Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam

“KARABAĞLAR YAYLASI’NIN DOĞAL YAPISINA DOKUNMAYIN”

Muğla Karabağları Geliştirme ve

Muğla Karabağları Geliştirme ve Güzelleştirme Derneği tarafından, Karabağlar Yaylası’nın yoğun su tutmasına ilişkin oluşan bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak amacıyla yayla turu düzenlendi. Dernek Başkanı Mehmet Üzümlüoğlu, “Yaylanın esasında hiçbir sorunu yok, sorun bizleriz. Kesikleri, ağaçları kesen biz, yolları dolduran biz, suyun akışını engelleyen biziz. Şimdi de bağırıyoruz, ‘yayla su içinde kaldı’ diye. Yaylanın doğal yapısına dokunmayın hep beraber el ele verirsek, yaylayı kurtarabiliriz” dedi.

Muğla Karabağları Geliştirme ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Mehmet Üzümlüoğlu ve beraberindeki heyet, yoğun yağışlar nedeniyle kamuoyunda tartışma konusu olan Karabağlar Yaylası’nın su tutmasına ilişkin oluşan bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak amacıyla basın mensuplarına yayla turu düzenledi.

“Bugün sizinle beraber yaptığımız küçük gezinti de size yaylanın sorunlarını göstermeye, yaşatmaya çalıştık” diyen Muğla Karabağları Geliştirme ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Mehmet Üzümlüoğlu, “3’üncü Derece Kentsel ve Doğal SİT alanı olan Karabağlar Yaylası kapalı havza ve göllenme bölgesi konumundadır. Bu özelliği ile bizim yol olarak gördüğümüz yerler kışın su toplama, yani dere ve çay vazifesi görmektedir. Yollarda doğal kotu geçecek asfalt, beton, parke, dolgu ve benzeri çalışmalar ile altyapı çalışması yapılması yasaktır” diye konuştu.

Üzümlüoğlu, tarlaların ve yolların sular içinde kalmasının en büyük nedeninin vatandaşlar tarafından yapılan kaçak dolgular olduğu belirtti ve “Burası Mayıs ayında göçülüp, Ekim sonunda merkeze göçülen yazlık bir yayladır. Kışın çok rutubetlidir. Yaşamaya uygun değildir” dedi.

VATANDAŞLAR TARAFINDAN YOLLARA YAPILAN DOLGU SUYUN GEÇMEMESİNE NEDEN OLUYOR

Üzümlüoğlu şöyle konuştu:

“Karabağlar Yaylası’nda vatandaşlar yağışlı aylarda evlerine kolay ulaşım için yollara dolgu yapıyor. 1,5 metre yüksekliğe ulaşmış dolgu yapılan yollar var. Bu nedenle tarlalar yollardan aşağıda kalıyor ve sular mevsiminde tahliye edilemiyor. Tarım yapılamaz hale geliyor. Üretim gecikiyor. Ayrıca bu dolgular suların düdenlere ulaşmasını engelliyor ve yollar da sular içinde kalıyor. Devlet kurumları bu uygulamalar konusunda denetimlerini sıklaştırmalı. Özellikle son yıllarda dışarıdan gelerek yaylada ikamet eden dostlarımıza bölgenin geleneksel ve doğal yapısına uymalarını rica ediyoruz.

“DÜDENLER MALOZ ATIKLARI NEDENİYLE TAHLİYE GÖREVİNİ YAPAMIYOR”

3’üncü Derece Kentsel ve Doğal SİT alanı olan Karabağlar Yaylası kapalı havza ve göllenme bölgesi konumundadır. Bu özelliği ile içinde barındırdığı, bizim yol olarak gördüğümüz yerler kışın su toplama, yani dere ve çay vazifesi görmektedir. Yaylaya Kötekli, Yeniköy, Ortaköy ve Sece bölgelerinden kışın sular akmaktadır. Bu sular irimlerden geçerek Düğerek Çayırı, Karaçayır’a ulaşmaktadır. Burada biriken sular, düdenler vasıtası ile tahliye edilmektedir. Bölgede 6 adet düden bulunmaktadır. Bunların 3 tanesi kısmen, 3 tanesi ise çöp ve moloz atıkları nedeniyle tahliye görevini yapamamaktadır. Düğerek çayırındaki faaliyetteki düdenimiz şuan en önemli tahliye noktamızdır. Düğerek çayırında bulunan düdenin kapağı, ilgili kurumlarca kontrollü bir şekilde çalıştırılmaktadır. Diğer düdenlere bir müdahale söz konusu zaten değil.

ALTYAPI VE ASFALT YAPILAMAZ

Koruma altında olan Karabağlar Yaylası’nda yazın yol, kışın toplayıcı su kanalı görevi gören yollarda doğal kotu geçecek asfalt, beton, parke, dolgu ve benzeri çalışmalar yapılması yasaklanmıştır. Altyapı gibi bir çalışma zaten söz konusu değildir. Çok sorulduğu için söylüyorum. Yaylaya doğalgaz gelme şansı yok. Şuan asfaltlı olan yayla yollarının tarihi çok eskiye dayanıyor. Yeni değil. Bu asfalt yollar da suyun çayıra tahliyesini zorlaştırıyor. Biz bu asfaltlara karşıyız. Şuan izin verilmiyor zaten.

“KARABAĞLAR YAYLASI YAZLIK DEĞİL KIŞLIKTIR”

Burası Mayıs ayında göçülüp, Ekim sonunda kışlıklar hazırlanarak merkeze göçülen yazlık bir yayladır. Kışın çok rutubetlidir. İsteyen tabi kışında kalabilir ama tedbirlerini alarak, yaylaya zarar vermeden, yaylanın doğal kuralları dahlinde isterse hiç Muğla’ya gelmesin, yayla da otursun ama ‘yok dolgu yapacağım, çocuğum okula gidiyor, eşim işe gidiyor, benim sokağımı doldurun’ derse herkes böyle bağırır, ‘suyum boşalmıyor, tarlamı su bastı, koyunlarım suyun içinde’ diye. Bu zararların hepsini biz verdik. Ya tabiat hiçbir şekilde yaylaya zarar vermedi. Zarar veren biziz. Ayrıca sağlık açısından da uygun değildir.

“YAYLAMIZ ÖZELLİĞİNİ YİTİRECEKTİR”

Yaylamızın en önemli özelliklerinden olan ve birçok endemik bitki ile hayvan türlerini içinde barındıran, koruyan kesiklerimizin bozulması halinde yaylamız özelliğini büyük ölçüde yitirecektir. Bu şekilde cazibesini kaybeder. Menteşe’den -8 metre aşağıda kalarak Türkiye’de inilen tek yayla özelliği ile Karabağlar Yaylası’nı hep birlikte korumamız gerekiyor. Ayrıca şuan yaylanın UNESCO Kültürel Peyzaj Alanı olarak ilan edilmesi için çalışmalarımız sürüyor.

“YAYLAYI KURTARABİLİRİZ”

Yaylayı bu hale getiren biziz. Eğer yaylayı kurtarmak istiyorsak, kuracak olan da bizleriz. Ama bu benim gücümle belediyenin gücü ile olacak bir şey değil. Topyekûn bir çalışma yapılması lazım. Valilik, Devlet Su İşleri, Çevre ve Şehircilik, Menteşe Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi, Anıtlar kurulu, hep beraber el ele verirsek, kanunlar çerçevesinde korunması gerektiği şekliyle yaylayı kurtarabiliriz.”

Haber :Esma Turan