Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 10 Mart’ta seçim kararı alıp süreci başlatıyoruz

Kabine toplantısının ardından açıklamalarda

Kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 Mart’ta seçim kararı alınacağını belirtti. Erdoğan, “Akşamında Resmi Gazete’de yayımlayıp süreci başlatıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Kabine toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında bir araya geldi. Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler ve seçimin ana gündem maddesi olduğu Kabine toplantısı 4 saat sürdü. Toplantının ardından kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarda bulundu.

“10 MART’TA SEÇİM SÜRECİNİ BAŞLATIYORUZ”

Seçimlerle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sürecin 10 Mart’ta başlayacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah 10 Mart cuma günü anayasanın bize verdiği yetkiye dayanarak alacağımız seçim kararının ertesi gün Resmi Gazete’de yayınlanmasıyla süreci başlatıyoruz. 11 Mart itibariyle seçim takvimi ile hususlar YSK’nın yetki alanına girmektedir.” ifadelerini kullandı.

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ YAYIMLANACAK

Erdoğan, “Bu süreçte başka ile taşınan, yurt ve misafirhanede konaklayan, çocuğun kaydını başka ile alan, sağlık nedeni ile başka ile giden, seçmen kütüğünü yaşadığı yere nakleden hangi sebeple olursa olsun 6 Şubat felaketinden sonra ikametgahını, seçmen kaydını değiştiren depremzedelerimizin kendilerine sağlayan hak ve imkanlarından mahrum kalmamalarını sağlayacak Cumhurbaşkanlığı Kararnamesini yayınlıyoruz.” dedi.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

“Cumhuriyet tarihinin en çok can kaybına, yıkıma, acıya yol açan 6 Şubat depremleri ve sonrasındaki artçı sarsıntılar sebebiyle milletimize bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi sunuyorum. 46 bin 104 vatandaşımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyoruz.

“DEPREMDE TÜM İMKANLARIMIZI SEFERBER ETTİK”

6 Şubat saat 04.17’de yaşadığımız ilk deprem anından itibaren devlet ve millet olarak tüm imkanlarımızı seferber ettik. Bakanlık, kurum ve kuruluşlarımızın tamamı arama kurtarma, yardım, destek kapasitelerini bölgeye yönlendirdik. Yaklaşık 9 saat sonra ikinci deprem felaketin sonuçlarını daha da ağırlaştırdı. 11 ilimizdeki 62 ilçe ve 10 bin 190 köyümüzde yıkıma yol açtı. Depremin ülkemizde ve bölgede ağır kış şartlarında yaşanması işleri daha da güçleştirildi.

“HER ŞEHRİMİZE EN AZ 1 BAKANIMIZI DAİMİ OLARAK GÖREVLENDİRDİK”

Bakanlarımız sabah 09.00’dan itibaren deprem sahasında koordinasyonu üstlendiler. Her şehrimize en az 1 bakanımızı daimi olarak görevlendirdik. Tüm bakanlarımız kendi sorumluluk alanlarıyla ilgili eksiklikleri tespit edip, milletimizin acılarını paylaştılar.

“ASKERİMİZ DEPREMDEN DAKİKALAR SONRA HAREKETE GEÇTİ”

Tüm birimlerimizi ülkemizin dört bir yanından görevlendirdiğimiz mülki idare personeli ile takviye ettik. Milletvekillerimizi deprem bölgesi illerinde görevlendirerek depremzedelerimizin yanında olmalarını sağladık. Askerimiz depremden dakikalar sonra harekete geçerek üzerine düşen görevi bihakkın yerine getirdi, getirmeye devam ediyor.

35 BİN KİŞİLİK ARAMA KURTARMA GÜCÜ

Gerekli eğitime ve donanıma sahip tüm sivil arama kurtarma potansiyelimizi değerlendirdik. Uluslararası yardım çağrımıza cevap veren NATO ve AB dahil profesyonel arama kurtarma ekiplerini hızla sahaya dağıttık. 35 bin kişiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş arama kurtarma gücünü bir araya getirdik.

“İLK ANLARDA ARZU ETTİĞİMİZ ETKİNLİĞE ULAŞAMADIK”

Yıkım öylesine çok, yıkım alanı öylesine büyük, iklim ve saha şartları öylesine zorluydu ki yine de çalışmanın ilk anlarında arzu ettiğimiz hıza ve etkinliğe ulaşamadık. Kapanan yolları süratle açarak, altyapıyı kullanılabilir hale getirerek, kamu ve özel sektördeki tüm araç ve insan gücünü devreye alarak kısa sürede düzeni sağladık.

“10. GÜNDE ARAMA KURTARMA ÇALIŞMALARININ ÇOĞUNU TAMAMLADIK”

İdeal bir arama kurtarma ekibinin 80 kişiden en az da 20 kişiden oluşması gerekiyor. Asgari personel sayısı ile bile 1750 binaya aynı anda müdahale imkanı vardı. Arama kurtarma yapılması gereken bina sayısı ise bırakın ekip sayısını, toplam arama kurtarma personeli sayısı kadardı. Ekiplerimiz yıkıntılar altındaki son canlı insanımızı çıkarabilmek için günlerce durup dinlenmeden çalıştı, çabaladı. Sonuçta dünyada örneği olmayan şekilde neredeyse depremin 10. gününde arama kurtarma çalışmalarının çoğunu tamamlamayı başardık.

“YAŞADIĞIMIZ AFETİN BÜYÜKLÜĞÜNÜ DAHA İYİ GÖRÜYORUZ”

Yıkıntıların altından çıkan her canlı insanımızla 85 milyon sevinç gözyaşlarına boğulduk. Hayatını kaybeden her bir insanımızla yüreklerimiz dağlandı. Bugün depremin 4. haftasını geride bırakırken, yaşadığımız afetin büyüklüğünü daha iyi görüyor, kayıplarımızın acısını daha derinden hissediyoruz.

“AĞIR HASARLI BİNA SAYISI 230 BİN”

Depremin yol açtığı geniş yıkım, geride kalan insanlarımızın hayatını da fevkalade zorlaştırdı. 11 ilimizde yıkık, acil yıkılacak, ağır hasarlı yani kullanılamaz hale gelmiş bina sayısı 230 bini, bağımsız bölüm sayısı 645 bini buluyor.

“3 MİLYON 320 BİN İNSAN TAHLİYE EDİLDİ”

Evi hasarsız, az hasarlı olan vatandaşlarımızın bir kısmı da artçı sarsıntılar sebebiyle yaşadıkları kaygıyla evlerine giremiyor. 3 milyon 320 bin insanımız tahliye edilerek diğer illerimize gitti. 800 bin insanımız ise şehirlerden ayrılarak köylerine sığındı. 1,5 milyon aşkın insanımız çadırlarda, 53 bin insanımız konteynerlerde, 153 bin insanımız Milli Eğitim kurumları başta olmak üzere kamu tesislerinde hayatını sürdürüyor.

“137 BİNE YAKIN DEPREMZEDE OTELLERDE”

Otellerde 137 bine yakın depremzedeyi misafir ediyoruz. Kamu ve sivil yardım kuruluşlarımız 5 milyon 800 bin insanımıza her gün hizmet veriyor. Diğer şehirlere giden insanlarımızın bir an önce evlerine geri dönmek istediklerini bildiğimiz için konteyner şehirlerin kurulmasına hız verdik.

“AMACIMIZ 2 AYDA 100 BİN KONTEYNER KURMAK”

Bu da biraz vakit alıyor. Amacımız 2 ayda 100 bin konteyner kurarak yarım milyon depremzedeyi bu alanlara taşımaktır. Gerekirse sayıyı daha da artırabiliriz. Üretimi ve yurt dışından gelen hibeleri bu doğrultuda seferber ettik.

“FABRİKALARIMIZ ÜRETİME BAŞLADI”

Barınma sorunu yanında şehirlerimizin günlük hayatlarının ayrılmaz parçası olan ticari faaliyetlerin ayağa kaldırılmasına önem veriyoruz. Fabrikalarımız üretime başladı. Kullanılamaz hale gelen iş yerleri için mobil çözümler geliştiriyoruz. 6 bin geçici ticarethaneyi esnafımızın hizmetine verdik.

“3 BİN KONTEYNERDEN OLUŞAN ÇARŞILAR KURUYORUZ”

3 bin konteynerden oluşan çarşılar kuruyoruz. Bölgenin ayağa kaldırılmasında sanayi tesisleri, fabrikalar, işletmeler için gereken tüm destekleri sağlayacağız. Şehirlerimizi inşa ve ihya çalışmalarımızı, sanayi siteleri, ticaret merkezleri ile planlıyoruz.

“HAYATINI KAYBEDEN İŞLETMECİLERİMİZİN TÜM BORÇLARINI SİLİYORUZ”

Deprem bölgesindeki işletmelerin KOSGEB’e olan 2023 borçlarını, felakette hayatını kaybeden işletmecilerimizin ise tüm borçlarını siliyoruz.

100 MİLYAR LİRA İLAVE KREDİ PAKETİ

Kalkınma ajanslarımızın tüm kaynaklarını afet bölgesi şehirlerine aktararak projelerin finansmanındaki devlet katkısını en üst seviyeye çıkartıyoruz. Bireysel ve KOBİ kredilerindeki ertelemelerin yanında 250 milyar liralık kredi paketine 100 milyar lira daha ilave ettik.

ESNAFA 60 AY VADELİ KREDİ

Depremde ağır hasar olan yerlerde esnaf ve sanatkarlarımıza 250 bin liraya kadar 60 ay vadeli, yarısını da Hazine’nin ödeyeceği yüzde 7,5 faizli kredi veriyoruz.

DEPREM BÖLGESİNDEKİ OKULLARIN DURUMU

Bölgeye sağladığımız istihdamı, ihtiyaç sahibi ailelere öncelik vererek 50 bin kişiye çıkartıyoruz. Çocuklarımızın eğitiminin aksamaması için de gayret gösteriyoruz. Çadır ve konteynerlerde kurduğumuz eğitim yuvalarında evlatlarımızı yeniden okula hazırlıyoruz. İllerin ve okul binaların durumlarına göre ilk ve orta dereceli eğitim kurumlarımızı açtık. 3 ilimizde 1 Mart’ta başlayan eğitim öğretim 3 ilimizde 13 Mart’ta, 4 ilimizde 27 Mart’ta devreye girecek.

“YAKINLARI VEFAT EDEN DEPREMZEDELERE 100 BİN LİRA ÖDEME”

Çiftçilerimize destek ödemeleri, yem ve gübre katkısına kadar her türlü kolaylığı gösteriyoruz. İnsanlarımızın diğer ihtiyaçlarını da ihmal etmiyoruz. 1 milyon 61 binden fazla depremzedeye hane başına 10 bin lira acil yardım ödemesi yaptık. Evleri kullanılamaz hale gelenlere hane başı 10 biner lira taşınma yardımı ödemesine başladık. Kiraya çıkan depremzedelere 3-5 bin lira arasında destek veriyoruz. Yakınları vefat eden depremzedelerimize 100’er bin lira ödüyoruz. Bu insanlarımızın barınmadan gıda ve giyime kadar tüm ihtiyaçlarının elbirliği ile karşılandığı dünyaya örnek olacak bir dayanışma görüyoruz.

“HIZLA ENKAZINI KALDIRMAMIZ GEREKEN 50 BİN BİNA VAR”

Devletimizin gücü ve milletimizin alicenaplığı öylesine büyüktü ki kötü emsaller birer teferruat olarak kaldı. Barınma ve gıda sorunlarını çözdüğümüz, enkaz kaldırma çalışmalarına hızla devam ettiğimiz bir yere geldik. Hızla enkazını kaldırmamız gereken 50 bin bina var. Bir yandan da insanlarımızı yeni evlerine taşımak istiyoruz. En önemli gündemimiz insanlarımızı bir an evvel güven ve huzurla yaşayacakları yeni evlerine kavuşturmaktır.

“22 BİN KONUTUN İNŞASINA GEÇİLDİ”

Önümüzdeki iki ay içinde 244 bin konutun inşasına başlamaktır. Bunlardan 22 binin inşasına geçilmiştir. 405 bini konut ve 83 bini köy evi olmak üzere toplamda 488 bin yeni hane yaparak vatandaşlarımıza teslim edeceğiz.

“KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİNİN TAMAMLANMASI İÇİN YALVARDIK”

Tek başına kentsel dönüşüm projelerinde yaşadığımız sıkıntılar bile afetlerle mücadelede yeni anlayışı ve yöntemi hayata geçirmemizin şart olduğunu gösteriyor. Kentsel dönüşüm projelerinin bir an önce tamamlanması için adeta yalvardık. Bu konunun siyasetin malzemesi olamayacak kadar hayati öneme sahip olduğunu, kaybedilen her anın göz göre göre gelen yıkımlara biraz daha yaklaştırdığını söyledik. Türkiye’nin kontrolsüz köyden kente göç akımı, sağlıksız yapılaşmaya yol açmaya kalmamış, şehirlerimizin merkezlerini de felç etmiştir. Kalitesiz yapı stokumuz en büyük baş ağrımıza dönmüştür.

MUHALEFETE “KENTSEL DÖNÜŞÜM” TEPKİSİ

Kentsel dönüşüm projeleriyle bugüne kadar yenilediğimiz 3,3 milyon konut elbette önemlidir. 15 yıldır kentsel dönüşüm dedik, başta ana muhalefet olmak üzere yavru muhalefet ‘Biz kentsel dönüşüme karşıyız’ dediler. Bununla ilgili çeşitli mitingler yaptılar. Vatandaşı topladılar. Şimdi de o vatandaş önümüzü kesiyor ‘Ne olur bizim de binalarımızı yıkın’ diyor.

“YALVARDIM AMA KABUL ETTİREMEDİM”

Eğer o zaman bizim bu talebimize uysaydınız bugün binalar bitmiş olacaktı. Benim oturduğum yer, Üsküdar Burhaniye. Yalvardım ama kabul ettiremedim. Şimdi o çevrede dört dörtlük binalar yapıldı. Zemin artı üç, adeta caddeleri, ağaçlandırılması, yeşil peyzajıyla farklı bir görüntü ortaya koydu.

“SİZE YAKIŞAN EVLERİ BİR AN ÖNCE YAPALIM”

Bu hafta Vahdettin Köşkü’ne giderken vatandaş önümüzü kesti; ne olur başlayın diye. Bak sonra vazgeçmeyin! Arkadaşlarımıza talimatı verdik, tamam dediler. İnşallah buraya da başlayacağız. Yani zaman su gibi akıp gidiyor. Öbür tarafta Bay Bay Kemal gidiyor, mitingler yapıyor ‘Sakın ha, buradan denize nazır evler yapılacakmış’ diyor. Tabii ki denize nazır evler de yapılacak, kendimize yapmıyoruz ki, burada oturan vatandaşımıza yapacağız. Ne olur imara aykırı olan evlerden kurtulun, size yakışan evleri bir an önce yapalım diyoruz. Şu anda halen 81 ilimizde 250 bin konutun yenilenmesi, ayrıca TOKİ’ni sosyal projelerinde ilave 250 bin sosyal konutun inşası sürüyor.

“ÖNÜMÜZ KESİLMEMİŞ OLSAYDI ORALAR DA BİTMİŞ OLACAKTI”

Yıllarca önümüzü kestiler. Fikirtepe, bir kısmı Kadıköy bir kısmı Üsküdar’da. Şimdi yapılıyor. Önümüz kesilmemiş olsaydı oralar da bitmiş olacaktı. Son depremlerde yıkılan binaların yüzde 98’inin 2000 yılı öncesi inşaatlar olması, son yıllarda özel sektörün bu alanda mesafe kat ettiğine işaret ediyor. Kimi muhalefet partilerin, kimi belediye ve sivil toplum kuruluşu görünümlü ideolojik yapıların, kimi tahriklere kapılan vatandaşımızın kurbanı kentsel dönüşümdeki kayıplar bizi büyük tehditle karşı karşıya bıraktı.

“KARABAĞLAR’I DEĞİŞTİRİN, ADIM ATIN”

Süreci geliştirmenin vebali ağırdır. Bir kez daha vatandaşlarıma 6 Şubat acılarını bir daha yaşamak için eski ve eksikli binalarını bir kez daha kentsel dönüşüme sunmalarını rica ediyorum. İzmir’in Karabağlar semti. Karabağlar’ın süratle kentsel dönüşüm ve değişime ihtiyacı var. Hadi bakalım İzmir’in belediyesi zatı şahanelerinde. Karabağları değiştirin, dönüştürün, bir adım atın.

“YAPSIN GÖRELİM, BİZ DE ALKIŞLAYALIM”

Oranın aynı zamanda milletvekilisin. Şu anda ana muhalefet olarak baştasın. Hadi bakalım büyükşehir belediye başkanına söyle, ne yaparsa yapsın görelim, biz de alkışlayalım. Yapamazsınız, sizin öyle bir derdiniz yok. Aşkınız yok. Aynı şey Ankara için geçerli. Hadi atın adımları. İstanbul’da KİPTAŞ’ın kurucusu benim. Şimdi KİPTAŞ onlarda, yapın bir şey yahu, yok yapamazlar. Eğer derdiniz yoksa hiçbir şey yapamazsınız. İstanbul başta olmak üzere 6,5 milyon yapının acil değişmesi gerçeği varken siyasi hesaplarla süreci uzatmanın vebali büyüktür.

“KENTSEL DÖNÜŞÜMDE SÜBVANSİYONLU FİNANS YÖNTEMİ”

Kentsel dönüşüm projelerini hızlandırmak için sübvansiyonlu finans yöntemini de önümüzdeki günlerde hayata geçiriyoruz. İstanbul’da Dolmabahçe’de 110 bilim insanımız ve uzmanımızla yaptığımız toplantıda bu hususları enine boyuna değerlendirdik.

“KİŞİ BAŞINA MİLLİ GELİRDE 10 BİN DOLARI AŞTIK”

Şimdi elhamdülillah kişi başına milli gelirde 10 bin doları aştık. Nereden nereye? Bu istikrar ve güvenle oldu. Bu yeter mi hayır? Bu da yetmez. Bizim bunu 15-20 buralara çıkarmamız gerekiyor.

“SİSMİK İZOLATÖRLERİ KAMU BİNALARINDA YAYGINLAŞTIRMAMIZ LAZIM”

Bazı hastanelerimizde sismik izolatörler var. Bunu kamu binalarımızda özellikle hastanelerimizde, okullarımızda yaygınlaştırmamız lazım. Bizlere bu toprakları vatan olarak bırakan ecdadın, deprem yıkıntıları altında hayatını kaybeden insanlarımızın emanetine ancak bu şekilde sahip çıkacağımıza inanıyorum. Fay hatlarına, dere yataklarına, heyelan bölgelerine bina yapıldığı dönem artık bitmiştir. Bu sorumluluğu yerine getirmeyen kurumlardan hesap soracağız.

“TEK GÜNDEMİMİZ DEPREM”

Tek gündemimiz depremdir, deprem yaralarını sarmaktır. Seçim süreci beraberinde getirdiği yıpratıcı siyasi gerilimler ve gündemi kilitlemesi sebebiyle ister istemez bu çabaları gölgeleme riski taşıyor. Bunun için de gündem sapmasına yol açacak seçim sürecinin bir an önce geride bırakılması, ülkenin seçim gerilimi ve tartışmalarından hızla çıkması şarttır. Seçimlerin 14 Mayıs tarihinde yapılmasının bize bu imkanı vereceğine inanıyoruz. Bizim seçim sürecindeki gündemimiz yine deprem olacaktır. Maddi ve manevi kayıpların telafisi olacaktır.

“GÖRDÜĞÜMÜZ HER ŞEYİ NOT ETTİK”

Siyasi çekişme, polemiklerle, kavgalarla örülü seçim kampanyası yapmayı içimize sindiremeyiz. Depremin ilk gününden itibaren asla siyasi tartışmaya girmedik. Söylenenleri not etmekle belirtmekle yetindik. Yalan ve iftiralarla çalışmaları tehlikeye atanlarla, rahat koltuklarında ahkam kesenleri, insanımız can derdinde iken mal bölüşümü derdine düşenleri, kısacası gördüğümüz duyduğumuz her şeyi not ettik. Depremzedelerin yaralarını sarıp, yüzlerini güldürene kadar bu notları tutmayı sürdüreceğiz.