Meslek hayatının 22 yılını Antalya Orman Bölge Müdürlüğünde şeflik, Orman Böle Müdürlüğü, 2007-2011 yıllarında Muğla ve 2011-2015 yıllarında İzmir Orman Bölge Müdürlüğü yaptıktan sonra 26 ve 27’nci dönem Antalya Ak Parti Milletvekilliği yapan Orman Mühendisi İbrahim Aydın, uzman gözü ile orman yangınlarını değerlendirdi.
Şu anda Türkiye’nin orman yangınlarına karşı verdiği mücadeleyi önümüzdeki 3 yıl içinde de sürdürmesi gerektiğini belirten Aydın, eğer bu mücadele aksar ise gelecekteki üç yıl içinde Akdeniz ve Ege’de yeşil yaprak kalmayacağını söyledi. Aydın, hava şartlarının her geçen yıl iklim değişikliği nedeniyle dünyanın aleyhine çalıştığını belirterek, bir derecelik sıcaklık artışının, 3-5 derecelik nem düşüklüğünün ne kadar ileri teknolojiye sahip olunursa olunsun, yangınların önüne geçemeyeceğini belirtti.
“Orman teşkilatı teknolojiyi kullanıyor”
Orman teşkilatının son yıllarda teknolojinin tüm imkanlarından faydalandığını belirten İbrahim aydın, “Son yıllarda orman yangınları özellikle 2021 yılında da memleketim Manavgat’ta da büyük orman yangınları oldu. Cumhuriyet tarihinin en büyük yangınları oldu. Benim hep korktuğum şu. Küresel ısınma ve kuraklık diyoruz. Önümüzdeki yıllar daha da zorlaşacak bu gidişle. Orman teşkilatına eski yıllara göre baktığımızda, son yılda teknolojinin her türlüsü kullanılıyor. İHA’sından tutun, gözlemek için gece bile görebiliyoruz. Hava araçları desen bizim Bölge Müdürlüğümüz zamanında tüm Türkiye’de olan hava aracı şu anda Muğla’mızda var. Yani tüm teknolojiden faydalanıyoruz. Yani orman yangınları ile ilgili kullanmadığımız, almadığımız başka bir teknoloji var mı diye bakıyorum, yok”
“2021 sonrası iklim tamamen değişti”
Orman yangınlarını tetikleyen üç faktörün bulunduğunu açıklayan Aydın, “Orman yangınlarını etkileyen üç faktör var. Bir, arazinin yapısı, Bizim bu Akdeniz ve Ege Bölgesinde arazilerin dağlık bölgeleri, yamacı var. Bunları biz düzeltemeyiz. Bu olacak. Hava halleri ve küresel ısınmadan dolayı nem 20’nin altına düştüğü anda sıcaklık 40 dereceyi geçince, bir de 50 şiddetinde vurgulu bir rüzgar çıkarsa o zaman yangını tutmak çok zordur. Eskiden 2-3 gün sürerdi hava değişirdi. Ama 2021 yılı ve daha sonraki yıllarda bir hafta devam ediyor. 10 gün devam ediyor. Çanakkale’den başlayıp Hatay’a kadar. 12 milyon hektar, yani birinci derecede yangına hassas olan yerde yangınlar olabiliyor. Aynı bölge müdürlüğü içinde üç ayrı noktada olabiliyor”
“Alevlere etten duvar ördüler”
Aydın Bozdoğan’dan Muğla Kavaklıdere ilçesine sıçrayan yangını gece bizzat yerinde göründüğünü belirten İbrahim Aydın, tüm kamu ekiplerinin yangına karşı adeta etten duvar ördüğünü belirterek, “Kavaklıdere tarafında yangınla mücadele ediliyor Muğla tarafında. Bozdoğan’da Cuma günü çıkan yangın hızlı bir şekilde Kavaklıdere sınırlarına yanaştı. Burada ben gittim yerinde de gördüm sahadaki arkadaşları gece yerinde de gördüm. Resmen alevlerin önüne etten duvar ördüler gece yarısı o riskli arazide. Bugün de Genel Müdürüm ile gittim havadan gördüm ve kontrol altına alınmış ama nasıl çalışmış arkadaşlar. Resmen etten bir duvar örmüşler orada. Kendilerini riske atmışlar. O yüzden Avrupa’da ya da Amerika’da yangın olan bölgelerde onların bir parolası var. Maksimum security (güvenlik) minimum risk. Bizim bu hava hallerinde bu arazi yapısında bu yanıcı madde ile oraya bir tane yangıncı tutamazsın, hele gece hiç girmezler” dedi.
“Atom bombası atılmış gibi enerji çıkardı”
Pazar günü eş zamanlı Muğla’nın Ula ve Yatağan ilçelerinde çıkan orman yangınlarının başlangıcının atom bombası atılmış gibi enerji çıkardığını belirten İbrahim Aydın, “Tam böyle orman denizi dediğimiz Ula bölgesinde Gölet’in üst kısmında bir yangın çıktı ki, atom bombası atılmış gibi enerji çıkardı. Bu yangının 80 hektar değil, 8 bin hektar, 80 bin hektar olabilecek bir yangın. Bu yangının bir tarafı Köyceğiz, bir tarafı Marmaris’e doğru, Çetibeli ve askeri deniz üssüne de gidebilirdi. Yangın ile hiçbir ilgisi olmayan kişiler oturdukları yerden yazıyor, Helikopter, uçak azdı da, müdahale tam yapılamadı, şudur budur ahkam kesiyorlar ama burada gelip bunu yerinde görmeleri gerekiyor” dedi.
“Verilen mücadele aksarsa3 yıl içinde yeşil yaprak kalmaz”
Başta Orman Genel Müdürlüğü olmak üzere tüm kamu kurumlarınca şu anda orman yangınları ve iklim değişikliği ile ilgili verilen mücadelenin sekteye uğramasının sonuçlarının acı olacağını açıklayan Aydın, “Önümüzdeki yıllarda bu risk artmaya devam edecek. Bizim buna hazırlıklı olmamız gerekiyor. Eğer biz bu anlattığım mücadeleyi vermemiş olursak önümüzdeki üç yıl içeresinde, fazla bir şey söylemek istemiyorum, biz uzman olarak konuşuyorum bunu, üç yıl içinde bu mücadeleyi yapmayalım biz bu Akdeniz sahilinde, yangına birinci derece hassa olan bölgede bir tane yeşil yaprak ve ağaç kalmaz, vatandaşın tarlası da kalmaz. Turizm tesisleri imiş vatandaşın evi imiş bunların hepsi zarar görür. Biz bu gerçekleri kabul edeceğiz. Biz arazinin yapısını değiştiremeyiz yangını etkileyen faktörlerden. Hava halleri git gide aleyhimize gidecek. Ancak oynayabileceğimiz şey yanıcı madde. Nedir? Bu ormanın yapısını kurarken, yangınlara dayanıklı ormanlar kurmalıyız. Ona göre yangın orman emniyet şeritleri yapacağız. Hatta ormana yakın yapılan evlerin yapı malzemesini bile ona göre yapacağız. Bunlara bizim hazırlıklı olmamız gerekiyor”
“Hava şartları her yıl aleyhimize çalışıyor”
“Yağmur yağmadı bu sene, toprak öyle kuru ki, yangın çıktığında ne kadar su atarsak atalım, toprağı soğutamıyoruz. Yangın ile ilgili meslek hayatımın tamamını yangınlarla ilgili alanlarda çalıştım. Bizdeki şu anki özverili çalışma, hem de teknolojik olarak hiçbir eksiğimiz yok, fazlamız var. Ama ne kadar fazlalığınız olursa olsun, normal şartlarda biz her yangını söndürürüz. Ama hava şartları bu halde olursa ve git gide de kötüye gidiyor, yani hava halleri aleyhimize çalışıyor küresel ısınmadan dolayı. Bir derece sıcaklığın artması bile nemin üç beş puan düşük olması bile yanmak yeterli sebeptir. Ne kadar güçlü teknolojin olursa olsun”
“En iyi yangın söndürme şekli yangının çıkmaması”
Türkiye’nin diğer ülkeler ile arasındaki orman yangınları ile mücadele çalışmalarını değerlendiren Aydın, “Biz bu konuda çok iyiyiz. Antalya’da Yangın Eğitim Merkezimiz var. Orada da diğer ülkelerden gelenleri eğitiyoruz. Geliyorlar, bakıyorlar. Bizi hep tebrik ediyorlar ve takdir ediyorlar gidiyorlar. Bizim bazı orman yangınları ile ilgili yazılımlarımızı Amerika’dan, Kaliforniya’dan istediler. Türk mühendislerin yaptığı yazılımlar bunlar. Güzel çalışmalarımız var ama her şey insanın elinde. En iyi yangın söndürme şekli yangının çıkmaması” dedi.
“Yeşil vatanın siyaseti olmaz”
Yeşil vatanın siyasete alet edilmesinin yanlış olduğunun altını çizen Aydın, “Türkiye’de yanlış yapılan şey, bu benim uzmanlık alanım olmasının yanında 2 dönem Antalya Milletvekilliği yaptım. Plan Bütçe Komisyonu üyeliği yaptım. Tıbbi Aromatik Bitki Komisyonu başkanlığı yaptım. Bunun siyasete alet edilmemesi gerekir. Mecliste de söyledim. ‘Bu orman yangınları bir mücadeledir. Yeşil vatanı korumadır. Bunu siyasete alet etmeyin. Bir eksik aramayın. Hep beraber olalım mücadele edelim’ diyorum ben. Ama öyle yapmıyorlar, illaki bir tarafından çekip biraz siyasi olacak ama ‘Bu adam gitmeyecek, Recep Tayyip Erdoğan. Büyük yangınlar olmadan, büyük sel felaketleri olmadan, büyük depremler olmadan” diyorlar. Oldu, hep birlikte ülke olarak açtık bunları. Yine Cumhurbaşkanımız, Allah başımızdan eksik etmesin burada. Bunu siyasete alet etmenin hiçbir anlamı yok”
“Yaptığımız işi anlatamıyoruz”
“Orman teşkilatımızın burada eksik yaptığı bir şey var. Yaptığımız işi anlatamamak. Reklamını yapmak değil. Biz yaptığımız işi anlatabilsek, kamuoyunda bunu bilen biliyor, içinde yaşayan köylüler çok iyi bilirler. Ama böyle masa başında, klavye başında yazanlar çizenler, konuşanlar ekranlarda onlar bilmediklerinden yalan yanlış konuşuyorlar. Biz anlatamıyoruz. Bunu anlatmamız gerekiyor. Belki önümüzdeki günlerde en büyük eksiğimiz bunu anlatıp, buna göre hazır olup, bunların üzerine gitmemiz lazım. Bu yeşil vatan hepimizin. Siyasi bir tarafı olmaz bunun. Tekrar ediyorum. Önümüzdeki yıllar daha da zor olacak, bu konuda iddia ediyorum yine. Şu an sürdürdüğümüz mücadeleyi yapmazsak, Akdeniz çanağında, Ege’de yeşil yaprak kalmaz, hepsi yanar, bunu herkes kafasına koysun” dedi.