Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam
Hakan Canel

Kuraklık adım adım geliyor!

Pandemi, Savaşlar, Küresel ısınma sonucu ortaya çıkan kuraklık ve yağışlardaki dengesizlikdünyada tarım ve gıda güvenliği sorunlarının geri dönülemez hale gelmesine neden oluyor.

Küresel ısınma, kuraklık önümüzdeki yıllarda dünyada ve ülkemizde ciddi boyutlarda üretim zorlukları ve sonucunda gıdaya erişimi zorlaştıracak yani gıda kıtlığı kapıda.

Son yıllarda gittikça artan dünya ve ülkemiz nüfusunun gıda ürünlerine talebi karşılayabilmek için şuursuzca bir yanlık üretim metodlarına ağırlık verildi, verilmeye de devam ediyor. Bu ilk anda üreticinin faydasına gibi görünsede tabir yerindeyse kendi ayağına kurşun sıkmak gibi bir şey. Yani işin sürdürülebilir tarafı gözardı ediliyor. Tıpkı denizlerimizde büyük troller, gırgırlarla avcılık yapılması gibi.

Çiftçilerin aşırı sulama, ürün yetiştirme şekli, anız yakma gibi yanlış tarım uygulamalarının da toprağın yapısal ve fiziki kimyasal özelliklerine zarar veriyor.

Ki bir de su kaynakların giderek azalması ve kirlenmesini de bu işe dahil edersek iş daha da sıkıntılı bir hal alıyor. Zira yine önümüzdeki yıllarda dünyayı ve ülkemizi bekleyen bir diğer yaşamsal tehlike de su kaynaklarının azalması.

Bütün bu nedenler göz önünde bulundurulduğunda kurak arazi yapısına, kıraç arazilere uygun ürünler yetiştirilmesinin zorunlu hale gelmiştir.

Eğer sürdürülebilir bir tarım hedefliyorsak tarım yapılan arazilerde telafi edilemez değişiklikleri önlemeliyiz. Sürdürülebilir tarımı destekleyerek, doğal yaşama katkı sunmalı, ekilebilir alanlarımızı daha iyi değerlendirmek ve besin değeri yüksek daha fazla ürün elde etmek zorundayız. Türk bulgurunu dünyaya tanıtma misyonunu sahipleniyoruz. Bulgur ve bakliyat ürünleri en yoğun talep gören gıdaların başında geliyor. Bulgur üretim kapasitemiz günlük 400 tonu aştı. 2022 yılında ihracat pazarlarında daha da güçlenerek, ülke ekonomisine katkıda bulunmak üzere üretim, yatırım ve Ar-Ge faaliyetlerimize hız kesmeden devam ediyoruz.

Eğer ilerleyen dönemlerde gıda kıtlığı yaşamak istemiyorsak her zaman dediğimi gibi Türkiye’nin derhal yanlış, saçma sapan tarım politikalarından derhal vazgeçmesi lazımdır. Kendi yerli tohumlarımızın kullanılmasını yaygınlaştırmamız lazım. Su kaynaklarımızı koruyarak verimli kullanmamız lazım.

Sözün kısasa bugünden tezi yok bütün yönleriyle derhal bir TARIM SEFERBERLİĞİ yapmamız lazım. Yoksa işimiz zor…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER