Şu acılı günlerimizde bile el ele gönül gönüle olmak varken yaralarımızı hep beraber sarmak varken ne yazık ki siyasilerimiz halen birbirlerine çok ağır sözlerle hitap etmek için kıyasıya bir yarış içine girmişlerdir. Bu insanlar birbirlerine şerefsizlikten tutunda vatan hainliğine teröristliğe varan ağır sözlerle hitap etmekte ve vatandaşı terörize etmektedirler. Tüm bu siyasiler bunca suçlama ve hitap şekliyle birbirlerini suçlarken yarın herhangi bir devlet protokolünde nasıl yan yana gelip birbirlerinin yüzüne bakabilecektir. Kendileri bu kadar gerginken toplumu nasıl kaynaştırıp birlik ve beraberliği sağlayacaklardır. Bir yandan bu zor günlerden geçmeye çalışılırken öbür yandan seçimlerin yaklaşmaya başladığı şu günlerde gerginliğe sebep ne. Vatandaşı niçin kamplaştırıyorsunuz. Bu ne sizin işinize yarayacaktır nede vatandaşın. Sadece dışarıdan bizi bölmeye çalışan dış güçlerin işine yarayacaktır. Biz hepimiz bu vatanın evlatları olup birbirimize düşmanca davranıp memleketimizi bölmenin hiçbirimize faydası olmamakla beraber düşmanlarımızı sevindirecektir. Siyasilerin bu durumu bir an önce görüp akıllarını başlarına alıp milleti daha fazla kamplaştırmamaları gerekmektedir. Deprem bölgesindeki yardımlaşmayı bile siyasi ranta çevirmeye çalışarak bir yerlere varamayız. Bir başka incelenmesi gereken konu GSM şirketleri. Her deprem sonrasında hiçbir işe yaramayan GSM şirketleri her felaketten sonra hemen iflas eden bu sistem niçin sorgulanmaz. Normal zamanlarda sayısız reklam kampanyaları yaparak vatandaşı soyan bu şirketler altyapıya hiçbir yatırım yapmazken çeşitli reklam hileleri ile sadece vatandaşı soymuşlardır. Devlet kurumları her deprem felaketinden sonra çöken bu GSM şirketlerini niçin incelemeye almaz ve gerekli olan yatırımları yapmalarını sağlamaz. Bir diğer önemli konuda Türkiye’nin değişik illerine getirilen depremzedeler için gerekli alt yapılar oluşturulmuş mudur? Kısa bir süre sonra suiistimaller oluşmadan zor günler geçiren bu insanlara sahip çıkıp yerleştirildikleri yörelere uyum sağlamaları konusunda her türlü destek verilmeli bu insanlara istihdam ve yaşanabilir olanaklar sağlanmalıdır. Elbette şu anda bölgeden büyük bir göç seferberliği başlamış olup buradan ayrılan depremzedeler kendilerine sil baştan bir hayat kurmaya çalışacaklar ve ileri zamanlarda bir kısmı yeniden memleketlerine dönerken bir kısmı da yeni yerleşim bölgelerinde kalacaklardır. Bizlere düşen görev ise bu süreçte bu insanlara yardımcı olmak ve yöreye uyum sağlamaları için gerekli çabayı göstermeliyiz.
Tuğrul Altınsoy
KAVGA DİLİYLE NEREYE KADAR
YAZARLAR
TÜMÜ
YORUMLAR