DEĞERLER YÜKSEK OLSADA

Muğla olarak içinde bulunduğumuz süreçte karşı karşıya geldiğimiz bir gelişme var ki, etkisi bağlamında önem arz ediyor.

Özellikle değerler normalin üzerinde seyredince.

Bu yaklaşımda abartı yoktu.

Konuya ilişkin uzmanların açıklamalarına göre, yüzyılın en sıcak değerlerinin görüldüğü bir süreci yaşıyoruz.

Kısa süre içerisinde birkaç kez kaleme aldığım gibi içinde bulunduğumuz süreç, son yılların en sıcak değerlerini içeriyordu.

                                                                            ***

Aslında gözlenen gelişmelerle ilgili açıklamalar;

“Bu durum tam tamına yüzyıl öncesinde gözlenmişti” şeklinde olunca, söylenecek başkaca söz yoktu.

Farklı yaklaşımlar da sergilenemezdi.

Buna göre, dikkat çeken bir başka durum vardı.

İçinde bulunduğumuz süreçte, sıcaklık değerleri bağlamında Muğla, Türkiye’nin en sıcak yerleşim birimleri arasındaydı.

Sıcaklık değerlerine ilişkin rakamlar ortada olduğuna göre bu yaklaşımda abartı yoktu.

Bilindiği üzere önceki yıllarda bu zamanda, Diyarbakır olmak üzere Güneydoğu Anadolu Bölgesinde konuşlanan iller, en sıcak değerlerin gözlendiği yerleşim noktaları olarak yer ederlerdi.

Vurgulandığı gibi bu yaklaşımda abartı yoktu.

İklim koşulları ve aynı bölgenin üzerinde bulunduğu enlem derecesi bağlamında yüksek sıcaklık değerler içermesi, bu duruma cevap teşkil etmektedir.

                                                                         ***

Belirttiğim gibi aşırı sıcaklık değerlerinin gözlendiği noktalar sadece birkaç bölge ile sınırlı değildi.

Birebir gözlemlediğimiz üzere içinde bulunduğumuz süreçte çoğu noktada meydana gelen orman yangınları, ne yazık ki etkisini gösteriyordu.

Bunun üzerine konuşlandığımız kent Muğla, birkaç noktada yangınlara maruz kalan kent olarak dikkatleri üzerinde topluyordu.

Sonra nasıl toplamasın.

Ülkemizin en kesif ormanlarının yer aldığı bölgelerin başında yer alıyordu Muğla ve çevresi.

Bu nedenle her kim olursa olsun azami şekilde dikkat etmeliydi.

Özellikle ormanların daha kesif olduğu yerlerde ateş ve manga olmak üzere çeşitli maddeler, ya yakılmamalı ya da ilgili ve yetkililerin belirledikleri noktalardan istifa etmeliydiler.

Aslında şu sıra bunlarda yasaklanmıştı.

Özellikle sıcaklık değerlerini normalin üzerinde seyretmesi, yangınlara davetiye çıkarabilirdi.

Kaldı ki son günlerde bu tür eylemlerde yasaklanmıştı.

Her ne şekilde olursa olsun orman alanlarında ateş ve benzeri maddeler yakılmayacaktı.

                                                                     ***

Şimdi denebilir ki;

Bu denli sıkı tedbirlere karşın, bazı yerlerde orman yangınlarının gözlenmesinin sebebi nedir?

Bunda bir ihmal mi var?

Yoksa bir kasıt unsuru mu söz konusu!

Yıldırım, şimşek gibi doğa olayları mı etken?

Ve de dikkatsizlik mi yangınlara neden olmaktadır?

Aslında bugüne değin gözlenen orman yangınlarının sebebi bir noktaya bağlanamazdı.

Yıllarca birebir gözlemlediğimiz üzere yangınlara neden olan unsurlar, belirttiğim nedenlere dayanıyordu.

Bunun sonucu olarak onca hektardaki ormanlarımız bir şekilde yangınlara maruz kalmaktan kurtulamamışlardı.

Sonrasında da tabir, yerindeyse olanlar olmuştu.

Kısa bir süre öncesinde görülen uçsuz bucaksız ormanlık alanlar yerini, simsiyah bir tabloya bırakmıştı.

Daha da öte tahminlerin üzerinde bir maliyet ortaya çıkmıştı.

Bir taraftan yanan sahaların temizlenmesi, diğer taraftan aynı alanların yeniden ağaçlandırılması…

Böylelikle maddi manevi kayıplar bir yana küçümsenmeyecek zaman israfı vardı.

                                                                   ***

Her halde altını çizdiğim gelişmelere yönelik olarak hiç kimse aksini söyleyemez ve de karşı çıkamazdı.

Özellikle her kim olursa olsun, orman yangınlarına tanık olmuşlarsa!

Önceden bildiği alanların son halini görmüşlerse!

Dolayısıyla etkilenmediklerini söyleyemezler.

Kaldı ki yıllarca bölge insanı olarak yangınlara tanık olmuştuk.

En son her birimizi derinden etkilemesi yanında bir şekilde kahreden Milas Bölgesi yangını, Bodrum Güvercinlik ve Bodrum’da gözlenen yangın, her şeyi ortaya koyuyordu.

Sonuçta bir realite vardı.

SAHİP OLDUĞUMUZ VARLIKLARIN DEĞERİ HİÇBİR ŞEYLE ÖLÇÜLEMEDİĞİ İÇİN YÜKSEK OLSADA ne yazık ki içinde bulunduğumuz süreçte gözlenen yüksek sıcaklıklar, aynı değerlerimizi bir şekilde olumsuz etkiliyordu.