Şu sıra ülke genelinde tüm gözlerin üzerine çevrildiği yerleşim biriminin Muğla ve bağlı iskan noktaları olduğuna kuşku yok.
Kaldı ki olamaz da…
Eğer, orman yangını gibi bir büyük felaketle yüz yüze gelinmiş…
Üstelik yangın 2 tam gün devam etmişse..
Dahası, ilk belirlemelere göre 2 bin 881 hektar, daha sonra etkisini sürdürdüğü için 4500 hektarlık alan yangına maruz kalmış!
Ve de bitkiler sayısız hayvanlar hayatından olmuşsa…
Ki aynısıyla vakidir…
Tek söyleyebileceğimiz, sadece Muğla’nın değil ülkemiz ve de dünyanın doğal güzelliği itibariyle hayranlık uyandıran Marmaris’in bir büyük felaketle karşı karşıya kaldığıdır.
***
Kabul edelim ki bu yaklaşımda abartı yoktu.
İlk anda 4 ayrı noktada gözlenen, daha sonra önemli ölçüde yayılma eğilimi gösteren yangın sonucu bu hektarda bir alanın yanıp kül olması, her şeyi ortaya koyuyordu.
İlişkin olarak, tüm gözler biran önce yangının sönmesini beklerken 48 saat gibi bir sürede aynı miktardaki bir alan yanıp kül olmuştu.
Hem de küçümsenmeyen müdahaleye karşın…
İlk anda araç ve gereç azımsanacak sayıda olmamasına karşın daha sonraki süreçte ülkemizin birçok kesiminden yangına müdahalede önemli rol oynayan dozer ve benzeri araçlarla bu sayı daha da artmıştı.
***
Kuşkusuz büyük bir yangındı.
Bu yüzden önemli bir kesimi etkisi altına almıştı.
Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Muğla Valisi Orhan Tavlı, Büyükşehir Belediye Başkanı Op.Dr. Osman Gürün ve birçok yetkilinin yangın mahalline gelmeleri, olayın büyüklüğünü gösteriyordu.
Aslında yangın mahalline gidenler bunlarla sınırlı kalmadı.
İlişkin olarak, Muğla Orman Bölge Müdürlüğü ve Marmaris Orman İşletme Müdürlüğü yetkilileriyle birlikte kurum bünyesinde görevli çok sayıda personel, devamlı teyakkuz halindeydi.
İşçi statüsündeki birçok personel de canhıraş yangına müdahale etmek için oradan oraya koşturmuştu.
Daha bir yetki sahibi personeller, neredeyse 2 gün boyunca doğru dürüst ne kumanya yemişler ne de uyumuşlardı.
***
Sonra nasıl dinlensinler!
Yanı başındaki ormanlar yanıp kül olurken, onların aklına ne yemek gelir ne de uyku.
Tek düşünceleri, biran önce yangının etkisini kaybederek sönmesiydi.
Ancak o zaman bir şeyler yiyebilir ve de uyurlardı.
Aksi halde mümkün değildi.
Yangının nispeten etkisini kaybetmeye başladığını gördüklerinde, biraz olsun kestirmek için sere serpe uzanmışlardı.
***
Belirttiğim gibi sıradan bir yangın değildi.
Bugüne değin pek gözlenmediği şekliyle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ilgili bakanlar yanında CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, çok sayıda ilgili ve yetkililerin yangın mahalline gelmeleri, her şeyi ortaya koyuyordu.
Hal böyle iken nasıl kayıtsız kalınırdı…
3. gün itibariyle yangına maruz kalan saha miktarı 4 Bin hektara yakındı.
Her vesileyle vurgulandığı gibi yanan saha alanı çoğu ülkelerin toplam ormanlık alanına eşitti.
***
Asıl insanı kahreden olay hiç kuşku yok, yangın sonrası ortaya çıkan tabloydu.
Aynı yöreyi bilenler bu manzarayı gördükten sonra üzülmek bir yana kahrolmuşlardı.
Nasıl etkilenmezsiniz!
Buralar, dünya harikası olarak gösterilen yerler arasındaydı.
Kartpostallarda yer almışlar.
Takvim yapraklarını süslemişlerdi.
Şimdi ise yerlerinde, simsiyah tablodan başka bir şey yoktu.
***
Sonuçta Marmaris ve çevresi bir büyük felaketle yüz yüze gelmişti.
Buna karşın ülkemiz halkının duyarlılığı, devlet yetkililerinin yaklaşımları bir nebze olsun teskin ediyordu.
Özellikle Cumhurbaşkanı, ilgili bakanlar, bölge yetkililerinin yaklaşımları,
“kısa sürede yanan sahalarda ağaçlandırma çalışmaları başlayacak” şeklinde olunca…
Yine gözlenen, ÖZELLİKLE YÖREDE YANGININ ETKİSİNİN DEVAM ETTİĞİ.
YORUMLAR