaparken kullanılması gereken adenozin ilacını vermediğimizi, hatta o ilaçları çaldığımızı, böbrek hastalarına farklı ilaçlar verdiğimizi ve hastalara fazla doz radyasyon verdiğimizi iddia etti. Müfettişlikte iki ana iddiasında haksız çıktı. Dr. O.K., bir şişe deneyi yaparak 8 kat fazla doz verdiğimizi iddia ediyor. İddia ettikleri gibi troidi hastalarına 8-9 kat doz verebilmemiz için 2-3 tane jeneratör gelmesi gerekir; bu da imkansız bir şeydir.
Fakat bizler radyasyonla çalışan insanlarız ve radyasyon uçucu bir madde. Biz eğer 8 kat doz verseydik, diğer hastalar doz yetmez ve 2 aylık dozimetre sonuçlarımız çok yüksek çıkardı. İnsan vücudu ile bir su dolu şişeyi bir tuttular. Menteşe Devlet Hastanesi, çalıştığımız gama kamerada çekilen hastalarla MEAH’ta çekilen hastaları karşılaştırdı ve bu doğru bir uygulama değildir.”

“SUÇU ŞİRKETE VE ÇALIŞANLARA ATMAYA ÇALIŞTI”

S.E.E.: “Uzman Dr. O.K., fazla doz verildiğini düşündü ve geriye dönük 300 çekimi inceledi. Ancak müfettişler inceleme yapıp, 66 hastada doz aşımı olduğu iddia edilse de insan sağlığına zarar vermeyecek seviyede olduğu sonucuna ulaştı.
Dr. O.K. raporundaki hataları kabul etmek yerine suçu şirkete ve çalışanlara attı. Herkesi işten kovup kendisi kalmak istedi ama bunu başaramadı.
Ö.A. 7 yıldır, M.M. 5 yıldır, ben ise 1,5 yıldır bu bölümdeyim. Eğer böyle bir yanlış varsa, 5 yıldır fark edilmemiştir. 5 yıl boyunca her gün çekimler yapıldı ve biz tehdit edildikten sonra bu iddialar ortaya atılıyor. Eğer gerçekten yüksek doz verildiyse, yıllardır devam eden bir durumdu.
Biz müfettişlik karar yazısına karşı çıktık ve mahkemeye taşımayı düşündük. Bu rapor sadece 300 hasta için değil, 5-6 bin hasta için geçerli olabilirdi. Şirkete şikayette bulunduk ve müfettişlik tarafından da her birimizin ayrı ayrı tutanakları mevcut.”

S.E.E.: “O dönemde bana, hafta sonu şehir dışında olduğum için, ‘Evde damar yolu açıp serum takabilir misin?’ diye mesaj atmıştı. Ben de gelemem, dedim. M.M.’ye durumu anlattım, ‘Mesafeni koru, manipülatif biri,’ dedim. M.M. bana yaşadıklarını anlattı, ‘Evine gitme, başına bir şey gelebilir,’ dedi. Dr. O.K.’nin eşi de doktor, evde damar yolu açılabilir, hastaneye gidip serum takılabilir.”

“İZNİM OLMADAN VİDEOMU ÇEKTİ, ARABAYLA TAKİP ETTİ”

Birim çalışanı Z.E.A.: “Dr. O.K., radyasyon dozunu fazla verdiğimiz iddiası sebebiyle günün ortasında çekimleri durdurttu. Cihazları elimizden alıp, 3 saat boyunca hasta girişini durdurdu. Diğer sorumlu Dr. O.K. ile birlikte beni sıcak odaya alıp, deneyleri için ilaç çektirip, iznim olmadan beni o esnada videoya çektiler. Odanın kapısını kilitleyip, alay ederek, ‘Bunu da mobbing olarak söyler misiniz?’ dedi. Diğer Dr. O.K. korktu sanırım, gidip kapıyı açtı. Bunun yanı sıra mesai arkadaşım Ö.A. ile eve giderken, bizi takip edip arabayı önümüze kırdı.”

“İŞTEN KOVULMAMIZ İÇİN İFTİRA ATTI”

M.M.: “Her şey kayıtlı durumda. Yıllardır tek başıma yaşadığım için korktum ve savcılığa başvuramadım. Ne değişti derseniz, artık mesleğimizin üzerinden işten kovulmamız için iftira edilecek duruma geldik. Kayıtlarla ilgili bir problem olmuştu ve üstüme yürüdü, ben de hemen tutanak tuttum. 6 aydır başka bir ilçede vermiş olduğum tutanaklardan dolayı görevlendirmeye gönderilmişti. Şimdi tekrar geldi ve yine aynı şekilde psikolojik şiddete devam ediyor.”

“HEPİNİZİ GÖNDERECEĞİM”

Birim çalışanın T.A.: “Yıllardır Dr. O.K.’in durumu değişmedi, sınırı yok. Biz sustukça üstümüze daha çok gelmeye başladı. M.M. hakkında çok kez hakaret ve küfür etti. Hizmet alımı personeli olduğumuz için mi bilmiyorum, ama hep sustuk. Bize ‘Şununla görüşeceksiniz, bununla görüşmeyeceksiniz’ diye kimse konuşamaz. M.M.’yi yalnızlaştırmaya çalıştığı için bizi yanına çekmeye çalıştı. Beni dolduruşa getirmeye çalıştı, ‘Hepinizle uğraşacağım, hepinizi göndereceğim’ diyerek tehdit etti.”

“BASKI ALTINDA BİZİ HATA YAPMAYA ZORLUYOR”

Tüm birime karşı yaptığı mobbinglerden dolayı çalışmakta zorlanmaya başladığını belirtti. T.A.: “2024 yılında dosyaları önüme fırlattı. Ben de arkasından odasına gidip, dosyaları fırlattım. Tutanaklar da mevcut. Beni odaya kapatmaya çalıştı, ben kapıyı açtım ve ‘Konuşacaksak, böyle konuşalım’ dedim. Bu baskılar artık bizi yıldırdı. Hala daha devam ediyor, durmuyor. Biz sağlıkçıyız, hata yapma lüksümüz yok ama bu şekilde baskı altında çalıştırarak bizi hata yapmaya zorluyor.”

HASTANEDE ALKOL KULLANDIĞI İDDİASI

Hastane çalışanlarından M.M., doktorun alkol koktuğunu fark ettiklerini ve bölümde “ayık kafa ile çalışılmıyor” dediğini iddia etti.
Bir diğer çalışan S.E.E. ise doktorun kendisinden bardak isteyip içine alkol koyduğunu ve hatta bir kez kendisine de teklif ettiğini öne sürdü.

“DAYANAMAYACAK DURUMA GELDİK”

M.M.: “Tekrar geldiği tarihten (yaklaşık 10 gündür) bu yana beni görevden uzaklaştırmak için çalışma sistemimize müdahale etti. Bu yüzden bölümler arasında dönüşüm yapamıyorum ve daha fazla radyasyona maruz kalıyorum. Bu durumu 17 Mart tarihinde CİMER’e ve yetkililere ilettim. Artık psikolojik olarak birimdeki arkadaşlarımla dayanamayacak duruma geldik. Beni ölümle tehdit ettiği için eve giderken bile korkuyla gidiyorum.”

“BİZİ YANINA ÇEKİP, M.M.’Yİ YALNIZLAŞTIRMAYA ÇALIŞTI”

Birim çalışanı Ö.A.: “Geçen yıl bir Pazar günü Dr. O.K. beni aradı, ‘Müsaitsen gelelim’ dedi. Diğer bölüm doktoru O.K. ile birlikte beni evden aldılar. Dr. O.K., arabamı M.M.’nin otoparkında görmüş. Fotoğraf çektiğini iddia etti. ‘Siz benim arkamdan plan mı çeviriyorsunuz?’ dedi. ‘Arkadaşımın evine gittim, yasak mı, benden ne istiyorsunuz?’ dedim. Onlardan uzak durmamı istedi. Biz çalışma arkadaşları olarak M.M.’nin iyi olmadığı için M.M.’nin yanına gitmiştik. Olay aslında M.M. ile olan sıkıntılardan başlıyor, bizi de yanına çekmeye çalıştı. M.M.’yi yalnızlaştırmaya çalıştı. Artık bu kadar psikolojik şiddetin içinde kafamızı zor çalıştırır hale geldik.”

Yıllardır yaşanan eziyet politikalarının ardından, olayla ilgili şirketin dava süreci devam etmekte olup, hastane çalışanlarının disiplin soruşturması ise sürüyor. Ancak tüm bu yaşananlara rağmen, Dr. O.K. ve mobbinge uğrayan çalışanlar hala aynı hastanede çalışmaya devam etmekte. Çalışanlar, bu ortamda psikolojik olarak zorlanmaya devam ettiklerini ve iş yerinde güvenlikleri konusunda endişelerinin sürdüğünü belirtiyor.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ramazan Bayramı tatili 9 gün olduğu açıklandı.
Sıradaki Haber Ramazan Bayramı tatili 9 gün oldu