Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam
Ünal Yiğit

Beni Türk hekimlerine emanet ediniz

Merhaba Sevgili Okurlar,

Her şeyin başı sağlık demiş atalarımız. Kanuni Sultan Süleyman’da “halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” diyerek sağlığın her şeyden önemli olduğunu adeta perçinlemiştir.

Sağlımızla ilgili bir rahatsızlık durumu ortaya çıkınca ilk aklımıza hastane, doktor, sağlık ocağı, eczane, ilaç gelir. Ve sağlımıza kavuşmak için doktora gider, muayenemizi olur, verdiği ilaçları eczaneden alır ve tedavi sürecini tamamlarız.

Kurtuluş Savaşına hazırlık olarak, Sağlık Bakanlığı 2 Mayıs 1920 yılında Cumhuriyetin ilanından önce, TBMM’nin açılışından hemen sonra kurulmuştur. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ne kadar ileri görüşlü olduğunu bir kere daha hatırlatmam da fayda olduğunu düşünüyorum. 

Ülke gündeminin bebek katiline umut hakkı ve Suriye Savaşı ile yoğun olmasına rağmen sağlık konusunu ele almak istedim. Güzel yurdumuz ateş çemberinin içindeyken sağlık hizmetlerinin çok önemli bir konu olduğunu da vurgulamak isterim.

Devlet hastaneleri olarak bildiğimiz hastaneler Sağlık Bakanlığı’nın 1920 yılından kurulmasından sonra Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren kurulmaya başlanmış ve ülke geneline yayılarak hizmet vermeye devam etmiş ve etmektedir. Bunun yanında Sağlık Bakanlığının öncülüğünde doktor, hemşire, ebe, sağlık teknisyeni yetiştirmek için de tıp fakülteleri başta olmak üzere birçok okul ve enstitü açılmıştır.

İkinci dünya savaşına katılmamamıza rağmen ülkemiz zor yıllar geçirmiş sağlık hizmetlerinde hem eksikliği tamamlamak hem de işçi sağlığını korumak üzere; 1946 yılında İşçi Sigortaları Kurumu kurulmuş, 1964 yılından 2006 yılına kadar Sosyal Sigortalar Kurumu olarak hizmet vermeye devam etmiştir. 1949 yılından itibaren hastaneler yapmaya başlamış ve ülke genelinde SSK hastaneleri olarak hizmet vermiştir. SSK hastaneleri 2005 yılında AKP iktidarında sağlıkta dönüşüm programı kapsamında Sağlık Bakanlığı’na devredilmiştir. SSK’nın 1979 yılında kurulan ilaç fabrikasını da hatırlatmak isterim bu arada.

Savaş cerrahisi alanında en iyiler arasında olan GATA olarak bildiğimiz Gülhane Askeri Tıp Akademisi Sağlık Bakanlığı’na devredilerek günümüzde işlevsizleştirilmiştir.

Hastaneler yanında sağlık ocakları ve semt poliklinikleri vatandaşlarımıza uzun yıllar hizmet vermiştir. Sağlık ocağının olmadığı köylerde ise ebe-hemşireler köylülerin aşı, gebelik ve ilk yardım ihtiyaçları için yakın köyleri de kapsayacak şekilde istihdam edilmiştir.

Aile Hekimliği uygulaması 2005 yılında pilot uygulama olarak başlamış ve 2010 yılı sonu itibariyle Ülke geneline yayılmış ve sağlık ocakları ve semt poliklinikleri dönemi bitmiştir.

6-10 Ocak tarihleri arasında aile hekimlerimiz greve gittiler. Hipokrat yemini yapmış olmalarına rağmen hekimlerin greve gitmelere konusunu tüm yurttaşlarımızın düşünmesi gereken bir konu bence. Kendi haklarını korumanın yanında, her an sağlığını kaybetme konusunda aday olan bizlerinde sorunu.

Aile hekimlerinin ödeneklerinin azaltılması, yazacak oldukları ilaçların kısıtlanması, hekimlere uygulanan şiddet, performansa bağlı ödeme yapılması gibi problemlerini anlatabilmek için grevdeler.

Sağlıkta dönüşüm programı adı altında sağlık sektörünün daha iyiye değil de daha kötüye gittiğini düşünenlerdenim. İster katılırsınız ister katılmazsanız sizlerin kendi hür idaresinde.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversite Hastanesi ve Menteşe Devlet Hastanesi olmak üzere il merkezinde 2 hastanemiz var. İktidarın sağlıkta devrim yaptık demesine rağmen MSKÜ hastanesinden MR, ultrason ve diğer görüntülemeler için 4-5 hatta 6 aya varan randevular verilmektedir. Her türlü görüntülemenin yanında bazı tetkik ve tahliller içinde uzun süreli randevular verildiğine de şahit olmaktayız. Bunun yanında bazı hekim randevuları geç tarihli olsa da alınamamaktadır. Menteşe Devlet Hastanesi de tekrar 2020 yılında açılarak yurttaşlarımıza hizmet vermektedir.

Tüm hastanelerdeki yoğunluğun önüne geçilmesi için ilk derece sağlık kuruluşlarının daha işlevsel, daha profesyonel ve daha fonksiyonel olmasından tarafım.

Aile hekimliğini ilk duyduğumda hekim başına düşecek hasta sayısının daha az olacağını tahmin etmem sebebiyle daha iyi hizmet alacağımızı düşünmüştüm ama maalesef öyle olmadığını gördüm. Yeni yayınlanan yönetmelik ile daha da kötüye gideceğini tahmin etmekteyim.

Yurttaşlarımızın sağlık sorunlarının nasıl çözüleceği konusunu “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” diyen Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ü savunanlarla veya giderlerse gitsinler diyen zihniyeti savunanlar arasında tercih etmeleri gerektiğini söylemek isterim.  

            Kalın sağlıcakla….

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER