Geçtiğimiz günlerde Dünya Süt Günü gerek ülke genelinde gerekse Muğla’da çeşitli etkinliklerle kutlanırken, süt tüketiminin insan sağlığı özellikle çocukların gelişimi üzerindeki olumlu etkilerine dikkat çekildi.
Ülkemiz hayvancılığının ve hayvan üreticilerin son yıllardaki çektiği büyük sıkıntıları tekrar anlatmaya gerek yok. Özellikle büyükbaş hayvan yetiştiriciliği çok büyük sorunlar sarmalının içinde ve çıkamıyor. Bu sorunları bir de ithalat eklenince her geçen gün büyükbaş hayvan yetiştiricileri üretime durdurma yoluna gidiyor.
Böyle bir ortamda küçükbaş hayvancılığının önemi daha da artıyor.
2021 yılı rakamlarına göre toplam küçükbaş hayvan süt üretimimiz 23 milyon 200 bin ton olarak gerçekleşti. 2020 yılına göre yüzde 1,3 oranında bir azalış söz konusu ancak koyun ve keçi süt üretim miktarlarında artış var. 2020 yılına göre 2021 yılında koyun sütü yüzde 5,6 artarak 1 milyon 144 bin ton, keçi sütü ise yüzde 3,9 artarak 623 bin ton olmuştur. Toplamda ise koyun keçi süt üretimimiz yüzde 9,5 oranında artarak 1 milyon 766 bin ton rakamına ulaşmıştır. Dolayısıyla koyun ve keçi sütü üretimlerindeki artış sektörümüz adına memnuniyet vericidir.
***
Süt ve süt ürünleri en temel ve sağlıklı ürünlerin başında gelir. Ama ne yazık ki ülkemizde süt içme alışkanlığı diğer ülkelere göre maalesef çok düşük seviyelerdedir. Böylesine hayati değeri olan bir ürünün kola veya gazlı içeceklerden daha az tüketiliyor olması düşündürücüdür. Dolayısıyla süt ve süt ürünleri tüketiminde özellikle çocuklarımız ve gençlerimize süt içme alışkanlığını kazandırmak ve süt tüketimini artırmak için çaba harcamalıyız. Doğal olması bakımından koyun, keçi süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi daha fazla özendirilmelidir. Geçmişte uygulanan okul sütü programının yeniden değerlendirilmesi ve bu manada besin değeri diğer sütlere nazaran yüksek olan ve anne sütü kadar değerli olan keçi sütünün ön planda tutulmasını çocuklarımızın geleceği ve güçlü nesiller yetiştirmek adına oldukça önemlidir.
***
Evet, süt ve süt ürünleri insan sağlığına büyük faydaları var ve bunu üretin de üretciler. Peki üretciler toplumun sağlığı için üretirken, güle oynaya mı üretiyor, ürününün karşılığı alabiliyor mu? Tıpkı büyükbaş hayvancılıkta olduğu gibi ne yazık ki hayır.
Çiğ süt desteklemeleri kapsamında süt üreticilerini memnun edecek fiyatların üretimin sürdürülebilmesi açısından çok önemli.
Süt üreticilerinin desteklenmesi, üretime devam edebilmeleri açısından çok önemlidir. Bilindiği üzere Ulusal Süt Konseyi çiğ inek sütünün litre fiyatını 15 Mayıstan geçerli olmak üzere 5,7 liradan 7,5 liraya çıkardı. Ancak çiğ süt prim desteği ise litrede 1 liradan 0,2 liraya indirildi. Buna göre çiğ inek sütü litre fiyatı destekle birlikte 7,7 lira oldu. Bu haliyle açıklanan çiğ süt fiyatı 1,5 süt/yem paritesini karşılamaktan uzaktır. Yani üretici 1 litre süt fiyatına 1,5 kilogram yem alabilmelidir. Dolayısıyla devamlı yükselen yem fiyatlarının makul seviyelere çekilmesiyle birlikte açıklanan fiyatlar günümüz şartlarına uygun hale getirilmeli ve süt üreticilerinin süt/yem paritesine uygun olacak şekilde desteklenmesi sağlanmalıdır.
Son olarak her zaman dediği gibi Türkiye’nin derhal milli bir tarım ve hayvancılık politikasını hayata geçirmenin zamanı geldi hatta geçti bile…
YORUMLAR