Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam
Hakan Canel

Kapıda gıda krizi varken biz israfta ısrar ediyoruz!

BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) raporuna göre dünyada yılda 1.3 milyar ton, Türkiye’de ise yılda yaklaşık 26 milyon ton gıda israf ediliyor.

Türkiye, kişi başına 93 kg/yıl ile en çok gıda israfının yapıldığı 10 ülke arasında 3’üncü sırada yer alıyor. Bu tabloyu değiştirmek için öncelikle gıda israfı konusunda farkındalığın artması ve her birimizin harekete geçmesi gerekiyor. Kültürümüzde gıdayı nimet olarak görüp ‘Bizde israf olmaz’ söylemlerine rastlasak da rakamlar hanelerimizde kişi başı yıllık 93 kilogram gıda israf ettiğimizi gösteriyor. Bu miktarla maalesef dünyada ilk sıralarda yer alıyoruz. Buna ek olarak yapılan araştırmalar gösteriyor ki Türkiye’de üretilen gıdaların yüzde 40’ı çöpe gidiyor, bu israfın ekonomik değeri ise yıllık yaklaşık 300 milyar TL’yi buluyor. Bu noktada topluma düşen rolü tanımlarken 2 kritik nokta çıkıyor karşımıza. Birincisi, atığını kabul etmek.

Düşünün her yıl 300 Milyar TL ile neler yapılır. Hiçbir şey yapılması bile bu israfı durdurmamız durumunda kayıp giden yok olup giden bu 300 Milyar TL’yi çiftçimize versek bile Türk Tarımı tekrar ayağa kalkar. Sadece bununla da kalmaz; bu 300 milyar TL tutarındaki gıda maddelerinin üretiminde kullanılan, mazot, gübre, ilaç, iş gücü v.s. gibi harcamalarda dolaylı olarak ülke ekonomisine büyük katkılar sunar. Yani bir nevi kelebek etkisi yaratılır.

FAO’ya göre, dünyada yapılan israfın 4’te biri kurtarıldığında dünyadaki 821 milyon aç insanın doyurulabilecek. Bu çok büyük bir rakam.  Gıda kaybı; tüketiciye ulaşmadan önceki adımlarda gıdanın miktarında ya da besin değerinde yaşanan kayıplar için kullanılıyor. Gıda israfı ise gıda dağıtımı tamamlandıktan sonra, insan tüketimine uygun olmasına karşın çöpe giden gıdanın genel tanımı. Genellikle tedarik zincirinin satış ve tüketim olarak adlandırılabilecek son basamaklarında ve çoğunlukla insan kaynaklı oluşuyor. Tedarik zincirinin geneline bakıldığında gıda kayıp ve israfının neredeyse yarısının ev içerisinde gerçekleştiği; kalan yarısının da zincirin diğer adımlarında oluştuğu görülüyor.

Bütün bunların ışığında; kuraklık, küresel ısınma, gıda krizi kapıda iken bir ülkede bu denli gıda maddesi israf edilmesi bir toplumun kendi kendine açlığa sürüklemesinden başka bir şey değildir.

Hani bir söz vardır halk arasında bir şeyin başarılabilmesine karşın söylenen; “ Daha kırk fırın ekmek yemen lazım.” Diye.. Yani yeterli bilince erişip israfın önüne geçebilmemiz için daha kırk fırın ekmek yememiz lazım..!

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER