Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam

CHP’Lİ ZEYBEKOĞLU’NDAN HAKKINDAKİ İDDİALARA YANIT

CHP Muğla İl Başkanı

CHP Muğla İl Başkanı Adem Zeybekoğlu, İl başkanlığı sekreteri A.E’nin görevi başındayken uğradığı taciz hakkında açıklama yaptı. Zeybekoğlu hakkındaki “tarafları barıştırmak istedi” iddialarına, “Ne çalışanımızın sanığın elini öpmesi ne de sanığın çalışanımızdan özür dilemesi şeklinde kendilerine hiçbir telkinim veya yönlendirmem olmadı” diyerek yanıt verdi.

CHP Muğla İl Başkanlığı sekreteri 35 yaşındaki A.E.’nin görevi başındayken, partinin İl delegesi 58 yaşındaki M.A. tarafından, parti binasında uğradığı cinsel saldırıya karşı açılan davada karar çıktı. Sanık M.A, 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.

A.E.’nin avukatı Canan Karaosmanoğlu müvekkili adına geçtiğimiz günlerde açıklama yapmış ve sürece ilişkin şunları söylemişti:

“Müvekkile ‘o senin büyüğün elini öpün barışın” şeklinde sözler söylenmiştir. Müvekkil yaşamış olduğu cinsel tacizle ilgili yıkılmış iken birde kendisinin o kişi ile barıştırılması istenmesi ile 2. Kere yıkılmıştır. Müvekkilim kendisine kamera kayıtlarının verilmediği gibi barıştırılmak istenmesi üzerine 12/08/2020 tarihinde yazılı olarak 2. Bir dilekçe ile kamera kayıtlarını İl Başkanından istiyor. Sonradan öğrendiğimize göre ise İl Başkanı kameralara ilişkin yetkili servisi çağırmak yerine Menteşe Belediyesi Başkanlığından Bilgi İşlem Müdürlüğünde çalışan 3 teknik personeli gelip kameraları incelemesi için talepte bulunmuş. Bunun üzerine Menteşe Belediyesinde çalışan 3 teknik personel CHP İl Başkanlığı’na geliyor ve orada sözde kamera kayıtlarına ulaşamıyorlar sonrasında yetkili firmayı çağırıyorlar ve yetkili firmanın ücreti karşılığında İstanbul da ki merkeze görüntülerin kaydedildiği belleğin gönderilmesi halinde görüntülere ulaşabileceği ifade edilmesine rağmen bu cihaz gönderilmeyip İl Başkanlığından sökülerek Menteşe Belediyesi ne İl Başkanı ve 3 teknik personel ile birlikte götürülüyor. Ve aynı gün 3-5 saat sonra kamera kayıt cihazı geri getiriliyor”

“CHP’Lİ BAŞKAN ZEYBEKOĞLU’NDAN YANIT GELDİ”

CHP Muğla İl Başkanı Adem Zeybekoğlu ise Av. Karaosmanoğlu’nun bu iddialarına yanıt verdi.

Zeybekoğlu, “Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, böyle bir duruma karşı bu açıklamayı yapmaktan dahi zul duyuyorum. Fakat görüyorum ki mahkeme sürecini etkilememek adına sessiz kaldıkça; gerçeklerden sapmış, mesnetsiz ithamlara maruz kalıyoruz” diyerek yaptığı yazılı basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“İl Başkanlığı’nda çalışanımıza karşı böyle bir olayın yaşanması bizleri son derece üzmüştür. Buradan da görülüyor ki kadına yönelik şiddet, taciz ve benzeri eylemler maalesef ki her alanda gerçekleşebiliyor. Bu tip olaylar yer, mekan, şehir tanımıyor ama Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu tip olaylara karşı tutumumuz ve mücadelemiz her zaman nettir.

“HASSAS KONUNUN MALZEME YAPILMASINI KINIYORUM”

Bu olayın tarafımca öğrenilmesiyle birlikte sanığı disiplin kuruluna sevk ettik ve partiden uzaklaştırdık. Bu olayla ne benim ne de yönetim kurulu üyelerinin hiçbir ilgisi olmaması ve tamamen mağdurun yanında olmamıza rağmen, şahsım ve partim hedef alınmaktadır. Böyle hassas ve ortak bir konunun siyasete malzeme yapılmaya çalışılmasını kınıyorum ve bundan büyük üzüntü duyuyorum.

“HİÇBİR ZAMAN PARTİMİZDE MAAŞLI ÇALIŞMADI”

Basında yer alan haksız ithamlardan birisi, sanığın partimizde maaşlı olarak şoförlük yaptığı iddiasıdır. Bu iddia asla gerçeği yansıtmamaktadır. Şöyle ki, sanık, tarafımın il başkanı olduğu süreçte hiçbir zaman partimizde maaşlı çalışmamıştır, gönüllülük esası gereği partimize gelip gitmiştir. Eğer böyle bir maaşlı çalışma iddiası varsa, bu iddiayı öne sürenlerin iddiasını ispatlamaya davet ediyorum.

“TARAFLARI BARIŞTIRMAYA ÇALIŞMADIM”

İddialardan bir diğeri ise, çalışanla sanığı barıştırma çabamızın bulunduğu iddiasıdır. Bu iddia da tamamen gerçek dışıdır. Ben zaten olayı olay gerçekleştikten günler sonra öğrendim. Hatta kendim çalışanın yüzünün asık olduğunu gördüm ve kendisine nedenini sorduğum zaman bana olayı anlattı ve böylelikle olayı öğrenmiş oldum. Ne çalışanımızın sanığın elini öpmesi ne de sanığın çalışanımızdan özür dilemesi şeklinde kendilerine hiçbir telkinim veya yönlendirmem olmadı. Tarafları barıştırmaya çalıştırdığım iddiası da tamamen gerçek dışıdır. Hatta ortada daha hukuki süreç dahi başlamamışken 24.08.2020 tarihinde yönetim kurulumuz olağanüstü toplanmış ve çalışanımızın her zaman yanında olduğuna dair karar almıştır.

“OLAY ŞAHSIMIN YIPRATILMA ÇABASINA DÖNÜŞTÜ”

Kamera kayıtlarının silindiği iddiasına gelecek olursak, öncelikle güvenlik kamerası benim il başkanı olduğum dönemden önce il başkanlığımıza takılmıştır. Güvenlik kamera görüntülerinin silinmesi iddiası yargılama aşamasında da ileri sürülmüş ve mahkeme tarafından alınan bilirkişi raporunda; ‘Cihaz log kayıtları üzerinde yapılan incelemede herhangi bir silme işlemine ait kayıt tespit edilememiştir’ denilmektedir. Maalesef ülkemizin her yerinde yaşanan bu üzücü olayın il başkanlığımızda gerçekleşmesi ve bu üzücü olayı bir çalışanımızın yaşamış olması nedeniyle olayla hiçbir bağlantım olmamasına rağmen, olay siyasete malzeme edilerek şahsımın yıpratılma çabasına dönüşmüştür. Bu durumu da kamuoyunun vicdanına bırakıyorum.

“KÖTÜ NİYETLİ VE KASITLI BULUYORUM”

Çalışanımıza kamera kayıtlarının verilmediği iddiasına gelecek olursak, çalışanımız kamera kayıtlarını henüz savcılığa başvurmadan önce istemiştir. Ben de hukukçularımızdan aldığım bilgi doğrultusunda doğrudan kamera görüntülerinin verilemeyeceğini, ancak bir soruşturmaya ya da şikâyete konu olursa savcılık kararıyla verilebileceğini aksi takdirde Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında suç sayılacağını, bu nedenle kendisinin ivedi olarak savcılığa başvurması gerektiğini söyledim. Bu durum sadece benim şahsım için değil tüm kurum ve kuruluşlar için geçerli bir durumdur. Bu hususta dahi suçlanmayı kötü niyetli ve kasıtlı buluyorum.

“BULANIK SUDA BALIK AVLAMA ÇABASI”

Sonuç olarak, Bu dava sonuçlanmış ve sanık ceza almıştır. Ne dava öncesi, ne de dava aşamasında ‘suçluyu korumak, tarafları barıştırma çabası içine girmek ya da görevimi ihmal etmek’ gibi şahsıma yöneltilen suçlamalar asılsızdır, yalandır, siyaseten bulanık suda balık avlama çabasıdır. Tam tersine yapılması gerekeni yaparak vazifemi kanun ve hukuk kurallarına saygı çerçevesinde, ziyadesiyle yerine getirmekten dolayı, hem bir baba olarak, hem de Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir il başkanı olarak, vicdanen son derece rahatım.  Yazılı ve görsel basında bu şekilde şahsıma yöneltilen haber, itham ve yorumların sahipleri hakkında hukuki haklarımı sonuna kadar kullanacağımın da bilinmesini isterim.”

Haber :Esma Turan