DUYARSIZLIK DEĞİLSE NE! (I)

Zaman zaman gözlenen bir durum var ki, halkımızım yaklaşımıyla akil fikir ermiyor.

Hal böyle olunca istenen doğrultuda yaklaşım göstermek mümkün değildi.

Oysa tam tersi olmalıydı.

Sahip olduğumuz değerler korunmalı, günümüz koşullarında olduğu gibi gelecek nesillerin de istifadesine sunmak için gereken yapılmalıydı.

Ancak o takdirde üzerimize farz olan görevlerden biri yerine getirilmiş olurdu.

                                                                        ***

Hal böyle iken farklı yaklaşımlar içerisinde olmak, yakışık almadığı gibi tasvip edilen bir durum almanın çok ötesindedir.

Bu nedenle her vesileyle altı çizildiği gibi herkesin sorumlu olduğu,

İlişkin olarak yerine getirmesi kaçınılmaz görevler adına, istenilen doğrultuda hareket edilmelidir.

Değilse, gereği yerine getirilmediği gibi gelecek nesillerin hakkımızda neler söyleyecekleri bilinmez değildir.

Bu yüzden ne yapıp edip, kaçınılmaz görevler adına gerektiği şekilde hareket etmek, olmazsa olmaz koşuldur.

                                                                         ***

Bu arada denebilir ki, söz konusu mesele nedir?

Tasvip edilemeyen yaklaşımlar neydi?

Aslında bahse konu olan duyarsızlıktı.

Bir başka yaklaşımla, doğaya karşı hoyratça davranışlar içerisinde olmaktı.

Şimdi…

Gözenen gelişmeler bağlamında olayın ne olup olmadığına gelince…

Sadece ülkemiz değil dünyanın en gözde doğal güzelliklerine sahip beldeler arasında yer alan Gökova Körfezi, hayrete mucip bir takım yaklaşımlara sahne oluyor.

Burada gelenler öylesine kayıtsızca hareket ediyorlar ki, akıl fikir erdirmek zordu.

Bu yaklaşımda abartı yoktu, yanlış da değildi.

İlişkin olarak Muğla Büyükşehir Belediyesi ekipleri 10 aylık sürede 36 ton çöp toplamıştı.

Evet yanlış değildi.

Aksi olsaydı, çeşitli ülkeler patendi taşıyan yatların uğrak yeri olan Gökova Körfezinde yer olan koylardan, deniz araçlarının atık maddeleri üzerine, günlük 3 bin 420 Kg çöp toplanmazdı.

Kabul etmek gerekir ki bu abartılı bir durum değildi.

Dolayısıyla tablo aynısıyla vakiydi.

                                                                          ***

Kabul etmek gerekir ki, bu tür davranışların yeri olmadığı gibi tasvip edilemezdi.

Özellikle dünyanın çeşitli ülkelerinden tahminlerin üzerinde turistlerin aynı yöreye gelerek tatillerini geçirdikleri düşünülürse…

Oysa, tam tam tersi olmalıydı.

Değil mi ki onca turist, aynı yöreye gelerek tatillerini geçiriyorlardı.

Çok daha temiz deniz ve koylardan istifade etmeleri, onlar için olduğu kadar ülkemizin konumu açısından da önemli bir durumdu.

Bu nedenle asıl olan, olması gerektiği şekilde hareket etmekti.

                                                                        ***

Ne var ki olmuyordu.

Konuya ilişkin telkinler ve tavsiyelere karşın, beklentiler karşılık bulmuyordu.

Oysa belirttim gibi gerekli uyarılar yapılıyor.

Bilhassa ülkemizin konumu bağlamında bir takım telkinlere bulunuluyordu.

Ne var ki yine de beklentiler tam olarak karşılık bulmuyor,

Dünyanın en gözde sahil noktaları arasında yer alan, özellikle turistik beldelerimiz bu konuda sıkıntılar çekiyordu.

Kabul edelim ki bu yaklaşımda abart yoktu.

Ayın beldelerde görevli temizlik ekipleri, gerektiğinde bütün gece boyunca kirletilen sahiller ve diğer yerleşim birimlerini temizlemekle meşgul oluyorlardı.

                                                                     ***

Sık aralıklarla belirttiğim gibi denizler ve sahillerin kirletilmesi noktasında altı çizilen ayrıntılarda abartı yoktu.

Fazla uzağa gitmeden hemen yakınımızdaki Gökova Körfezine bakalım.

Çeşitli ülkelere ait olduğu gibi kendi vatandaşlarımızın konuşlandığı koylarda, günlük 3 bin 420 Kg çöp toplanması, her şeyi ortaya koyuyordu.

Hiç kuşku yok bunun anlamı duyarsızlıktı,

Çevreye karşı hoyratça davranmaktı.

Kimler nasıl bir yaklaşım içerisinde olsalar da bunun başkaca izahı yoktu.

Vurguladığım gibi olamazdı da.

Değilse içinde bulunduğumuz 2014 yılının bugüne kadar ki döneminde Gökova Körfezindeki Koylardan 218 bin 985 Kg çöp toplanmazdı.

Sonuçta aynı çöpler, sadece belirli bir kesimi etkilemiyordu.

Bağlı olduğu tüm yerleşim birimleri yanında, özellikle bu tür konularda olabildiğince hassasiyet gösteren Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığının yaklaşımları, her şeyi ortaya koyuyordu.

Hal böyle olunca ne tür bir yol izleniyordu…

(devamı var)