Küçükbaş hayvan varlığımız arttı

Tıpkı tarımda olduğu gibi büyükbaş ve küçükbaş hayvan üreticileri son yıllarda büyük sorunlarla boğuşuyor.

Bütün bu zorlukları rağmen küçükbaş hayvar varlığımızın artması biraz olsun sevindirdi.

2022 Haziran ayı hayvancılık verileri TÜİK tarafından açıklandı.

Verilere göre; Koyun sayısının Haziran ayı sonu itibarıyla bir önceki yılın Aralık ayına göre %2,1 artarak 46 milyon 123 bin baş, keçi sayısının ise %0,1 azalarak 12 milyon 325 bin baş olarak gerçekleşti. 2021 yılında 57 milyon 520 bin olan toplam küçükbaş hayvan sayısının 2022 yılının ilk altı ayında yüzde 1,6, 2021 yılının haziran ayına göre ise yüzde 1,8 artarak 58 milyon 450 bine ulaştı.

Küçükbaş hayvan sayımızın bir önceki yıla göre beklenilen düzeyde olmamasının nedenlerini hepimiz görüyor ve yaşıyoruz. Yetiştiricilerimiz özellikle ekonomik anlamda çok zor şartlarda bu işi sürdürmeye çalışıyorlar. Başta yem olmak üzere girdi maliyetleri almış başını gitmiş. Yüzde 300 lere varan yem zamları karşısında ürettiği etten sütten canlı hayvan satışından istenilen ölçüde kazanç sağlamamalarına rağmen bu işi devam ettirerek ayakta kalmaya çalışmaktadırlar. Bu açıdan baktığımızda yaşanan olağanüstü ekonomik zorluklara rağmen küçükbaş hayvan sayımızda yine de bir miktar artış görülmesi bu sektöre çok daha fazla önem ve destek verilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.

Ülkemiz coğrafyası küçükbaş hayvancılık için oldukça elverişli bir coğrafyadır.  En azından gerek gıda temini (doğadan) açısından büyükbaş hayvancılığa oranla daha avantajlıdır. Küçükbaş hayvancılık günümüz ekonomik şartları göz önüne alınarak daha fazla desteklenmelidir. 2006 yılından itibaren destekleme kapsamına alınan küçükbaş hayvancılık o tarihlerde 31 milyon küçükbaş hayvan varlığına sahipken bugün 58 milyonlara kadar özellikle desteklemelerin sayesinde yükselmiştir. Ancak son iki yılda anaç koyun keçi desteklerinin artırılmaması nedeniyle hayvan sayımızdaki artış da önceki yıllara kıyasla beklenenden az olmuştur. Dolayısıyla destekleme miktarlarının mutlaka güncellenerek artırılması sektörümüzün, hayvancılığımızın ve nihayetinde ülkemizin geleceği açısından son derece önem arz etmektedir. Ayrıca yem ve diğer girdilerin fahiş oranlarda yükseltilmesinin önüne geçilerek yetiştiricilerimize rahat nefes aldırılması ve gönül rahatlığı içerisinde üretime devam etmelerinin sağlanması hem yetiştiricilerimizin hem de tüketici vatandaşlarımızın menfaatine olacaktır.

Her zaman dediğim gibi Türkiye’nin derhal milli bir tarım ve hayvancılık politikasını hayata geçirmesi zorunluluktur.