Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam

Davut Cumhur Akmeşe; “Türkiye’nin bir mülteci kampı haline gelmesine asla izin vermeyeceğiz”

İyi Parti Muğla İl

İyi Parti Muğla İl Başkanı Davut Cumhur Akmeşe iktidarın göç politikalarını eleştirdi. İyi Parti İl Binasında basın açıklaması gerçekleştiren Akmeşe, “Bugün itibariyle ülkemize giren sığınmacı ve kaçak sayısının 10 milyonun bile çok üzerinde olduğu ifade ediliyor. Bu artık bir insani politika değildir.”

“Karşı karşıya kaldığımız şey, ülkemizin milli birliğini ve bütünlüğünü tehdit eden bir beka meseledir”

Akmeşe, iktidarın, Suriye iç savaşına müdahil olduğunu ve sınırları açarak insani bir politika izlediğini belirtti. Akmeşe açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“2011 yılında başlayan Suriye İç Savaşı’ndan bugüne kadar 13 yıl geride kaldı. İktidar partisi, ülkemizin çıkarlarına ve güvenliğine doğrudan hiçbir tehdit oluşturmadığı halde Suriye iç savaşına müdahil oldu ve sınırları iki yönlü açmak gibi akıl almaz bir politika uyguladı.
Dünyanın çeşitli yerlerinden ülkemize gelen İslamcı terör örgütleri Türkiye üzerinden Suriye’ye geçerken, iç savaştan kaçan milyonlarca insan da Türkiye’ye geçti. İlk başta, “ensar-muhacir” kavramı üzerinden insani bir politika olarak takdim edilen bu politika neticesinde; Bugün itibariyle ülkemize giren sığınmacı ve kaçak sayısının 10 milyonun bile çok üzerinde olduğu ifade ediliyor. Bu artık bir insani politika değildir. Karşı karşıya kaldığımız şey, ülkemizin milli birliğini ve bütünlüğünü tehdit eden bir beka meseledir” dedi.

“Sığınmacı ve kaçakların ülkelerine geri gönderilmesi konusunda kapsamlı bir çalışma yapan tek partiyiz”

Akmeşe, açıklamasına şu sözlerle devam etti: “Hiçbir ülke, kendi kendini imha edecek böyle bir politikayı uygulamaz. Hiçbir millet; bugün ve gelecekte ulusal birliğini, kültürünü ve yaşam tarzını bu denli tehdit eden bir politikaya göz yummaz. İYİ Parti olarak, bizim de bu meseleye göz yummayacağımızı buradan bir kez daha ilan ediyorum. Bizler Partimizin kuruluşundan bugüne kadar her zaman hamaset yerine makul ve mantıklı icraatları savunduk. Çünkü biz bu meseleyi bir istismar alanı değil, gerçek bir beka sorunu olarak görüyoruz. Bu çerçevede, sığınmacı ve kaçakların ülkelerine geri gönderilmesi konusunda kapsamlı bir çalışma yapan tek partiyiz” ifadelerine yer verdi.

Akmeşe, “ Milli Göç Doktrini dediğimiz planlı geri dönüş programı ile iktidara gelince bu problemi nasıl çözeceğimizi anlattık. Hem de iktidara ve devleti yönetenlere bir yol haritası sunduk. Ama iktidar 13 senedir uygulamış olduğu politikaya ısrarla ve inatla devam ettiğini ve devam edeceğini göstermiş durumdadır. Zira Türk vatanını ve Türk vatandaşlığını peşkeş çekmeye devam etmektedir. Bu noktada sizlere bazı dehşet verici rakamlardan bahsetmek istiyorum. Malumunuz geçtiğimiz dönemde İçişleri Bakanı kayıtlı Suriyelilerin yaklaşık dörtte birinin beyan ettikleri adreslerde bulunamadığını açıklamıştır. 730 bin Suriyelinin nerede olduğu, ne yaptığı devlet nezdinde meçhuldür. Son 7 yılda “konut alana vatandaşlık bedava” kampanyasıyla yabancılara 309 bin konut satışı gerçekleştirilmiştir. Konut alanların yaklaşık 4 kişilik bir aile olduklarını varsayarsanız yaklaşık 1 milyon kişi bir şekilde bu yolla Türk vatandaşlığı elde etmiştir. Neden nasıl verildiğini kimsenin bilmediği 238 bin Suriyeliye Türk vatandaşlığı verilmiştir. Genel Başkanımız Sn. Müsavat Dervişoğlu’nun öncülüğünde İYİ Parti olarak, bu gidişata sessiz kalmayacağımızı herkes iyi bilmelidir. Genel Başkanımızın talimatlarıyla İYİ Parti olarak, hem Ankara İdare Mahkemesinde, hem de Danıştay’da yabancılara verilen bu vatandaşlıkların iptal edilmesi için dava açtık” dedi.

“Kapalı nüfus sayım bir seçenek değil, mecburiyet”
Akmeşe, Türkiye’nin bir mülteci kampı haline gelmesine asla izin vermeyeceklerini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Mübarek vatanımız Türkiye bir kupon arazi, Türk vatandaşlığı ise bir eşantiyon değildir. Ülkemize yönelik ciddi bir tehdit haline gelen kaçak ve sığınmacılarla ilgili geniş kapsamlı ve akla uygun bir politikanın hayata geçirilebilmesi için öncelikle ülkemizde ne kadar sığınmacı ve kaçağın olduğunun, bunların bölgesel dağılımının oranlarının tam olarak tespit edilmesi bir zaruret haline gelmiştir. Çünkü, gerçek sayı tespit edilemezse gerçekçi bir politika uygulamak da mümkün olmayacaktır. Bu sebeple Genel Başkanımız Sn. Müsavat Dervişoğlu’nun da ifade ettiği gibi; İYİ Parti olarak bizim önerimiz şudur:
Kaçakların, sığınmacıların, toplumda zehir saçan sapıkların, tecavüzcülerin ve firari suçluların, tespit edilebilmesi için en kısa zamanda, mümkünse 3 Kasım 2024’te, sokağa çıkma yasağı ile birlikte uygulanacak kapalı nüfus sayımı yapalım diyoruz. Çünkü geldiğimiz aşamada kapalı yani sokağa çıkma yasaklı nüfus sayımı bir seçenek değil, mecburiyettir ve başka bir çözüm yolu da yoktur.”