Muğla Barosu, aralarında Muğla’nın da bulunduğu 53 baronun kayyum uygulamalarına yönelik ortak açıklama yaptı.
Barolar tarafından yapılan açıklamada, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimleri sonrasında çeşitli belediye başkanlarının görevden alınmasının, anayasal ilkelere ve seçme-seçilme hakkına aykırı olduğu vurgulandı. Geçtiğimiz günlerde Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti belediye başkanlarının görevden alınmasının, demokratik toplum gereklilikleriyle bağdaşmadığı ifade edildi.
Açıklamada şu ifadeler kaydedildi:
“31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimleri sonrasında başlatılan kayyım uygulaması, geçtiğimiz hafta Esenyurt Belediye Başkanı’nın ardından bugün Mardin, Batman ve Halfeti (Şanlıurfa) Belediye Başkanları’nın da görevden alınmalarıyla Anayasa’ya, seçme ve seçilme hakkına, demokratik toplumun gereklerine aykırı ve ölçüsüz müdahaleye dönüşmüş ve ağırlığını giderek artıran bir düzeye ulaşmıştır.Söz konusu kayyım uygulamasının dayanağı olarak sunulan Anayasa’nın 127 nci maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesi “görevle ilgili bir suç sebebi ile” İçişleri Bakanı kararıyla geçici görevden uzaklaştırmayı düzenlemektedir. Nitekim 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 47 nci maddesinde de paralel bir düzenleme yer almaktadır. Ne var ki, Belediye Kanunu’na ilk olarak darbe girişimi sonrasında ilan edilen olağanüstü hâl döneminde 674 sayılı KHK ile eklenen ardından 6758 sayılı Kanun’la yasalaşan 45 nci maddenin ikinci maddesinde yer alan “…terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları sebebiyle görevden uzaklaştırılması” hallerinde İçişleri Bakanlığı tarafından belediye başkanı görevlendirilebileceği düzenlemesinin anayasal temeli bulunmamaktadır.
Anayasa Mahkemesi merkezi yönetimin vesayet yetkisini 127 nci maddenin beşinci fıkrasının sınırladığı durumların dışına çıkarmanın yerel yönetim ve yerinden yönetim ilkelerini yadsımak anlamına geldiğini, görevden uzaklaştırılan kişilerin yerine merkezi yönetimin siyasal kimlikli organları tarafından atama yapılmasının Anayasa’ya aykırı olduğunu belirtmektedir. Atama yetkisinin merkezi yönetimin siyasal kimlikli organlarına verilmiş olması, salt bu hedefi sağlamaya yönelik soruşturma ve kovuşturma açtırma ve bu nedenlerle görevden uzaklaştırma olanağı her zaman bulunduğundan ‘geçici’ atama, ‘sürekli’ atamaya da dönüşerek, hukuka aykırı bir müdahale oluşturmaktadır (AYM, E.1987/22, K.1988/19, 13/06/1988).
Nitekim, görevden alınan başkan yerine görevlendirilecek kişi için Kanun yalnızca belediye başkanı seçilme yeterliliğine sahip olması koşulunu düzenlemiş olmasına rağmen, son kayyım atamalarında, herhangi bir Belediye Meclisi üyesinin değil Valilerin ve Kaymakamların atanması, takdir yetkisinin, seçmenin iradesi gözetilmeden kullanıldığının açık bir göstergesidir.
İçişleri Bakanlığı verdiği karardan derhal vazgeçerek belediye başkanlarını görevine iade etmeli; Belediye Kanunu’na 2016 yılında eklenen düzenleme değiştirilmeli, seçme ve seçilme hakkına müdahale anlamına gelecek tek bir uygulama daha gerçekleştirilmemelidir.”