Memleket Partisi Menteşe İlçe Başkanı, Menteşe Belediye Meclis Üyesi Ferah Gümüş, özel bir firma tarafından Bayır mahallesinde kurulması planlanan çimento fabrikasının başta insan sağlığı olmak üzere su kaynakları ve doğada geri dönülmez tahribatlar yaratacağına dikkat çekerek; “ ÇED Olumlu kararı veren Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ÇED Olumlu kararını geri alması haklı beklentimizdir ve talep ediyoruz. TMMOB Mimarlar Odası’nın çekince raporları gereği hukuka aykırı olduğunu düşündüğü ve bu nedenle açılan ÇED iptal davasına müdahil olan Menteşe Belediyesi’nin , üstün kamu yararı gereği yapı ruhsatının iptal edilmesini talep ediyoruz.” Dedi.
Özel bir firma tarafından Bayır Mahallesinde kurulması planlanan çimento fabrikası ile ilgili tartışmalar ve tepkiler sürüyor.
Memleket Partisi Menteşe İlçe Başkanı, Menteşe Belediyesi Belediye Meclis Üyesi Ferah Gümüş, kurulacak fabrikanın insan sağlığı başta olmak üzere su kaynakları ve doğada geri dönülmez tahribatlar yaratacağına dikkat çekti.
Gümüş; “ Muğla’da yaşam hakkımıza doğrudan saldıran ve çevre felaketlerine sebep olan, veya olacak özellikte olan, büyük ve küçük ölçekli bir çok proje mevcuttur. Bu projelerin adı, bazen termik santral, bazen maden ruhsatı, bazen imar planı değişikliği, bazen de entegre çimento fabrikasıdır.
Entegre Çimento fabrikası imar planlarının onaylanmasına, çed roporuna, ilçe sınır değişikliğine açılan mahkemelerin isimleri, tarihleri ve karar sayılarıyla sizi boğmak istemiyorum. Bu konuda yeterince karışık açıklama zaten yapıldı. Ben biraz daha detaylara dikkat çekmeye çalışacağım.
Muğla %60 ı maden arama sahası ruhsatlarıyla işgal edilmiş gerçeği ile karşı karşıyadır. Maalesef gerek verilen çed raporları ve gerekse çed raporu gerekli değildir kararlarıyla artan hızda devam etmektedir.
Yıllardır termik santrallere kömür yetiştirmek için, vahşice yapılan açık kazı havzaları sebebi ile onlarca köy yerinden taşınmış, nice anılar yok olmuştur. Çıkartılan kalitesiz kömürün yakılması sebebiyle Muğla’mız da termik santrallerden kaynaklı zehir soluyan bölge halkında binlerce erken ölüm gerçekleşmiştir. Hastalıkların, tedavi sürecindeki maddi boyutuna hiç girmiyorum, çünkü, beni yitirilen yaşamlar ve çekilen acılar maddiyattan daha fazla ilgilendiriyor.
Bunlar yetmezmiş gibi, bölgeye küçük bir termik santral büyüklüğünde olan entegre çimento fabrikası yapılmak istenmektedir. Tehlike o kadar büyüktür ki 1/100.000 lik cevre düzeni planında 7.751 dönümlük devasa bir sanayi alanıdır. Bu sebeple eğer bu fabrikanın yapılmasını durduramaz isek sermayenin iştahı iyice kabaracak, bu alandaki tek fabrika olmayacak ve peşi sıra diğer fabrikalar gelecektir.Bu sebeplerle artık bıçak kemiğe dayanmıştır.” Dedi.
“BELEDİYE KARARI TEMYİZ ETMESEYDİ BU BELADAN KURTULMUŞTUK”
“İktidarın talan politikasına, ruhsat sürecini bile gizli saklı yürüten, sermayeye teslim olmuş ruhsat harcı kaygısını dile getiren muhalefet belediyesi eklenmiştir.” Diyen Gümüş; “ Açılan davada, mahkeme planları iptal etmiş olmasına rağmen, Menteşe Belediyesi kararı temyiz etmeseydi zaten çimento belasından kurtulmuştuk.
ÇED raporunun geçerlilik süresi 7 yıldır. Menteşe Belediyesi yapı ruhsatını 2 gün daha bekletse idi. 2022 yılında ÇED raporunun süresi dolacak ve ruhsat verilemeyecekti.
Yereldeki iktidarın Muğla yöneticileri ile Türkiye genelinde iktidarın Muğla yöneticileri kolkola girip anlaşmışcasına hem mahkeme sürecinde, hem ruhsat sonrası süreçte beraber hareket etmeye devam ettiklerini düsündürmektedirler.
Bağcıyı dövelim, siyasi çıkar elde edelim, derdine düşüp, halkın isteklerini ikinci plana atmışlar, üzümü sermayeye yedirme derdine düşerek, adeta bakanlık suçlu, belediye suçlu tartışmasıyla top gezdirmektedirler.
Adeta tavşan kaç tazı tut oynayan yöneticiler, vatandaş sizden suçlu aramanızı değil, çimento fabrikasının yapılmasının iptal edilmesi ve gelecek nesillere temiz bir dünya bırakılması beklentisindedir.
Pandemi süreci bize ‘olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi’ sözünü yeniden hatırlatmıştır. Yani sağlıklı bir hayat olmayınca, yaşamanın da anlamını yitirdiği ortadadır.
Çimento fabrikası sadece deştin ve bayır mahallesinin, sadece Menteşe, Yatağan, Kavaklıdere ilçelerinin sorunu değildir. Tüm Muğla’nın, hatta her tatilde eğlenmek ya da dinlenmek için Muğla’ya gelen ve emekliliğinde deniz kenarında ya da doğal yaşam için kırsalına yerleşmek isteyen herkesin kısacası Türkiye’nin sorunudur.
Dağından yağ, ovasından bal akan Muğlamızın, bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış tarihi mirası, yeşili, mavisi, kumu, toprağı, kültürü, ekoturizmi ile mi anılmasını istiyorsunuz, yoksa, termik santral ve çimento fabrikasının griliği, maden ocaklarının vahşice depoladığı atık hafriyat dağlarının çirkin görüntüsüyle mi anılmasını istiyor?
İçinde bulunduğumuz ekonomik zorluklardan yaz mevsiminin gelmesi ve turizm gelirleriyle bir miktar rahatlamayı bekleyen iktidar, artık tercihini belirlemek ve karar vermek zorundadır.
Çevre mi? Turizm mi? Tarım mı? Yaşam hakkı mı ? Yoksa çevreye zararlı sanayileşme mi?” şeklinde konuştu.
“HUKUKA AYKIRIDIR”
Bakanlıktan ÇED Olumlu kararının, Menteşe Belediyesi’nden de ruhsatın iptalini beklediklerini ifade eden Gümüş; “ Çimento fabrikası özelinde öncelikle ;Hukuka aykırı bir kararın tekrar edilmemesi Hukuk Devleti İlkesinin bir gereği olup, Yargı kararı ile iptal edilen ÇED Olumlu kararına rağmen , aynı dosyada firma ismi değiştirelerek copypaste rapor ile ikinci ÇED Olumlu kararı veren Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının ÇED Olumlu kararını geri alması haklı beklentimizdir ve talep ediyoruz.
TMMOB Mimarlar Odası’nın çekince raporları gereği hukuka aykırı olduğunu düşündüğü ve bu nedenle açılan ÇED iptal davasına müdahil olan Menteşe Belediyesi’nin , üstün kamu yararı gereği yapı ruhsatının iptal edilmesini talep ediyoruz.
Sonrasında; Tüm paydaşlarla aynı masa etrafında toplanarak, 1 / 100.000 lik çevre düzeni planını masaya yatırılarak, çevreye zarar verecek tüm sanayi planlarının iptal edilmesini, tüm ruhsatların gözden geçirilmesini ve iptal edilmesini, kapasite artışları da dahil yeni ruhsat verilmemesini, hatta, ve hatta, biz artık Muğla olarak yeşil kalmak, mavi kalmak, temiz kalmak istediğimizi dile getiriyoruz.
Konunun takipçisi değil bizzat içinde yer almaya devam edeceğimizi de kamuoyunca bilinmesini saygılarımızla bildiririz.” Diye konuştu.
Haber: Esma Turan