Saadet Partisi Genel Merkezi 81 ilde aynı saatte “Toprağa Sahip Çık Çiftçiye Destek Ol” mitingi düzenledi. Muğla İl Başkanı Cebrail Tümenci: “Bu iktidar, yaptığı tüm uygulamalarla; üreticiyi çiftçiyi yok saymış,onları kendi toprağında adeta köle yapmıştır” dedi.
Saadet Partisi 81 ilde aynı saatte çiftçiye destek olmak için miting düzenledi. Saadet Partisi Muğla İl Başkanı Cebrail Tümenci, Menteşe Sınırsızlık Meydanında basın konuşmasını gerçekleştirdi.
“ 2024 yılı Türkiye tarımı için felaket bir yıl”
Cebrail Tümenci, 2024 yılının Türkiye tarımı için felaket yıl olarak tarihe geçtiğini ve yanlış tarım politikaları, yüksek maliyetler ve ürünlerin değersizleştirilmesi, ülke genelindeki çiftçileri krize sürüklendiğini belirtti.
Tümenci, “Üretici, yüksek maliyetler ve düşük alım fiyatları arasında sıkışmış, emeği hiçe sayılmıştır. Bu hükümet, tarım politikalarıyla yalnızca çiftçiyi değil, Türkiye’nin gıda güvenliğini de tehlikeye atmış ve tarımsal üretimi çöküşe sürüklemiştir. Bugün çiftçimizin bankalara ve kredi kuruluşlarına olan borcu 1 trilyon TL’ye ulaşmıştır. Biz, faiz batağına saplanmış ve traktörleri haczedilmiş çiftçileri izliyoruz bu memlekette. Mazot, gübre ve tarım ilaçlarındaki fahiş fiyat artışları üreticiyi boğmuş, girdi maliyetlerini karşılayamayan çiftçi toprağından vazgeçme noktasına gelmiştir. Türkiye’nin bereketli topraklarında alın teri döken çiftçi, göz göre göre iflasa sürüklenmiştir. Gece gündüz çalışıp maliyetin altında ürün satan çiftçiler, bu hükümetin tarım politikalarının kurbanı olmuştur” dedi.
“Çiftçi perişan tüketici de perişan”
Tümenci, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bugün tarladan bedavaya alınan bir ürün, işçilik, nakliye ve ambalaj gibi temel maliyetlerle hiç bir aracı olmadan iç piyasada daha soframıza gelmeden en az 10 TL’ye yükselmektedir.
Tarladan çıkan ürün, maliyetlerle birlikte uçuk rakamlara ulaşırken, halk mutfak masraflarını karşılayamaz duruma gelmiştir. Bu millet ne yiyecek! Çocuğuna ne yedirecek!
Hükümet bir yandan da, yüksek enflasyonla mücadele bahanesiyle, elini uzatabildiği sektörlere baskı yapıyor. “Süt” de bundan payını aldı. Ulusal Süt Konseyi aracılığıyla çiğ süt tavsiye fiyatlarını dayatan hükümet, süt üreticisini ineklerini kestirip sektörden çıkmaya zorluyor.
Bu sayede ilk aşamada kırmızı et arzını artırarak fiyatları frenlemiş, ancak uzun vadede süt ve et üretiminde büyük bir krizin kapısını açmıştır. Hayvan sayısındaki azalmanın doğal sonucu olan fiyat artışları, sektöre yeni üreticiler kazandırmak yerine hükümetin ithalat kozunu oynamasıyla sonuçlanmıştır” ifadelerine yer verdi.
Saadet Partisi, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın çiftçilere yönelik desteklerinin yıllardır sadece sözde kaldığını belirten parti yetkilileri, üreticinin mağduriyetinin derinleştiğini vurguladı. SAADET Partisi, “Çiftçimizin alın teri gasp ediliyor. Artık bu zulme dur demek gerekiyor!” diyerek hükümetin tarım politikalarını eleştirdi.
Tümenci, şöyle devam etti:
“‘Paramız var ki ithal ediyoruz’ diyen hükümet, yerli üreticiye destek vermek yerine yabancı çiftçiye dolar aktarmayı tercih etmiş, yerli üreticiyi yok sayarak tarım ve hayvancılığa bir darbe daha vurmuştur. Kimse kusura bakmasın! Biz bu Tarım Bakanlığını Fransa’dan yaptığı devasa ithalat ve aldığı şövalye madalyasından tanırız. Fransa’dan madalya değil, çiftçiden hayır duası almalıydınız. Ama çiftçiden sadece beddua aldınız. Bizler, Tarım Bakanlığının salonlarında, süslü ve ışıklı programlarda açıklanan tüm destek paketlerinin birer şov olduğunun farkındayız” dedi.
Saadet Partisinin önerdiği çözüm paketini ise şu şekilde sıralandı:
Saadet Partisinin açıklamalarında, Türkiye’nin tarım sektöründeki krizinin yalnızca çiftçiyi değil, tüm halkı etkilediğine dikkat çekildi. “Bu uygulamalar sadece çiftçi değil, bir milleti gıda krizine sürüklemiştir!” denilerek, mevcut politikaların ülke genelinde büyük bir açlık ve sefalete yol açtığı ifade edildi.
“”Çiftçimizin yanındayız”
Saadet Partisi, Türkiye’nin çiftçisinin tarihin hiçbir döneminde bu kadar yalnız ve sahipsiz bırakılmadığını belirterek, “Bu milletin çiftçisi, toprağıyla yeniden barışacak, kendi ürettiğini kendi halkına sunacak” dedi.