Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam
Hakan Canel

Milli ekonominin temeli tarımdır

Ülkemiz ekonomisinin başat sektörlerinin başında tarım ve turizm gelir. Bu iki sektörden birisi sıcak döviz girdisi sağlamakla birlekte diğer de yanı tarım sektörü de önemli ihraç kalemlerimizden birisi. Daha doğrusu birisiydi. Ne yazık ki sın yıllarda uygulanan yanlış tarım politikaları, ithalat, girdilerin yüksekliği gibi sebeplerden dolayı çiftçi toprağına küstü, küsmeye de devam ediyor. Çünkü ektiğinin karşılığını alamıyor alamadığı gibi zarar ediyor.

Dünyada tarım sektörü stratejik önemini koruyan en etkili güç. Önümüzdeki yıllarda bu stratejik önem daha da artacak. Gerek dünyada gerekse ülkemizde sürekli artan şehirli nüfus, topraklarımızın yanlış kullanımı ve tarım alanlarının yapılaşmaya açılması bir de tarım sektörünün üretimden uzaklaşması bizi daha da dışa bağımlı hale getiriyor.  Önümüzdeki yıllarda tohum ve tarımda üretim milli bir sorun haline gelerek önümüzde olacaktır. Bunun önlemleri geç kalınmadan alınmalıdır.

Tarım sektörünün problemlerinin çözümünde her zaman yeni bilgi ve teknolojilere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu durum bize tarım sektörünün dolayısıyla ziraat mühendisliği mesleğinin önemini, gıda ve tarımda kaliteli, nitelikli mühendis talebinin karşılanmasına yönelik çalışmaların gerekliliğini ortaya koymaktadır. Mademki en etkili güç tarım ve dolayısıyla gıdadır o halde bugün bu sektörün donanımlı işgücüne yani ziraat mühendislerine daha fazla ihtiyacı vardır. Bugün Ülkemizde 40’ın üzerinde ziraat fakültesinden her yıl 4 bin civarında ziraat mühendisi mezun olmaktadır. Özellikle son yıllarda Ziraat Mühendislerinin kamu kurumlarında istihdamı giderek azalmaktadır. Bu nedenle fakültelerimizin özel sektörün de ihtiyaçları doğrultusunda uygulamaya yönelik mesleki açıdan kaliteli ve donanımlı çağdaş bir eğitim modelinin esas alınması günümüz şartlarında gerekli olmuştur.

Yapılan araştırmalara göre öğrencilerin büyük bir çoğunluğu açıkta kalmamak amacıyla Ziraat Fakültelerini seçmektedir. Dolayısıyla öğrencilerin büyük bir kısmının fakülteye istemeyerek gelmesi ve ideallerindeki meslek olmaması üzüntü verici bir durumdur. Hâlbuki Ziraat fakültelerinden beklediğimiz nitelikli, teknik bilgilerle donatılmış, yetiştiricilerimizi, üreticimizi bilgisiyle, modern uygulamalarıyla yönlendirecek, tarımla ilgili yayım çalışmalarıyla onlarda olumlu yönde davranış değişikliği oluşturacak ve dünyadaki gelişmeleri takip edecek mühendislerin yetişmesidir. Bu da kaliteli eğitimle sağlanabilecek bir durumdur.

Bölümler açılırken ve eğitim verilirken artık çağımızın gerekleri ve bizi bekleyen sorunlar gözönünde bulundurularak davranılmalıdır.

Tohum, tarım ve su Türkiye’nin bir saat bile vakit kaybetmeden masaya yatırması ve milli bir refleksle davranması gerekli yaşamsal 3 konudur.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER