Günümüzde toplumumuz maalesef patlamaya hazır bir bomba gibi. İnsanlar adeta birbirlerine saldırmak için bahaneler üretir olmuş. Bütün bunların sebebi de elbette ekonomik çöküntü ve geçim sıkıntısıdır. Günümüzde yoksulluk had safhalara ulaşmış insanlarımızın büyük çoğunluğu açlıkla mücadele vermektedir. Son zamanlarda hızla tırmanan kadına şiddet, hayvanlara şiddet, insanların birbirleriyle olan ilişkileri saldırılar ve terör ne yazık ki tavan yapmış vaziyettedir. Geçenlerde televizyonlar da izlediğimiz hayvan şiddetinde adam köpeğin üzerine oturmuş köpeğin boğazını sıkmak suretiyle adeta bir şeyin intikamını almakta. Sizce bu normal psikolojide olan bir insanın yapabileceği bir şey midir bu. Adama sorsan ne yaptığını farkında bile değil. Normal bir şeymiş gibi etrafın tepkisiyle bıraktı köpeği yoluna devam etti. Son zamanlarda ki ekonomik koşullar insanların psikolojisini bozmuş ne yaptığını bilemez ve saldırgan olmalarına sebep olmuştur. İnsanların son dönem yaşadıkları gerek çevresinde gerek medyada izledikleri gerekse de sosyal medyadan takip ettikleri olaylar toplumu barut fıçısı haline getirmiştir. Bir yandan bitip tükenmeyen terör olayları ve şehit haberleri diğer yandan her fırsatta birbirlerini teröristlikle suçlayan siyasiler toplumun bu kadar gerilmesine sebep olmaktadır. Televizyonlarda bir gün önce söylediğini ertesi günü değiştirip bunu yapanları terörist ilan eden siyasiler adeta milletin hafızasıyla alay etmektedir. Bu da ekonomik sıkıntılarla boğuşan toplumun psikolojisini bozmakta ve insanları germektedir. İnsanlar bu psikolojiyle adeta gerilmiş ve saldırgan bir hale gelmiştir. Evdeki yangın aileyi geçinemez hale getirmiş geçim sıkıntısı da beraberinde aile içi şiddeti doğurmuştur. Evin reisi eşinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelince psikolojisi bozularak saldırganlaşıyor ve etrafına zarar verecek hale geliyor. Hayvanlara şiddete gelince bu da bir nevi insanların psikolojilerinin ne kadar bozuk olduğunun bir göstergesidir. Bugün çoğunluğu yerel yönetimlerce ve hayvan sever derneklerce kontrol altında tutulmaya ve bakılmaya çalışılan hayvanlar maalesef yeterli kaynak olmayışı nedeniyle tam anlamıyla korunamamakta belli aralıklarla kısırlaştırılmadan yeniden yaşam alanlarına bırakılmaktadır. Çoğunlukla kedi ve köpekler çocuklarını sevindirmek isteyen aileler ve gençler tarafından sahiplendirilmekte kısa bir süre sonrada bakılamayarak yeniden sokaklara bırakılmaktadırlar. Köylüye gelince hayvanları aile ile bir bütün hale gelmiş ve gözleri gibi bakılmaktadır. İstisnalar hariç. Ancak şehir merkezlerinde ki pet shoplarca satılan hayvanlar yeterince denetlenip takip edilmedikleri için zamanla sokağa bırakılmaktadırlar. Yetkililerin bir an önce bu hayvanları belgelendirmek suretiyle takip altına almaları daha da konuya yardımcı olacaktır. Kadın şiddetine gelince inanım kalemim bile bazı şeyleri yazmayı kabul etmiyor. Devletimiz tarafından bu konuda çıkarılmış olan yasalar yeterince uygulanamamakta ve caydırıcı olamamaktadır. Bir genç kızımız toplu taşıma aracı minibüse binmekte ve şoför tarafından cinsel taciz ve tecavüze uğramakta bunu yapan canavar adli kontrol şartıyla salınmakta toplumun baskısıyla ancak tutuklanmaktadır. Bu evlat bizlerinde evladı olabilirdi. Topluma hizmet veren bu insanlar gerekli eğitim ve psikolojik testlerden sonra bu işleri yapmalıdırlar. Toplum olarak ne zaman bu kadar vahşileştik ve birbirimize zarar verir hale geldik buda kendimize sormamız gereken önemli bir soru. Bir baba veya eş kendi çocuklarının anasını çocuklarının gözü önünde katledebilmekte o çocukları yaşamı boyunca yaşayacakları bir travma yaşatmaktadır. İnsanlarımız ne zaman konuşarak medeni bir şekilde birlikteliklerini sona erdirmeyi öğrenecekler. Erkekler kadınları kendi mal varlıkları gibi görmekten ne zaman vazgeçecekler. Toplumumuz yeni evlenen gençlerin çok mutlu olmalarını kabul ettikleri halde anlaşamadıklarında ayrılmalarının da doğal olmasını kabullenemezler. Bu konuyu namus meselesi haline getirirler. Son zamanlarda izlene kadın dizileri de maalesef topluma kötü örnek olmakta ve gençleri kötü etkilemektedir. Bu yayını izleyen gençler ne yazık ki bu programlardan oldukça etkilenmektedir. Bizler her ne kadar modern bir toplum olmaya çalışıyorsak da bazı değerlerimiz halen günümüzde de devam etmekte ve buda bize aile olabilme kavramını kazandırmaktadır. Gençler le aile büyükleri arasında zaman zaman kuşak çatışması elbette yaşanacaktır. Bu çatışmayı gerginlik yaratarak çözmek yerine gençlerle konuşarak problemleri çözmeye çalışmak en güzel çözüm yolu olacaktır. Terör konusuna da gelince ülkemiz tarihinden beri terörle uğraşmış çözümünü de birlik beraberlik sağlamak suretiyle bulmuştur. Zamanın da bu gençler sağcı solcu diye kardeşi kardeşe düşman hale getiren dış güçler bir Kıbrıs harekatıyla bu gençlerin bir araya gelebildiğini görmüştür. Bugün eski sağcılarla solcular kol kola il ve ticaret yapabilmekte ve o eski kötü günleri lanetle anmaktadırlar. Temennimiz bir an önce terör belasının sona ererek memleketimizin ferah ve güzel günlere dönmesidir.
Tuğrul Altınsoy
Toplum olarak nasıl bu hale geldik
YAZARLAR
TÜMÜ
YORUMLAR