HAVA ISINIYOR

Şunun şurasında milletvekili genel seçimlerine ne kaldı ki!

Neresinden bakılsa ramak var.

Böylelikle 14 Mayıs tarihinde, demokrasinin temel kurallarından biri seçme ve seçilme hakkı, vatandaşımız tarafından yerine getirilecektir.

Bunun sonucunda yeterli halk desteğini alan siyasi teşekküllerden biri ülke yönetiminde söz sahibi olacaktır.

Buna karşın tersi bir durum gözlenir…

Her hangi bir parti, tek başına iktidar olmayı öngören yeterli halk desteğini alamazsa!

Geçen yılların nice dönemlerinde görüldüğü gibi bir kez daha koalisyonlarla yönetilen ülke olacağız demektir.

Kısaca 20 güne yakın bir süre sonrasında halk iradesini yansıtan tablo, özellikle ülke yönetimi bazında belirleyici unsur olacaktır.

                                                         ***

Bu arada dikkat çeken, dolayısıyla gözden kaçmayan bir durum vardı.

Başlangıçta vurguladığım gibi şunun şurasında seçimlere az bir süre kalmasına karşın, bir sessizlik hakim.

Özellikle siyasi teşekküller geçmiş nice yılların hilafına, henüz başını tam anlamıyla kaldırmış değiller.

Üstelik bu durum halkın gözünden kaçmıyordu.

Dolayısıyla kendilerine özgü bir takım yorumlar getiriyorlar.

Diyorlar ki;

Her halde partiler durum değerlendirmesi yapıyorlar…

Birbirlerinin izleyeceği politikalar üzerine, rotalarını belirleyecekler.

Ayrıca ilginç yaklaşımlarda bulunanlar da var.

“Kurt dumanlı havayı sever” yaklaşımı içerisinde, şimdilik bekleyiş içerisindeler.

Kendilerince ne zaman harekete geçme anı geldi.

Hep birlikte yola koyulacaklar.

Dedim ya şu an gözlenen sakin hava üzerine değişik türde yorumlar yapılıyor.

                                                        ***

Her şeye karşın gelinen noktada bir realite var ki, görmemezlikten gelinemez.

Gözlendiği üzere partiler, kendilerine göre bir strateji belirliyorlar.

Buna göre öngörülen propaganda yöntemi yanında, diğer partilerin dile getirdikleri hususlar üzerine politikalar gerçekleştirilecektir.

Böylelikle geçmişte gözlenen nice seçim süreçlerinde olduğu gibi siyasi teşekküller, “bekle gör” taktiği çerçevesinde hareket edeceklerdir.

Kısaca geçmişte gözlenen nice seçim süreçlerinde olduğu gibi klişeleşen taktik, bir kez daha egemen olacaktır.

                                                      ***

Her şeye karşın önemli bir nokta vardı.

Gözlenen gelişmeler bağlamında farklı bir yol izlenir mi?

Özellikle sürpriz olarak nitelendirilen bir yönteme başvurulur mu?

Kısaca belirtmek gerekirse, geçmişte gerçekleştirilen nice seçim süreçlerinde olduğu gibi halkın tepkisini çeken eylemlerden vazgeçilip, daha sakin bir sürecin gerçekleştirilmesi sağlanır mı?

Daha da başvurulacak yöntemler üzerine tek söylenebilecek olan

zamanın her şeyi ortaya koyacağıdır.

                                                        ***

Her şeye karşın önemli bir nokta var ki, görmemezlikten gelmek mümkün değildi.

Şartlar ne olursa olsun, seçimin doğasında saklı temel kriterler, bir şekilde galebe çalacaktır.

Yine geçmiş nice dönemlerde olduğu gibi işin doğası gereği seçim sürecinde HAVA ISINIYORDU.