Ülkemizin ağırlıklı olarak 10 kenti 6 Şubat tarihinde yüzyılın en büyük depremiyle yüz yüze gelince, bir kez daha sarsılmakla birlikte şok olmuştuk.
Oysa içinde bulunduğumuz yüzyıl öncesinde de ülkemiz, benzer bir afetle yüz yüze gelmişti.
Aradan geçen sürede birçok kesim benzer sarsıntıların etkisinde kalsa da bu kez başkaydı.
Hem etkilediği alanın genişliği hem de şiddet derecesi yönünden bu defa çok daha kuvvetliydi.
Nitekim bunun neticesinde, tarihte eşine az rastlanan bir yıkımla yüz yüze gelinmiş,
Aynı illerimiz büyük bir yıkıma maruz kalmışlardı.
***
Kabul edilmesi gerekir ki bu yaklaşımda abartı yoktu.
Olmadığının en belirgin göstergesi, ulusal bazda yayın yapan medya organlarına yansıyan görüntüler.
Dolayısıyla her şey açıkça görülüyordu.
Kaldı ki aradan bunca zaman geçmesine karşın can kaybı ve hasar yönünden henüz tam anlamıyla tespit edilemeyen mahalle ve köyler vardı.
Buda depremin çok önemli bir sahayı etkisi altına aldığını gösteriyordu.
***
Gözlenen gelişmeler bağlamında, dikkatlerden kaçmayan bir nokta daha vardı.
“Ülkemiz çok önemli bir sarsıntıyla yüz yüze gelince, halkımız tek yürek olmuştu.
76 milyon insanımızın gözü, kulağı ve de kalbi, depreme maruz kalan bölgeler ve konuşlanan halkımızla birlikte atıyordu.”
Bir şekilde, hayatta kalanlar adına neler yapabileceklerini düşünüyorlardı.
“Ne yapalım, ne edelim de bir nebze olsun yaraya merhem olalım” yaklaşımı içerisinde adeta çırpınıyorlardı.
Birebir gözlemler yanında medya organlarına yansıyan görüntüler her şeyi gözler önüne serdiğine göre, bunda abartı yoktu.
Kaldı ki olamazdı da…
Ülkemiz insanının karakteristik özelliği ve insani yaklaşımları, tüm dünyada örnekle gösterilen bir yapıda olması, gelişmeleri tüm ayrıntılarıyla ortaya koyuyordu.
***
Hilafsız cansiperane yaklaşım sergileyen yerleşim merkezlerini baktığımızda, her birinin aynı eğilim içerisinde oldukları görülüyordu.
Buna karşın daha bir ayrıcalık gösterenler vardı.
Özellikle konuşlandığımız kent MUĞLA’nın, başlangıçtan bu yana örnek teşkil eden yaklaşımlar içerisinde olduğu gözden kaçmıyordu.
Muğla merkez ilçe olmak üzere kendisine bağlı diğer ilçe ve belde düzeyindeki yerleşim birimleri de farklı değildi.
Her biri bir şekilde yardımcı olabilmek için çırpınıyordu.
Sonra nasıl kayıtsız kalırlardı!
Depreme maruz kalan bölgeler halkı kardeşlerimizdi.
Tasada ve kıvançta birlikte olduklarımızdı.
Onlar şimdi büyük bir felakete maruz kaldıklarına göre her ilimiz gibi Muğla olarak kayıtsız kalamazdık.
***
Belirttiğim gibi aynı yaklaşımlar doğrultusunda hareket etmişti halkımız.
Üstelik hala devam ediyordu.
Yurdumuzun her köşesinden Tır’lar dolusu yardım malzemelerinin deprem bölgelerine doğru yol almaları, bir şekilde kardeşlerimize ulaşmak ve yaraya merhem olmak adınaydı.
Bu noktada önemli yaklaşımlar sergileyen Muğla Büyükşehir Belediyesi ekipleri, her türlü makine araç ve gereçleriyle bir taraftan hasar tespiti yapıyor, diğer yandan deprem bölgesinin altyapısına destek için uğraşıyordu.
Mutlulukla belirtmek gerekirse konuşlandığımız kent, bünyesindeki yerleşim merkezleriyle topyekûn hareket ediyordu.
Fethiye Belediyesinin yardım tırları deprem bölgesine gitmek için yola çıkıyor,
Menteşe Belediyesi, Muğla’ya gelen depremzedelere çamaşır ve duş hizmeti vermek için çalışmalar sergiliyor,
Mermerciler Derneği deprem bölgesine çok sayıda iş makinesi, araç ve gereç ve yardım malzemeleri gönderiyor,
Datça, ilçeye gelen depremzedelerin çeşitli masraflarını karşılamak için mücadele ediyor,
Kısaca, il genelinde konuşlanan tüm yerleşim birimleri, depremzedelere yardım edebilmek için olabildiğince çaba gösteriyorlardı.
***
Bu süreçte dikkatlerden kaçmayan bir nokta daha vardı.
Gözlenen gelişmeler bağlamında dense ki, ülkemizde böylesine bir felaket üzerine kayıtsız kalan hiçbir kurum, kuruluş ve yerleşim birimi yok.
Kesinlikle abartı değildi.
Özellikle, ana caddeler üzerinde seyreden büyük tonajlı arabaların üzerinde yazılı yardım malzemelerine yönelik pankartlar, her şeyi açıkça gösteriyordu,
Sonuçta, sergilenen bu yaklaşımlardan anlaşılıyor ki tüm illerimiz gibi MUĞLA, DEPREME MARUZ KALAN KENTLER VE VATANDAŞLARIMIZ İÇİN TOPYEKÜN SEFERBER OLMUŞTU.
YORUMLAR