Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam
İsmail Atasever

ELBETTE BİR CEVAP VERİLECEKTİR

Yıllar var ki bir konunun üstesinden gelemiyoruz.

Oysa, sahip olunan en önemli varlıklar arasındaydı.

Özellikle kullanım alanı bağlamında…

Nereden baksanız yaşamın her evresinde ihtiyaç vardı.

Hem de yadsımanı mümkün olmadığı bir şekilde.

Hal böyle iken gelin görün ki idrak etmekten, dahası kıymet bilmekten öylesine uzağız ki, ulursa ancak bu kadar olurdu!

Bunun üzerine dense ki umduğumuz yerden geç geçiyoruz.

Yanı sıra kıymet bilmekten uzağız.

Hiç abartılı bir yaklaşım değildi.

Aksi olsaydı yıllara varan süreçte kabul edilemez eylemler gündeme gelmez.

Olayın idrakinde olanlar tarafından üzüntüyle karşılanmazdı.

                                                       ***

Kuşkusuz neden dem vurduğum konusunda, meselenin özüne vakıf olanlar vardır.

Kaldı ki bilinmez bir olay değildi.

Yılın, özellikle sıcaklık değerlerinin daha yüksek rakamlar içerdiği süreçte kendini gösterdiği için tahmin etmekte güçlük çekileceğini sanmıyorum.

O nedenle dile getirilen mevsimden ne denli mutlu olsak ta endişeler oluyordu.

Özellikle sahip olduğumuz en önemli varlıklar arasında yer alan ormanlarımız bağlamında.

Onların yangınlar olmak üzere birçok nedenden tahribata uğramaları yüzünden.

Daha kısa bir süre öncesine seyrine doyum olmayan varlıklarımızın yerine, kapkara bir tablonun yer etmesi üzerine nasıl endişe etmez ve üzülmezdik!

Bu nedenle,

“Yaz aylarının gelmesinden ne denli memnun olsak ta beraberinde endişelerimiz var” vurgusu, kesinlikle afaki bir yaklaşım değildi.

                                                      ***

Sonra endişe etmekte haksız değildik.

Belirttiğim gibi bakıldığında içimizi ferahlatan o uçsuz bucaksız ormanlarımız, kısa bir süre sonrasında tanınmaz hale gelmişti.

Bir şekilde tahrip edildiklerinden, ister istemez derin üzüntülere kapılıyorduk.

Sonra içine düştüğümüz bu halet-i, ruhiye bir zaman dilimiyle sınırlı kalmıyordu.

Yıllar itibariyle meydana gelen orman tahribatları üzerine aynı üzüntüleri yaşadık.

Hem de çoğu kez.

Üstelik biri bitmeden bir diğeri başlamıştı.

Bu yüzden her vesileyle dile getirilen;

“Sahip olduğumuz en önemli varlıklar arasında yer alan ormanlarımızı kendi elimizle yok etmeye çalışıyoruz” yaklaşımında, çokta aykırı bir taraf yoktu.

                                                             ***

Ülkemizin orman varlığı bağlamında önemli noktalarından birinin Muğla olması üzerine, yıllarca tek bir yaklaşım içerisinde olduk.

“Şartlar ne olursa olsun ormanlarımızı koruyup, kollamalıyız.”

Hal böyle olunca, cevap arayan bir takım yaklaşımlar sergileniyordu.

Gazeteniz YENİGÜN’ün manşetinde yer aldığı şekliyle, Muğla Menteşe İlçesi Denizova Mahallesinde bulunan orman arazisi üzerinde;

“Güneş Enerji Santralı için Ağaçlar cayır cayır kesildi” 

Sıradan ve basitçe geçiştirilecek bir olay olmadığı için yöre halkı tepkisini gösteriyor.

Bir araya gelenler;

“Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından Asırlık Palamut ve Meşe Ağaçları niye kurban ediliyor? 

Bu yaklaşım üzerine elbette yerel yönetim başkanlığınca bir açıklama yapılacaktır.                                                  

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER