Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam
Ünal Yiğit

Yurtta sulh, cihanda sulh

Merhaba Sevgili Okurlar,

Güzel Ülkemde ve dünyada gündem o kadar hızlı değişiyor ki; geçici sığınmacı ve kaçaklar konusunu 2-3 yazı olacak şekilde planlamıştım. Fakat son gelişmelerden sonra nasıl yazacağım neyi yazacağım o kadar çok konu var ki. İnsan hangi birini yazacağını şaşırıyor. Geçen hafta içinde Suriye’ deki savaş tekrar başlamış cumartesi gecesi Şam’ ın düşmesi ile yeni bir boyuta geçmiş ve İsrail tekrar Suriye topraklarında operasyonlara başlamıştır. Türkiye’ de bulunan Suriyeliler de Şam’ ın düşmesiyle sevinç gösterileri yapmışlardır.

Geçici sığınmacı statüsünde olanların Suriye’ deki savaş bitince ülkelerine dönmeleri gerekiyor, ben demiyorum yapılan protokol diyor. Savaş bitince ülkelerine dönmesini dört gözle bekliyoruz.

Suriye’ de değişik grupların savaşın içinde olduğu düşünülür ise federasyon, konfederasyon, özerk bölge adı altında 3-4 parçalı bir Suriye Devleti kurulacak gibi görünüyor. Aynı Irak’ ta yaptıkları gibi. Hatırlarsanız 1991 Körfez Savaşından sonra 32. paralelin güneyi ve 36. Paralelin kuzeyi karadan ve havadan faaliyetlere yasak bölge ilan edilerek Irak kâğıt üzerinde üçe bölünerek toprak bütünlüğü bitirilmeye başlanmıştır. Daha sonra yaşanan gelişmelerle Amerika değişik tarihlerde operasyonlar yapmış, Irak’ a özgürlük götüreceğim diye Irak’ ı işgal etmiş, Saddam’ ı öldürmüş ve Irak Devleti bugün hala tek parça gibi görünse de bölgesel yönetimlerle parçalanmış olarak pasif yöneticiler ile yönetilmektedir.

Emperyalizmin böl parçala yönet taktiği Suriye’ de geçerli olacak mı? Tarih tekerrürden ibaret mi? Ömrümüz yeter mi? Hep birlikte göreceğiz.          

Dönmezler ise ne olur konusunu tarihteki örnekleri ile görmek lazım.

Tarihte ilk yazıyı bulan ve dünyanın en eski medeniyetlerinden biri olan ve günümüzden 7-8 bin yıl önce kurulan Sümer Uygarlığı olarak tarih sahnesinde yerini almıştır.

Yazıyı bulmanın yanında dil, tıp, astronomi, matematik alanlarında öne çıkmışlardır.

Sümerolog-tarihçi bilim insanı Muazzez İlmiye ÇIĞ;

Sümerler kurdukları uygarlıkta rahat ve rehavet içinde yaşarken, Yıkılışından 100-150 yıl kadar önce yani günümüzden 4500 yıl önce Arabistan içlerinden Akad diye adlandırdıkları kavmin insanları Sümer kentlerinde çalışmak için akın akın gelmeye başlıyorlar. Bir kısım Sümerler bunlara karşı çıksa da diğerleri ucuz ve kolay işçilik ve köle gözüyle baktıklarından göz yumuyorlar. 150 yıl içinde işler değişiyor, Akatlar kentleri yakıp yıkıyor, Sümerleri öldürüyor ve sonra iktidarı ele geçiriyorlar. Sümerlerin son günlerinde bir bilge kil tablete şöyle yazıyor.

“FARK EDEMEDİK GEÇ KALDIK. AMAN TANRIM BU VAHŞİLER HEPİMİZİ YOK EDECEK. TANRIM BİZİ AFFET. BİZDEN SONRA GELENLER BUNLARI OKURSA BELKİ DERS ALIR.” “GEÇMİŞİNİ BİLMEYENİ GELECEK; TOPA TUTAR!”

Ve Sümer devleti yıkılır Akadlar Sümer uygarlığının üstüne oturur. Diye anlatmaktadır.

Kaynaklara göre Sümer uygarlığını yıkanlar, Arabistan’dan veya kuzeybatıdan gelen halklar olarak bilinmekte haritaya baktığımızda kuzeybatıda bugün ki Suriye ve Arapların çoğunlukla yaşadığı topraklar bulunmaktadır. Günümüzde o bölgede hala Araplar ve değişik etnik gruplar yaşamaktadır. Suriye’ de yaşanan savaş sebebiyle ülkemizde bulunan milyonlarca Suriyeli kendi ülkelerine gönderilmez ise Sümerlerin başına gelenler bizim de başımıza gelir mi? Diye tüm yurttaşlarımızın düşünmesi lazım.

Tüm insanlığın barış ve güven içinde yaşamasının en iyi yolu Türkiye Devleti Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün dediği gibi “YURTTA SULH, CİHANDA SULH”.

Sağlıcakla kalın….

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER