Şu sıra gözlenen bir durum var ki, süreklilik arz etmesi halinde ne gibi sonuçlar doğuracağını kestirmek, o denli zor değil.
Dolayısıyla bu durumda herkesin tek bir arzusu vardı.
Hayatın temel iksirleri arasında yer alan SU adına, beklentilerin karşılık bulması.
Tüm canlıların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için yeterli miktarda suyun olması…
Değilse, bir takım sıkıntıların gözleneceği kaçınılmazdır.
Bu nedenle ASIL TEHLİKE şeklinde yaklaşım gösterilmektedir.
***
Kabul edelim ki bu yaklaşımda abartı yoktu.
İlişkin olarak Su bağlamında daha şimdiden bir takım olumsuzlukların gözlenmesi, her şeyi ortaya koyuyordu.
Üstelik devam etmesi halinde, vurguladığım gibi çok önemli sorunlarla yüz yüze gelineceği kaçınılmazdır.
Bu nedenle gelinen noktada tek bir beklenti vardı.
Biran önce yağışların olması…
Ancak yağmurların yeterli olması halinde sıkıntılar ortadan kalkacağı için vurguladığım gibi temel beklenti başkası değildi.
***
Kabul etmek gerekir ki gözlenen yağışsızlık sıradan, basitçe içerisinde geçiştirilecek bir durum değildi.
Dolayısıyla her şeyin başı Su vurgusu, abartılı bir yaklaşım olmadığına göre beklenen, süresi içerisinde yeterli yağışların olmasıdır.
O takdirde sıkıntılar ortadan kalkacağı gibi bir takım endişeler de giderilirdi.
Aksi bir durumda, özellikle yakın süreçte beklenen yağışlar olmazsa, susuzluk gibi hayati önem arzeden bir durumun ortaya çıkması kaçınılmazdır.
Bu tür bir olumsuzluğun ne tür sonuçlar doğuracağı bilinmez olmadığına göre, belirttiğim gibi tek beklenti vardı.
Biran önce yeterli yağışların olması…
Değilse, beraberinde tahminlerin üzerinde sıkıntıların gözleneceği aşikârdır.
***
Kuşkusuz yağışsızlık her yerleşim noktası gibi konuşlandığımız kent Muğla’yı da etkisi altında alırdı.
Nitekim almıştı.
Neresinden bakılsa 6 aya yaklaşın süreçte, halkımızın deyimiyle bir damla olsun yağmur düşmemişti.
Bu yüzden gözlendiği kadarıyla, özellikle taban suyunda tahminlerin üzerinde düşüş vardı.
Taban suyu noktasında en önemli göstergelerin başında kuyulardaki su seviyesi geldiği için ne durumda? diye bakıldığında, susuzluğun hani düzeyde olduğu açıkça görülüyordu.
Muğla’ya bağlı belde ve köy statüsündeki yerleşim birimleri yanında Karabağlar Yaylasında da durum farklı değildi.
Belde statüsündeki yerleşim birimlerinin Belediye Başkanları, köylerden sorumlu Muhtarların neredeyse tamamı, aynı yaklaşım içerisindeydi.
Her bir yetkilinin açıklaması, ne zamandır bir damla olsun yağmurların olmadığı.
Dolayısıyla bir takım şikâyetleri vardı.
***
Gözlenen gelişmeler noktasında önemli bir ayrıntı vardı.
Yağışsızlık şimdi olduğu gibi devam ederse, tahminlerin üzerinde sıkıntılarla karşılaşılması kaçınılmazdır.
Bu nedenle kısa sürede yağmurların yağmasından başkaca beklenti yoktu.
Üstelik bu yaklaşım abartı değildi.
Olamazdı da…
Her birimiz bu durumu yakından gözlemlediğine göre yakın süreçte beklenen, yeterli yağışların olması.
Değilse, hiçte istenmeyen bir durum ortaya çıkardı.
Böyle bir durumla karşılaşmamak için kısa sürede yağmurların yağması, temel beklentiydi.
Böylelikle gözlenen bir takım olumsuzluklar, ortadan kalkardı.
***
Her şeye karşın Muğla’da durum neydi?
Dolayısıyla bunun cevabını Gazeteniz YENİGÜN manşetten vermişti.
Her ne kadar iç açıcı bir haber olmasa da;
MUĞLA’DA SU KRİZİ KAPIDA başlığına taşıyan açıklama, her şeyi ortaya koyuyordu.
İlişkin olarak Muğla’da Baraj Seviyeleri, son yılların en düşük seviyelerinde seyrederken GEYİK BARAJINDA yüzde 16, MUMCULAR BAJINDA YÜZDE 10 seviyesinde suyun kaldığı gözleniyordu.
Kuşkusuz bu durum, barajlardaki su seviyesinin kritik bir noktada olduğu göstergesiydi.
Özellikle geçtiğimiz yıllarda, bilhassa Eylül ayında gözlenen yağışlar bu sene görülmeyince, halkımızın yaklaşımıyla şimdilik olanlar olmuştu.
Üstelik yapılan açıklamalar da, önümüzdeki kısa süre içerisinde beklenen düzeyde yağışların olmayacağı yönündeydi.
Buna yeraltı su kaynaklarının azalması, özellikle bilinçsiz su tüketiminin artması eklenince bugünkü tablo ortaya çıktı ki, yazımın başlığını oluşturduğu şekliyle ASLI TEHLİKE gözlenen bu tür bilinçsiz yaklaşımlardı.
YORUMLAR