Geçmişten günümüze yadsımanın mümkün olmadığı bir realite var ki, ne denli anlamlı ve yerinde yaklaşımlar olduğu konusunda en küçük tereddüt yoktur.
Kaldı ki olamaz da…
Özellikle;
“Asıl olan yardımlaşmadır” noktasında bakıldığında…
Dolayısıyla ne zaman bu tür bir yaklaşım içerisinde olundu.
Yanı sıra, dinimizin temel buyruklarından;
“Komşun ve yakınların muhtaç iken sen rahat olamazsın” meali kapsamında gereği yapıldı.
İnsanımıza yüklenen görevlerden biri yerine getirildi demektir.
Bu yüzden yaşamın seyri içerisinde bu tür yaklaşımların hem kul indinde, hem de yüce yaratan katında daha bir makbul olduğuna kuşku yoktur.
Özellikle içinde bulunduğumuz süreçte.
Birçok ilimizin, yüzyılın en büyük deprem felaketine uğradığı göz önüne alındığında…
***
Her dem vurguladığım gibi hayatın seyri içerisinde, ne zaman yardımlaşmayı esas kılan yakınlaşmalar sergilendi.
İnsan onurunu rencide etmeden dayanışmalar içerisinde olundu.
Özellikle eda etmekte olduğumuz Mübarek Ramazan günlerinde…
Gereği yerine getirildi demektir.
Hal böyle iken aksi söylenemezdi.
Söz konusu yardımlar ve de yakınlaşmalar, daha bir ihtiyaç sahipleri adınaydı.
Bu nedenle dense ki, insan onurunu rencide etmeden gerçekleştirilen yardımlar, her türlü takdirin üzerindedir.
Üstelik ölçüsü de yoktur.
Kaldı ki olamazda…
Evvel emirde;
“Asıl olan insandır.
İhtiyaç halinde onlara bir şekilde yardımcı olmaktır” noktasından hareket edilmiştir.
Dolayısıyla bu tür yaklaşımlar sergilendiği sürece gereği yerine getirilmiş,
Bir yerde üzerimize farz olan görev tamamlanmış demektir.
Kısaca, gelişmelerin seyri içerisinde gözlenen yardımlar ve yakınlaşmanın ölçüsü yoktur derken, aynı düşünceden hareket edilmiştir.
***
Kabul etmek gerekir ki, bu tür bir yaklaşımda abartı yoktu.
Sonra olamazda…
Yardıma muhtaç olanlar adına hareket edilmiş,
Gerçek ihtiyaç sahipleri için bir dayanışma ve yardımlaşma sergilenmiştir.
Sonra, bu eğilimde riya da yoktu.
Gözlendiği üzere, gerçek ihtiyaç sahiplerine bir nebze olsun yardımcı olabilmek yaklaşımı vardır.
Bir yerde, insanımızın özünde yer eden hasletlerin galebe çalması, esas olandı.
Dolayısıyla bunun sonucu olarak dayanışma kapsamındaki yardımlaşmalar, şartlar ne olursa olsun her dem galebe çalmıştır.
***
İnsanımızda yer eden yardımlaşma ve dayanışmanın sözde değil özde gerçek olduğunun en belirgin örneklerinden biri, asrın felaketine uğradığımız süreçte kendini göstermiştir.
Her bir vatandaşımız gece gündüz demeden, maddi manevi her şeyiyle Kahramanmaraş ağırlıklı 11 ilimizin uğrağını felakette yaraları sarmak için gecesini gündüzüne katmıştır.
Bir kez daha yardımlaşma ve dayanışmanın Türk insanının sinesinde saklı emsalsiz hasletler olduğunu tüm dünyaya göstermiştir.
Hem de YARDIMLAŞMANIN DAYANILMAZ AĞIRLIĞI içerisinde.
YORUMLAR