KAMPANYANIN BÖYLESİ

Dün akşam İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Halk TV işbirliğiyle organize edilen Bir Kira Bir Yuva adı altında yapılan dayanışma gecesinde gerek Türk milletinin gerekse de tüm dünya insanlarının ne kadar duyarlı olduğunu bir kez daha gördük. Hiçbir aracı kullanmadan yardımsever ile depremzedeyi direkt olarak buluşturacak olan bu projede tüm emeği geçenlere buradan teşekkür etmek isterim. Bu projenin en güzel yanı da bu olsa gerek. Yardım yapacak olan kişi yardım edeceği aileleri birebir tanıyarak yardımı yapmaları ve devamında da yardımlarını devam ettirmeleridir. Diğer türlü kampanyalarda kafalarda bir sürü soru işareti bırakarak kimin parası ile kime yardım yapıyorsun tarzında düşüncelerin oluşmasına neden olmak hiç akıl karı olmasa gerek. Gerçi amacına ulaştıktan sonra yardımlaşmanın her türlüsü güzel ve kutsaldır. Burada amaç depremden mağdur olan vatandaşlarımıza sahip çıkabilmektir. Bir başka önemli konu ise bu yardımların uzun süreli olması ve bu vatandaşlarımızın yeni yaşam şartlarının oluşabilmesidir. Böyle güzel projelerin senin yaptığın benim yaptığım kavgasına dönüştürülmeden hepsinin güzel bir amaç için yapıldığının unutulmamasıdır. Necip Türk Milleti bunu en iyi şekilde değerlendirip buna göre yardımlarını bundan böylede devam ettirecektir. Çünkü burada asıl amacın ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını görebilmek ve bu insanlarımızın yeniden yaşama sarılmalarını sağlamaktır. Bu kampanyada güzel olan bir başka güzellikte insanların hatta konuya büyüklerden daha duyarlı davranan çocuklarımızın kumbaralarındaki paralarını bağışlayabilmek için yarışıyor olmalarıydı. Önemli olan bağışlanan rakam değil kampanyaya gösterilen ilgiydi. Geleceğimiz olan çocuklarımızın böyle bir dayanışma gecesinde göstermiş olduğu hassasiyet bizim toplum olarak yarınlarımızın da güzel olacağının bir göstergesidir. Depremin üzerinden bunca zaman geçmesine rağmen bölgede halen organizasyonda eksiklikler görülmekte ve vatandaşların halen çadır ihtiyaçları karşılanamamaktadır. Kızılay kurumu bu depremde ne yazık ki sınıfta kalmış çadır fabrikası kurmuş olup çadır konusunda hazırlıksız yakalanmıştır. Bu konu incelenip Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan bu kurum derhal gözden geçirilip amacına uygun olarak çalışır hale getirilmelidir. Çünkü 1. Derece deprem kuşağında unan ülkemiz bu felaketlere hazırlıklı olmalıdır. Her an böyle bir felaketle baş başa kalabileceğimiz gerçeğinden hareketle beklenmekte olan İstanbul depremini hiç aklımızdan çıkarmadan hazırlıklı olmalıyız. Bundan böyle gerek yapılaşmalarımızı ve imar affı çıkarırken tüm bu kötü günleri aklımızdan çıkarmadan hareket etmeliyiz. Bu kötü günleri tekrar yaşamamak için bu felaketlerden ders çıkarıp ona göre yaşam standartlarımızı oluşturmalıyız.