Apo hiçtir, hiç kalacak!

Merhaba Sevgili Okurlar,

2025 yılının ve daha sonraki yılların Milli birlik, beraberlik ve güven içinde geçirmemiz dileğiyle tüm yurttaşlarımızın yeni yılını kutluyorum.

Bebek katili Apo’ya hamilik yapmanın yanında “Süleyman Şah Türbesi, Hatay ve terör örgütü PKK kamplarının Suriye topraklarında olması konularında Hafız Esed liderliğindeki Şam yönetiminin söylemleri Türkiye ve Suriye arasındaki krizi arttırmıştır.

16 Eylül 1998 tarihinde dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Atilla ATEŞ Hatay Reyhanlı hudut bölük komutanlığı ziyaretinde söylediği “Bazı komşularımız bizim iyi niyetimizi, gösterdiğimiz yakınlığı yanlış değerlendirmişlerdir. Apo denilen eşkıyayı kendi ülkelerinde barındırıp, onu destekleyerek, Türkiye’yi terör belasına bulaştırmışlardır. Türk milleti artık bu konuda göstereceği iyi niyetin sonuna gelmiştir. Sabrımız tükenmek üzeredir. Sabrımızı taşırmasınlar.” Sözleri çok hızlı gelişecek bir süre başlatmıştır.

O tarihte Cumhurbaşkanı olan rahmetli Süleyman DEMİREL’ de meclis kürsüsünden “Tüm uyarılarımıza ve barışçı açılımlarımıza rağmen hasmane tutumundan vazgeçmeyen Suriye’ye karşı mukabelede bulunma hakkımızı saklı tuttuğumuzu ve sabrımızın taşmak üzere olduğunu bir kere daha dünyaya ilan ediyorum.” Diye seslenmiş ve Hafız Esed bebek katili Apo’yu sınır dışı etme kararı almıştır. Tabi bu arada Türk Silahlı Kuvvetlerinin sınıra yığınak yaptığını da hatırlatmak isterim.

Bebek katilinin kaçış hikayesi bu şekilde başlamış. Önce Yunanistan’a, sonra Rusya’ya, oradan İtalya’ ya oradan tekrar Rusya’ya tekrar Yunanistan’a hiçbir ülkenin kabul etmemesi sonucunda 2 Şubat’ta Atina’dan Kenya’ya hareket etti. Kenya’dan Hollanda’ya iltica etmek için hareket edeceği sırada Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yaptığı operasyonla ele geçirildi ve bağımsız yargıya teslim edildi.

Türkiye’yi 15 yıl boyunca kan gölüne çeviren asker, polis, bebek, yaşlı, öğretmen, mühendis, Türk, Kürt demeden binlerce yurttaşımızın kanına giren bu caninin yakalanması tüm Türkiye’de sevinç gösterileri ve yürüyüşler ile kutlanmıştır.

Bebek katilinin yakalandığı sırada rahmetli Bülent ECEVİT’in başında olduğu 56. azınlık hükümeti bulunuyordu ve 18 Nisan’da yapılacak seçimlere 2 ay gibi bir süre vardı.

Hiç unutmuyorum seçimlere 1 gün kala tüm billboardlara Ülkü Ocakları tarafından bebek katiline atfen kırılan kalem ve ip posteri yapıştırılmıştı.

MHP ikinci parti olarak sandıktan çıkmış, kurulan koalisyon hükümetinde yer almıştır.

Bebek katilinin yargılama süreci bitmiş ve yargılama sonunda idam cezası verilmiştir. 57. Hükümette bebek katiline verilen idam cezasının uygulanmaya konulması koalisyonu sıkıntıya sokmuş ve saatlerce yapılan görüşme neticesinde hala tartışılan mutabakat metni ortaya çıkmıştır.

Sonrasında idam cezası yasalarımızdan çıkarılmıştır. Genel seçim mitinglerinin birinde sayın Bahçeli, ben asamadım al bu ipi sen as mantığıyla ip dahi atmıştır.

Ülkü Ocakları yapmış oldukları organizasyonlarda “Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez”, “Türk Kürt kardeştir, Apo hiçi (PKK) kalleştir”, “Apo’nun hiçleri, yıldıramaz bizleri”, “Türkiye Türk’tür Türk kalacak, Apo hiçtir, hiç kalacak” diye sloganlar attılar, “bu hesaptır sorulacak apo denen köpekten” diye türküler bile yapıldı. Kendimde katıldığım organizasyonlarda aynı sloganları attım, türkülere de eşlik ettim.

Devlet Bahçeli’nin bebek katiline gelsin mecliste konuşsun demesinden sonra süreç hızlanmış ve 28 Aralık tarihinde Dem partili vekiller aracılığıyla Bahçeli’ye bebek katili tarafından teşekkür iletilmiştir. Bebek katilinin teşekkürü ne tesadüf ki aynı gün canice öldürülen Narin bebeğin haberleri tüm kanallarda manşetten haber verilerek Bahçeli’ye teşekkür gündemde hiç yer bulamadı.

Ülkü Ocakları Genel Merkezi tarafından yasaklandığı söylenen  “Apo hiçtir, hiç kalacak” sloganını yıllarca atan ve kendini Ülkücü, Milliyetçi olarak görenler nasıl tepki verecek çok merak ediyorum.

Başbuğ Alparslan Türkeş’in dediği gibi ülkücülük MHP’ demi olacak yoksa başka bir partiye mi? Gidecekler.                

            “Beceriksizlikle ihanet arasında kıldan ince bir çizgi vardır, beceremediği halde makam-mevki işgal etmek en büyük ihanettir” diyen Alparslan TÜRKEŞ ve “kendiniz için değil, bağlı bulunduğunuz ulus için elbirliği ile çalışınız” diyen Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü rahmet ve minnetle anıyorum.  

Sağlıcakla kalın….