Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam
İsmail Atasever

ANLAMLI ŞAMPİYONLUK

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en çok rağbet edilen spor dallarından birinin, futbol olduğuna kuşku yok.

Değil mi ki yapılan istatistikler bunu teyit ediyor.

Çok sayıda ülkede futbol ön planda bir spor dalı olarak dikkatleri üzerinde topluyor.

Afaki bir yaklaşım olduğu söylenemezdi.

Aslında ülkemiz içinde durum farklı değildi.

Özellikle spor branşları arasında yer alan futbol, öncelik alan kolektif bir faaliyet olarak yer etmektedir.

Hal böyle olunca dense ki, dünyanın her yerinde 7 den 77’ye her kim olursa olsun futbolla yatıp kalkıyor.

Gelişmeler ayan beyan ortada olduğu için afaki bir yaklaşım olarak görülemezdi.

                                                              ***

Belirttiğim gibi ülkemiz insanı içinde spor branşları arasında futbolun yeri, gerçekten başkaydı.

Bugün ülke genelinde yer eden tüm kent merkezleri yanında ilçe düzeyindeki yerleşim birimlerinin her birinde, futbola yönelik tesisler yer almakta ise…

Ki aynısıyla vakiydi.

İnsanımızın futbolla ne denli içli dışlı olduğu, kısaca benimsediğini yadsımak mümkün değildir.

Kaldı ki futbola olan ilgi, ilişkin olarak kendi çapında tesisleşmeler, sadece kent merkezlerine has değildi.

Belediye statüsünde ve köy düzeyindeki birçok yerleşim birimlerinde de kendine özgü benzer türde sahalar yer almaktadır.

Buda gösteriyor ki özellikle futbol, öncelikli sportif faaliyeti olarak dikkatleri üzerinde toplamaktadır.

                                                               ***

Futbol, öncelikli spor faaliyeti olarak yer edince, ister istemez kulüpler ön plana çıkmıştı.

Üstelik bu durum sadece zamanımıza özgü değildi.

Bir asırlık süre içerisinde de aynı yaklaşımlar sergilenmiş ve devam etmektedir.

Bunun en belirgin göstergesi, ülkemizde üç büyükler olarak yer eden Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş olmak üzere I.II. ve III. Futbol liginde faaliyetlerini sürdüren çok sayıda takımların yer almasıdır.

Yanı sıra, ülkemizin her kesiminde amatörce mücadele eden birçok takımlar.

Bu tablo gösteriyor ki ülkemizde futbol, en önemli sportif faaliyetler arasında yer almaktadır.

Kabul edelim ki bu yaklaşımda abartı yoktu.

Bugün küçücük yaştaki çocuklarımız dahi aynı takımların taraftarı olduklarını gösteren bir takım yaklaşımlar içerisindelerse, başkaca ne söylenirdi.

                                                                ***

Elbette futbol adına mücadele eden takımların tek bir hedefi vardır.

Başarılı olmak.

Özellikle, başarının sembolü olarak kabul edilen mutlu sona ulaşmak…

Yani ŞAMPİYON OLMAK…

Bu nedenle her takım, kurulduğu yıldan bu yana başarının sembolü olarak görülen şampiyonluk için var gücüyle mücadele etmişlerdir.

Halen de aynı azim ve inanç içerisinde var gücüyle çalışmaktadırlar.

Dolayısıyla ne zaman hedefe varıldı.

Başarının sembolü olarak kabul edilen şampiyonluk elde edildi.

Artık onlardan mutlu kimse yoktur.

Yönetim kademesi başta olmak üzere, futbol adına maddi manevi emek sarfeden herkes coşku ve sevinç içerisindedir.

Sonra nasıl olunmaz!

Bir sezon boyunca her alanda verilen emeğin karşılığı alınmış.

Böylelikle beklentiler karşılık bulmuştur.

                                                                 ***

Gözlenen gelişmeler bağlamında göz ardı edilemeyen bir önemli ayrıntı daha vardı.

Belirgin başarı sonrasında sergilenen coşkulu yaklaşımlar, verilen amansız mücadele ve emeğin karşılığıdır.

Değil mi ki koca bir sezon boyunca karda kışta, yağmurda çamurda olağanüstü mücadele verilmişti.

Şimdi semeresinin alınması üzerine sergilenen sevinçler, yadırganamaz tezahürlerdir.

Kaldı ki bu tür heyecan dalgası, sadece ülkemizdeki takımlardan birinin mutlu sona ulaşması üzerine değildi.

Dünyanın her yerinde bir takımın taraftarları, mutlak başarı sonrasında heyecanlarını dışa vurmaktadırlar.

Şimdi de ülkemizde bu tür bir başarıyı sağlayarak şampiyon olan GALATASARAY camiasının benzer coşku içerisinde olması olağandı.

Aşırıya kaçmamak üzere şampiyonluğu kutlamaları, kesinlikle yadırganamazdı.

Üstelik bu tür heyecanlar futbolun doğasında yer alan figürlerdir.

Dolayısıyla taraftarların sevinç ve mutluluklarını aşırıya kaçmamak şartıyla kutlamaları, olağan bir sevinç yumağıdır.

Kaldı ki sarı-kırmızılı takımın kazandığı şampiyonluğun, apayrı bir anlamı daha vardı.

Cumhuriyetimizin ve de Galatasaray’ın kuruluşunun 100.yılıydı.

Bu yüzden verilen mücadele sonrasında elde edilen başarı, ANLAMLI ŞAMPİYONLUK bağlamında çok önemli bir göstergeydi.

Bu nedenle başta yönetim kademesi ve futbolcular olmak üzere, her koşulda emeği geçen ve takımı destekleyen, genel ve yereldeki sarı-kırmızılı taraftarları gönülden kutluyorum.

..

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER