Son günlerde dilimize pelesenk olan bu deyim Cumhurbaşkanı dahil birçok siyasetçinin dilinde adeta sakız olmuş durumdadır. Yerli ve Milli deyimi insanların bakış açısına göre değişmekte ve anlam kazanmaktadır. Bana göre bu deyim benim yaşam alanım olan Muğla iline uygun mudur diye düşünecek olursak maalesef ciddi bir hayal kırıklığı olacaktır. Bugün bırakın ülkemizi dünyaca tanınan ilimiz maalesef kendi öz değerlerine yeterince sahip çıkmamaktadır. Bu durum siyasetten sanayiye yaşamımızdan geleceğimize kadar tepeden tırnağa maalesef böyle gelmiş böyle gideceğe benziyor. Bu durumda konuyu tek tek ele almak gerekirse bu gün siyasi geçmişten geleceğimize bakacak olursak, önde gelen siyasi partilerimizin büyük çoğunluğunun il başkanları il dışından olup, yerli siyasilerimizin önü kesilmiş durumdadır. Bu arkadaşlarımız ilimizin sorunlarını kendi hemşehrilerimizden daha iyimi bilmektedirler ki bizi temsil etmektedirler. Bu şehrin hiç mi aydını siyasetçisi yoktur ilinin sorunlarını savunacak ve temsil edecek. Bununla ilgili bir örnek vermek gerekirse, yıllar önce İstanbul’da yaşadığım yıllarda Koç Grubunda üst düzey yöneticilik yapan Yalım Çakıroğlu isminde bir arkadaşımız siyasete atılma fikrini bize açtığında biz kendisine siyasetin kurtlar sofrası olduğunu kendisinin bu konuyu iyi düşünmesini memlekete hizmetin daha başka yollarla da yapılabileceğini ve halihazırdaki konumunu kaybetmemesini öğütledik. Ancak Yalım arkadaşımız konuyu enine boyuna düşündüğünü Muğlalıların Vanlı Yalım a değil (Yalım Erez) Ulalı Yalıma daha sıcak bakacağını belirtti. Sonuç mu tabiki hüsran. Çünkü bizim Ulalı Yalım ön seçimleri bile geçememiş ve siyasi hayatı başlamadan bitmiştir. Ancak buna mukabil Vanlı Yalım Erez Muğla’dan milletvekili seçilmiş ve bakan olmuştur. Peki soracak olursak sayın Yalım Erez bakan olduktan sonra kaç defa Muğla’ya gelmiş ve Muğla’ya hangi kalıcı bir projeye katkı sağlamıştır. Gerçi kendi şehrimizden seçilen bir bakanada İstanbul’dan heyet halinde ziyarete gittiğimizde bizi çok güzel karşılamış ve ağırlamıştır. Bu hemşehrimiz olan bakanı kutlayıp tebriklerimizi sunduktan sonra ilimiz için ne gibi projeleri olduğunu ilimizle ilgili hangi problemlerin çözülmesi gerektiğini sorduğumuzda hemen ciddi bir tavır takınarak heyetimize kendisinin sadece Muğla’nın değil tüm Türkiye’nin bakanı olduğunu belirterek bizi bir güzel azarlayarak yolcu etmişti. İşte buda bizim Yerli ve Milli siyaset anlayışımız.
Sanayi ve yatırım konusuna gelince de maalesef sınıfta kalıyoruz. Günümüzde bacalı sanayiye karşı olan ilimizde tarım ve turizm konularındada yatırım yapılabileceğini iyi anlatmak lazım. Türkiye’de Organize Sanayi olmayan tek il olan Muğlamız istihdam ve yatırım konularında da oldukça geri kalmıştır. Maden konusunda da oldukça verimli olan ilimiz ne yazık ki bu doğal değerlerini ihraç edebilecek ne ciddi bir limana nede demiryolu ağına sahiptir. Denize 1479 km kıyısı olan ilimiz hiçbir sanayi veya liman yatırımına muhtaçken sürekli olarak güzel koylarımızın nasıl yağmalanıp talan edildiği söylemleriyle gündem oluşturmaktadır. İşte yerli ve milli derken bu allah vergisi değerlerimize ve ilimize sahip çıkabilmek.
YORUMLAR