Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam
Mustafa Karadağ

Alan memnun, satan memnun

Çoğu insanımaz gibi ben de ülkemiz gündemini özelikle televizyonlardan izlerim, izleyenlerdenim.

Bu gündem meselesini mümkün olduğunca gazetelerden de takip etmeye özen gösteriyorum. Çünkü bana göre gerçekleri dile getirenler var az da olsa.

Gerçek dışı abartılar da var çoğunda. Galiba bu tür basının adını “yandaş” koşmuşlar. Oralardan hiç izlemiyorum gidiş ve halimizi.

O zaman siyasi ve ekonomik genel gündemimizi siyasilere ve ekonomistlere bırakarak ben, daha çok gerçek yerel gündemimizden ve güzelliklerinden bahsetmek isterim. YERKESİK!..

Bu günkü Yerkesik, Muğla’nın Menteşe ilçesi mahallelerinden birisidir. Büyükşehir düzenlemelerinden çok daha önceki zamanlarda onun (10) üzerindeki köyleri ile bucak idi ve bucağın merkeziydi. Bir başka deyimle nahiyeydi. Nahiyenin müdürü olurdu, buna bucak müdürü de denilirdi. Müdürlükten sonra “belde” olarak isimleştirilmişti. Aynı zamanda belediyesi de vardı uzun yıllar.

Burada yaşam genel olarak elektrik öncesi ve özellikle tütün zamanının içerir, ama geçim kaynağının tütün olduğu zamandır esas olarak.

Öyle zaman gelir ki elektrik gelmiştir artık ve tütün ekimi-dikimi de yasaklanmıştır. Bu hal; toplumsal, ekonomik, sosyal yaşamın sonu olmuş ve aynı zamanda yeni yaşam düzeninin başlangıcı olmuştur, ekonomik, kültürel ve sosyal açıdan.

Elektrikten herkes memnun olmuştur. Ancak tütünün yokluğundan daha çok genç çocuklar ve kasabanın bayanları daha çok memnun olmuşlardır. Çünkü bundan böyle artık belki de tütün uğraşından kaynaklı  “bel ağrıları” olmayacak, yaşam daha kolaylaşacaktır. Sonuçta bu olguların yaşanmışlığı bugünkü Yerkekisiğini var etmiştir.

Öyle zaman gelmiştir ki dünyanın başına bela “pandemi” hikayesinin etkilemediği yer kalmamıştır. Yerkesik de bundan nasibini almıştır elbette.

Nüfusu kalabalık kentlerimizden çok denilebilecek ciddi sayıda göç almıştır. Gelenlerin hemen hemen hepsi arsa, arazi, tarla vasfında yer almışlar ve eski evlerden alanlar da olmuştur. Arsa, arazi alanlardan hemen hemen hepsi mülklerinin çevresini tel örgülerle kapatmış bir de gölgelik yaparak kalabalıklardan kurtulmaya çalışmışlardır buralarda yaşayarak. Buralar daha çok yaz yaşamına elverişli olduğu için zamanlarının çoğunu yaz aylarında buralarda toprakla iç içe geçirmişlerdir.

Pandemiden kaçış sonuçta bu insanları toprakla uğraşmak gibi seçenek de sunduğundan çoğu yerde buralarda ceviz, zeytin v.s. gibi bitkiler dikmişlerdir. Mevsimlik bahçe yapanlar da vardır taşıma suyla olsada.

Genelde “pandemi” nedeniyle yaşamın olumsuzluklarını olumluya dönüştürmenin yolunu bulmuşlardır.

Bir başka önemli yanı ise; kasaba halkından söz konusu mülkünü satanların bir kısmı mirasen çözemedikleri aile için sorunlarını çözmüşlerdir satışlar vasıtasıyla. Buralardan yer (mülk) alanların tercih sebeplerinden bir başka neden de kasabanın yani bu coğrafyanın sahillere ve il merkezine çok yakın olmasıdır. Bu bir göç sayılabilir ama bu göç başka göçtür. Yani; “…..men”siz göçtür.

Bu durumda bize “alan memnun, satan memnun”, “yaşayan ve yaşatan memnun” demek düşer…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER