Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam

GÜRÜN: “İMAR AFFINA GİREN YAPILARIN RUHSATLARI ASKIYA ALINMALI”

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Afet Koordinasyon Merkezi’nde (AKOM)

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Afet Koordinasyon Merkezi’nde (AKOM) yaptığı açıklamada; “Muğla, imar affından en fazla yararlanan 3. il. Bence imar affına giren bütün binaların ruhsatlarının askıya alınıp tekrar değerlendirilmesi lazım. gerekirse hepsinin kaçak bina olarak değerlendirilmesi, gelecek açısından çok önemli.” dedi.

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, belediyenin Ula Kızılağaç’ta bulunan Afet Koordinasyon Merkezi’nde basın mensupları ile bir araya gelerek Muğla’da deprem hazırlık çalışmaları hakkında bilgiler verdi.

Başkan Gürün’ün açıklamasından öne çıkan başlıklar şöyle:

“EN DÜŞÜK KATLI ŞEHİRLERDEN 3’ÜNCÜSÜ BİZİZ

“Ben bugün sizlerle Muğla’da deprem hazırlık çalışmalarını paylaşmak istiyorum. 1999 yılından bu yana kat sınırlaması uyguladık ve bu anlayıştan vazgeçmeyeceğiz. Muğla Belediyesiyken nüfusumuz 30 bin dolaylarındaydı ancak şimdi yeni adıyla Menteşe şuan 100 bini aştı. Biz bu nüfus artışına rağmen dikey değil yatay mimariye izin verdik. Biz bu prensibi koyduğumuzda bunu aşan sadece diğer resmi kurumlar oldu. Verilere göre Türkiye’de en düşük katlı şehirlerden 3’üncüsü biziz. Ağrı ve Ardahan bizim önümüzde. Ancak buralarda turizm ve nüfus oranlarına baktığınızda bizimle kıyaslanması mümkün değil. Bundan sonra da bu uygulamanın sekteye uğrayacağını sanmıyorum, Afet bize çok şey öğretmiş ülke olarak diye umuyorum

“AFFA GİREN BÜTÜN BİNALARIN RUHSATLARI ASKIYA ALINMALI”

Muğla, imar affından en fazla yararlanan 3. İl. O zamanda konuştuk, olmaz dedik. Bu yapıların tam kontrol edilmesi lazım dedik. Yeni yapılmış kaçak yapıda hiçbir proje tasdiği yok, ben bunları meşru hale getiriyorum. Olmaz. Olmayacağı belli. Bence imar affına giren bütün binaların ruhsatlarının askıya alınıp tekrar değerlendirilmesi lazım. gerekirse hepsinin kaçak bina olarak değerlendirilmesi, gelecek açısından çok önemli. Böyle bir şey olmaz. Biz kontrollerini yaptığımız binalarımızda bile şüphe taşırken hiçbir inşaat kontrolü yapılmamış 181 bin 122 bina affedilmiş durumda. İkinci bir af da bekleniyordu. Şerden çıkar hayır, herhalde bundan sonra ikinci bir affı dilimize bile getirmememiz gerekli.

“ARAŞTIRMA HASTANESİ 9 KAT OLMASIN DEDİĞİMDE ELEŞTİRDİLER”

Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi 9 kat olarak verildi. Yapmayalım dediğimde ‘Osman Gürün hastaneye karşı’ dediler. Doktor bir başkan olarak benim hastaneye karşı olmam mümkün mü? Eski hastanenin olduğu binaları yıkalım devlet hastanesi yapalım dedik yapmadılar. ‘Eğitim ve Araştırma Hastanesi yeter’ dediler. Yetmez dedik, şimdi görüyoruz yetmiyor. Şehir içinde mutlak bir hastane gerekli dedik. Pandemi bize Menteşe Devlet Hastanesi’nin açılmasını sağladı. Şuan ne kadar gerekli olduğu görülüyor. Sadece pandemi olsaydı kapatırlardı. Demekki gerekli. Hastane ile ilgili tekrar bir değerlendirme yapma gerektiği ortadadır.

“ORGANİZE OLAMADIK, GEÇ TOPARLANDIK”

Doğal afetlerde hızlı, etkin müdahale ve organizasyon sağlanması bizim 2015 yılında kurduğumuz AKOM’da ilkemiz. Bu ilkenin bu depremde ne kadar gerekli olduğu ortaya çıktı. ‘2-3 gün kimse yoktu’ dendi. Demekki hızlı müdahale ile ilgili büyük bir zaafiyetimiz var. Organize olamadık, geç toparlandık. Dolayısıyla bizim 2015’te bu teşkilatı kurarken amaçlarımız buydu. Benim Muğla’da deprem ile ilgili riskim nedir, en aza indirmek için ne yapmalıyım. Deprem riskini azaltma çalışmalarının kentin tüm unsurlarını kapsayacak şekilde ve çok disiplinli olarak yürütmeliyim. Belediye ve merkezi hükümet hep beraber koordineli olmalıyız. Kimin ne yapacağı belirlenmeli ve o görevler otomatik olarak işlenmeli.

“DEPREM ÇALIŞTAYINDA ÖNEMLİ BİR YOL HARİTASI ÇIKARDIK”

7 Mart 2020’de deprem çalıştayı yaptık. ‘Nereden çıktı bu çalıştay diyenler’ oldu. Bu çalıştayda önemli bir yol haritası çıkardık. Sağlıklı yaşam alanları planlamak, dirençli bir kent kimliği kazandırmak, dolası depremlerde can kaybını engellemek için bu çalıştaydan önemli kazanımlar elde ettik. Naci Görür hocamız burada 7’nin üzerinde bir deprem olmayacağı tespitinde bulunmuş az katlı yapılar ile depremin etkisinin azalacağına dair tespitler yapmıştı. Bizde burada yapı stoğu ile ilgili envanterimizle gerekli çalışmaları yapıyoruz. İlimiz genelinde 617 toplama alanı belirlendi 37 geçici kamp alanı.

“MİKROBÖLGELEME ÇALIŞMALARINA 2017 YILINDA BAŞLADIK”

Mikro bölgeleme etüt çalışmalarına 2017 yılında başladık. Muğla’da zeminimizin tanımını mikrobölgeleme çalışması ile çıkarıyoruz. Bu şekilde her bölgede inşaatın neye göre yapılması gerektiğini belirliyoruz. Menteşe merkez, Milas Ören, Marmaris ve Seydikemer’de çalışmalarımızı tamamladık. Fethiye’de çalışmalar devam ediyor. Bunun için bütçeden önemli bir para ayırıyoruz.  Fethiye’de mikrobölgeleme yapmamız için bazı kurumların bize izin vermesi gerekiyordu. Uzun süre izin alınamadı. Fethiye’de 8 bin 300 hektarlık alanda mikrobölgeleme çalışması yapacağız. Şuan ihale aşamasında. 6’sında deprem oldu. 7’sinde izin isteyince hemen izin verdiler. Gökova -Çıtlık’ta 1700 hektar alanda ve Sarıgerme’de 510 hektar alanda mikrobölgeleme yapılacak. Deprem riskini azaltma çalışmalarına herkesin destek vermesi gerekiyor. Belediye ve merkezi hükümet hep birlikte çalışmalıyız.

“BANA MENTEŞE’DE ‘PARK OSMAN’ DEMİŞLERDİ”

Muğla genelinde 617 toplanma merkezi var. 37 geçici kamp alanımız var. Özellikle büyükşehirden önce belediye başkanlığı yaptığım Muğla merkezde toplanma alanları konusunda şanslıyız. Menteşe’de bana ‘Park Osman’ demişlerdi. Şimdi yine yapılan parkların, yeşil alanların önemini vatandaşımız anlıyor. Son kez vurgulamak istiyorum. Bu sadece bir kurumun görev ve yetkisi altında değil. Tüm kurumların ortak çalışması gerekiyor.”

“GÜRÜN, KIZILAY’IN AHBAP’A ÇADIR SATMASINA: BİR YAŞIMA DAHA GİRDİM”

Kızılay’ın depremin ilk günlerinde Ahbap Derneği’ne çadır satmasını değerlendiren Başkan Gürün, “Çocukluğumdan beri okullarda Kızılay haftaları yapılırdı ve Kızılay, halktan aldığını ihtiyaç duyan diğer halka dağıtan bir kuruluştu. Sonra kızılay kan bölümüne girdi. Bir hekim olarak bundan çok memnun olmuştum. Çünkü doktorluk dönemimden kan bulmanın zorluğunu iyi biliyordum. Birisine kan talep ettiğinizde Kızılay sizden iki ve üç ünite kan istiyor. Hangi gruptan olduğunuz önemli değil, kan stoğunu artırıyor. Meğer ticaret yapılıyormuş, ben bunu bilmiyordum. Şirketi varmış, ben bunu bilmiyordum. Satış yapıyormuş halbuki yardım yapması lazım. ben bunları bilmiyordum. Bir yaşıma daha girdim.” diye konuştu.

AKOM’DA MOBİL KONTEYNER MUTFAK, TUVALET VE BANYO ÜRETİLECEK

Gürün ayrıca AKOM merkezinin bulunduğu bölgede deprem sonrası afet planı kapsamında sorumluluk alanında olmasa da yaşanan eksikler nedeniyle mobil konteyner, mutfak, tuvalet, banyo gibi malzemeler üreteceklerini söyledi. Gürün, “Deprem bölgesinde gördük ki maalesef bu konularda eksikler var. Özellikle deprem sonrasında vatandaşlarımızın günlük hayatlarını sürdürebilmelerine yardımcı olmak için kendi atölyemizi kuracağız. Burada konteyner, mutfak, tuvalet, banyo gibi mobil ürünler üretip ülkemizin neresi olursa olsun destek sağlayacağız. Bunun yanı sıra yine acil durumlar için şehrimizde 617 toplama alanı 37 geçici kamp alanı belirlendi. Muğla belediyesiyken en fazla yeşil alan sahibi ilçeydik. Şimdi de yeşil alan miktarını çok arttırdık. Şimdi bu alanların önemi ortaya çıkıyor. Ancak bizim belirlediğimiz alanların üzerlerinde AVM yok” dedi.

DAİRE BAŞKANLARI BİLGİLER VERDİ

Başkan Gürün’ün konuşmasının ardından İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Emin Madran Muğla’nın Depremselliği hakkında bilgiler verirken, İtfaiye Daire Başkanı Mehmet Karyağdı da AKOM’un faaliyetlerini anlattı.