Merhaba Sevgili Okurlar,
Mutlu, huzurlu, adaletli ve sağlıklı günler temennisi ile başlamak istiyorum. Tüm yurttaşlarımızın buna ihtiyacı olduğuna inanıyorum.
Ülke ve Muğla gündemi her zaman olduğu gibi hareketli, heyecanlı ve aşk ile dolu.
Gazetemiz muhabiri Ümmü Gülsüm Dural’a buradan bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
“Matbuat (basın) hiçbir sebeple tahakküm ve nüfuza tabi tutulamaz” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve “Allah bu Millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın” diyen İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle ve minnetle anıyorum.
Helen, Yunan mitolojisine göre dünyanın en güzel kadınıdır. Mitolojiye göre Truva-Troia-Troya savaşlarına sebep olan kadın olarak da bilinmektedir. Bugün ki Çanakkale ili sınırları içinde kalmaktadır. 18 Mart Çanakkale savaşı ve Şehitleri anma gününü de kutlamak istiyorum. İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşlarından sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Truva savaşlarının intikamının alındığını söylediği yönünde rivayetler bulunmaktadır.
Bu haftaki konumuz Helen, ama tahmin ettiğiniz gibi savaş çıkaran ve dünyanın en güzel kadını olan Helen değil; Yunanistan’ın güneybatısındaki İyon Denizi’nden başlayıp, Girit Adası’nın güneyinden geçerek Fethiye Burdur fayına bağlanıp Anadolu karasına ilerleyen, tarih boyunca şiddetli depremlere yol açan Helen yayı olarak bilinen fay hattı olacak. Konu tekrar deprem anlayacağınız.
En büyük kütüphanemiz internet ortamında yaptığım araştırmalarda; bazılarını sizinle paylaşacağım.
Afrika levhasının çekme gücü ile Anadolu levhasının batıya hareketinin ilişkili olduğu oluşan tektonik hareketler ile yerkabuğunun incelmesi ve çökmesi neticesinde Akdeniz’in sularının bu alana dolarak Ege Denizi’nin oluşması, Batı Anadolu’nun aktif deprem alanı olması, 12 volkanik adanın oluşması gibi teknik ve bilimsel olarak devam etmekte.
Kayıtlara geçen ilk deprem 365 yılında Girit, 1303 yılında Girit, 1481 yılında Rodos, 1856 yılında tekrar Girit ve son olarak 1999 Atina depremidir. Bu depremler çok büyük hasarlara yol açmıştır. Helen yayı ile ilgisi var mıdır? Yok mudur? Bilemem ama Antalya bölgesinde 500, 1222, 1468, 1741 (Rodos depremi), 1743 (Finike depremi), 1926 yıllarında
Geniş ölçekli bir fay hattı olan Helen Yayı’nın aktif olduğunu belirten DEÜ Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “Bu bölgedeki çalışmalara göre 100 veya 140 yıl arasında büyük çaplı depremler oluyor. Son yaşanan büyük deprem de bu rakamlara karşılık geliyor. Dolayısıyla yakın bir gelecekte büyük bir deprem bekleniyor. Bu fayın deprem üretmesi durumunda özellikle bizim batı kıyılarımız olan İzmir, Aydın, Muğla, Antalya bölgeleri zarar görebilir.” Diye yakın tarihte açıklamalarda bulunmuştur.
Daha önce yazmış olduğum bir yazıyı alıntı yaparak sizlerle tekrardan paylaşmak isterim. (10 Şubat 2025 tarihli yazım https://www.muglayenigun.com/deprem/ linkinden ulaşabilirler)
“Uzmanlar Muğla’nın da etkileneceği şiddetli bir depremin olacağı yönünde uyarılarda bulunmaktadırlar. Prof. Dr. Celal Şengör hocamız “yanardağ patlarsa hepimiz Allah’a ısmarladık” demiştir.
Santorini adasındaki hareketlilikten dolayı olası bir depremde Aydın, Muğla ve İzmir’ in etkileneceği uzmanlar tarafından konuşulmakta ve adanın kısmen tahliye edildiği, yağma ve hırsızlık için önlemler alındığı basında yer almıştır.
Gerek mülki amir gerek yerel yönetimler acilen iş birliği yaparak yurttaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak için gerekli tedbirleri almak için çalışmalara başlamalıdırlar.
Büyük Şehir Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Aras İzmir’ de düzenlenen deprem eylem planı toplantısına katıldıktan sonra yaptığı açıklamada, erken uyarı sistemini bütün ilçelere yaygınlaştırılacağını ve olası deprem için hazırlıkların yapıldığını söylemiştir. Duyarlılığı için teşekkür ederim. İnşallah bu hazırlıklar olası bir depremden önce bitirilir.”
“Depremin yıkamadığı tek şey tedbirdir. Afete hazırlan, sevdiklerinle yaşlan! Bir tedbir bin hayat kurtarır. Hazırsak, güçlüyüz.”
Kalın sağlıcakla ve adaletle…
YORUMLAR