Muğla adına bir realite var ki, görmemezlikten gelinemez.
Hal böyle, konuya ilişkin veriler ortada iken farklı yaklaşımlar içerisinde de bulunulamaz.
Değilse yanlış yapıldığının resmidir.
Bu nedenle asıl olan, tüm ayrıntılarıyla gereğinin yerine getirilmesidir.
Böylelikle her kesimin istifade ettiği bir yaklaşım sergilenir.
Kısaca, olması gerektiği şekilde hareket edildiği için insanımız bir şekilde memnun ve de mutludur.
Buna karşın tersi olursa!
Vurguladığım gibi gerçekler tüm ayrıntılarıyla ortada iken farklı yaklaşımlar sergilenirse!
O takdirde elbette söylenecek söz vardır.
Özellikle gerçeklerin göz ardı edilmemesi noktasında…
***
Gözlenen gelişmeler bağlamında olayın seyri ve asıl muhatabın kim olduğu noktasına gelince…
Muğla Ticaret ve Sanayi Odasının 53.cü olağan meclis toplantısına katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Gürün, dikkat çeken önemli noktaların altını çiziyor.
“Muğla olarak ödediğimizin verginin karşılığını alamıyoruz.
Oysa Muğla, 2021 yılında 5 Milyar 931 Milyon 360 TL vergi ödedi.
2021 yılında Merkezi Hükümetin Muğla’ya yatırımı 384 Milyon 186 Bin TL.
Bu demektir ki Muğla hak ettiği payı alamıyor.”
Görevimiz gereği gelişmeleri izlediğimizde, Başkan Gürün’ün yaklaşımları ve açıklamalarında en küçük dahi olsun aykırı bir taraf olmadığı ortadaydı.
Olamazdı…
Buna ilişkin rakamlar, tüm ayrıntılarıyla gözler önündeydi.
“Rakamlar gerçeği yansıttığına göre asıl olan Muğla’nın, çok çeşitli alanlarda devlete sağladığı katkı ölçüsünde destek alamadığıdır.”
Dolayısıyla başkan Gürün bu gerçeklerden hareket ederek;
“Muğla olarak ödediğimiz verginin karşılığını alamıyoruz” diyerek, önemli bir noktaya işaret ediyor.
Hal böyle iken hiç değilse başkanın rakam rakam açıklaması üzerine hükümet harekete geçerek gereğini yerine getirir mi?
Bekleyip göreceğiz…
***
Söz konusu toplantıda görüşlerini yansıtan başkan Gürün, Büyükşehir Belediyesinin il genelinde yaptığı yatırımlarla ilgili bilgiler verirken, önemli noktaların altını çiziyor.
Muğla olarak tarım ve turizmin ardından kültür kenti olarak tanınması için bir takım çalışmalar yaptık.
Muğla’mızın ana sektörü ne diye sorsalar. Daha düne kadar turizm denirdi.
Şimdi ise tarım, hayvancılık ve turizm diyoruz.
Başkanın bu yaklaşımı afaki değildi.
Bir takım veriler üzerine hareket etmişti.
Başkan devamla; “Muğla başat ürünleri, verimli toprakları ve yüzde 55 kırsalda yaşayan nüfusu ile aynı zamanda tarım kentiyiz.
Yanı sıra antik kentleri, korunmuş yapısı ve kültürel mirası, yemekleri, dili, müziği ile şehrimiz aynı zamanda bir kültür kenti.
Muğla’mızı turizm, tarım ve kültür üçayağı üzerinde taşımamız gerekiyor.
Yetiştirilen ürünler, değerleri ile ilgili yaptığımız coğrafi işaret çalışmaları çok önemli. Ürünlerimizin markalaşması, bilinmesi ve tescillenmesi için bunları yapmamamız gerekiyordu.
Biz Büyükşehir Belediyesi olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tüm paydaşlarımızla ortak çalışmaya hazırız”
Başkanın yaklaşımında abartı yoktu.
Şayet turfanda sebzecilik, seracılık ve balıkçılık yönünden gözlerin üzerine çevrildiği kent ise, farklı yaklaşımlarda bulunulamazdı.
***
Gözlenen gelişmeler üzerine görüşlerini yansıtmayı sürdüren başkan Gürün;
BÜYÜKŞEHİR OLARAK MUĞLA’YA EN FAZLA YATIRIM YAPAN KURUMUZ.
Bodrum, Fethiye, Datça, Milas, Dalaman ve Yatağan’da altyapı çalışmalarımız devam ediyor.
Kavaklıdere, Ula, Menteşe’de ise önemli alt yapı projelerini tamamladık.
Başkan Gürün, dikkat çeken bir noktanın daha altını çiziyor.
Maden arama çalışmalarının genişletilmesi, su kaynaklarımıza zarar verecek.
Bu nedenle gerekli hukuki mücadeleyi başlattık. Bu nedenle ülkemizde mutlaka Su Bakanlığı Kurulmalı.
Başkan son noktayı koyarken, her zamanki iyimser yaklaşımını sergiliyor.
Ülke olarak içinde bulunduğumuz olumsuz koşullara karşın umutsuz olmaya hakkımız yok.
Atatürk’ün ilke ve devrimleri ışığında bir araya gelirsek, aşamayacağımız engel yok.
KUŞKUSUZ ENGELLERİ AŞARIZ.
Ne var ki hükümet, Muğla’nın her alanda devlete kazandırdıklarını göz önünde bulundurarak, sorunların aşılmasını sağlamalı.
YORUMLAR